Paylaş
CHP kurultayından dolayı değişim sözcüğü yine gündemde. Partinin çağdaş bir çizgiyi ne derecede benimseyeceğini zaman gösterecek. Listelerde teknokrat kontenjanından adı geçen isimler olumlu. Ama benzer durumlar başka partilerde de daha önce görülmüştü. Sonradan bir şey çıkmadı.
Siyaset eski kısırlığında sürüp gitti. Hatta...
...Neyse, bekleyeceğiz.
LİSELİLER
Siyaset yıllardan beri yerinde sayarken, toplumun başka kesimleri alıp başını gidiyor. Hızla kendisini gelişmelere uyduruyor.
Gençleri alın. Lise çağındakileri. Bütün zamanları İnternet'te geçen bir kesim var.
Arkadaşları ile İnternet'te konuşuyorlar.
İnternet'te, bütün dünyayla birlikte oyun oynuyorlar.
İNTERNET
OYUNLARI
İnternet oyunlarını görmeniz lazım.
Gidip bir program alıp, diskinize yerleştiriyorsunuz. Bir de şifre ‘‘kiralıyorsunuz.’’
İnternet'e girip, bu oyunun ‘‘sayfasını’’ açıyorsunuz. Ekrana bir ‘‘dünya’’ geliyor. Ormanları, şehirleri, dağları olan bir dünya. Gece oluyor, fırtınalar çıkıyor, tabii afetler yaşanıyor. Etrafta canavarlar, kötü adamlar vs... var.
Dünyanın her köşesindeki gençlerle birlikte oynamaya başlıyorsunuz. Amerikalı Amerika'dan, Japon Japonya'dan, Türk Türkiye'den... Fark etmiyor. Aynı anda İnternet'e bağlanıp oyunu oynuyorlar.
Kendinize bir karakter seçiyorsunuz. Başkalarıyla savaşıyorsunuz veya iş kuruyorsunuz, ticaret yapıyorsunuz, ev alıp satıyorsunuz... Hepsi ekranda oluyor. Canlı. Karşınızdakiler dünyanın başka yerlerinden oynayan gençler.
HAYVAN
Bizim oğlanlar:
‘‘İnternet'te çok Türk var’’ dediler.
Şaşırdım.
‘‘Nereden biliyorsunuz?’’
İsimlerden veya konuşmalardan anlıyorlarmış. Karakterlerin isimleri Türkçe seçiliyormuş.
Örneğin birisi kendisine ‘‘Hayvan’’ ismini seçmiş. Amerikalılarla, Almanlarla oynarken...
‘‘Hayvan aşağı... Hayvan yukarı.’’
‘‘Evet, dediler, İnternet'in her köşesinde acayip Türk var.’’
Önemli bir kısmı da Almanya'daki Türklermiş.
BİR SORU
Bir yanda İnternet'te cirit atan Türkler... Diğer yanda politikacılarımız.
Bir milletvekilinin değişime ayak uydurmak için biraz olsun çaba gösterdiğini nasıl anlayabiliriz?
Sorun bakalım, en azından bir e-mail adresleri var mı?
‘‘Bir e-mail çekin’’ desek acaba kaç milletvekili yapabilir?
Yapanlar var. Biliyoruz. Ama acaba kaç kişiler?
SONUÇ
Milletvekilleri ‘‘adreslerini’’ seçmenlerine versinler, Türkiye'nin en fakir bölgelerinden bile kendilerine e-mail geldiğini görecekler.
Kuşkuları olmasın.
Siyaset yerinde sayıyor, ama bireyler değişiyor.
Paylaş