Paylaş
Bizi izleyenler, ‘‘yolsuzluklarla’’ ilgili konulara bu köşede hiç değinmediğimizi hatırlayacaklardır.
Hangi söylentinin gerçek, hangisinin dedikodu veya aceleyle verilmiş, kanıtlanmamış bir haber olduğunu kestirmek bizler için adeta imkânsız. Bu gibi konular haberlerde yer alır. Ancak bu söylentilerin detayları üzerinde yorumda bulunmak, yorumcuların değil mahkemelerin işi.
Ama son günlerde gündeme gelen Meclis'le ilgili yolsuzluk iddiaları farklı. Doğru olup olmadıkları açısından değil. Dışarıdan görünüşü ne olursa olsun, bu gibi iddialar kanıtlanmadan bize fazla bir şey söylemiyor.
Ama Meclis'le ilgili iddiaların önemli bir siyasi boyutu olduğunu düşünüyoruz.
Özellikle Sayın Başbakan'ın bu konuda özel bir hassasiyet göstermesi gerekiyor.
SAYIN YILMAZ'IN ÜSLUBU
Sayın Yılmaz ciddi ve dürüst bir siyasetçi. Ama şimdiye kadar siyasette ‘‘işleri adeta oluruna bırakan’’ bir üslup izledi.
Temkinli de diyebiliriz.
Ama bu temkini zaman zaman kararsızlığa kadar varabiliyor. Şimdiye kadar yaşananlara baktığımızda bizleri yerimizden hoplatan bazı olaylarda Sayın Yılmaz'ın soğukkanlı, hatta hareketsiz tutumuna tanık olduk.
Bilinçli bir hareketsizlik. Değişik bir üslup.
Bu yaklaşım çoğu zaman doğru da olmuş olabilir.
Ancak aynı üslup Meclis'le ilgili son olaylarda da kullanılırsa, sanırız yanlış olacaktır.
SÜREÇ
Sayın Yılmaz'ı başbakan yapan olaylar dizisini hatırlayalım.
Açık konuşalım.
RP-DYP koalisyonunun iktidardan ayrılış şekli, yasalara uygundu. Ancak o dönemde yaşananlara İngiliz demokrasisinin örneklerinden birisi de diyemeyiz.
Ama yeni hükümet toplumda bir rahatlama yarattı.
RP-DYP koalisyonunun son aylarında tanık olduğumuz sürtüşmeler ve bir politikacının bitmeyen gariplikleri seçmeni bıktırmıştı.
Yaşananlar İngiliz demokrasisinin bir örneği olmasa da vatandaş şöyle düşündü:
‘‘Bu sürtüşmeler, bu gariplikler, bu dedikodular artık bitsin. Mesut Yılmaz bir siyasi dâhi olmayabilir. Ama en azından dürüst bir politikacı.’’
Ve yeni hükümetin kuruluş süreci tüm toplumca anlayışla karşılandı.
HAREKETSİZLİK
İşte bu nedenle Meclis'le ilgili son söylentilerin üzerine kararlılıkla gidilmez ve hareketsiz üslup bu olayda da görülürse, maliyeti yüksek olabilir.
Gerçeklerin ne olduğunu bilmiyoruz. Bu zaten bizim işimiz de değil. Biz sadece gösterilmesi gereken kararlı tutumdan söz ediyoruz. Bu olayda kararlı tutumun şart olduğunu düşünüyoruz.
Aksi takdirde ANAP da zarar görecektir.
Hükümet de.
PARA PROGRAMI
Merkez Bnkası dün para programını açıkladı. Programın piyasalar üzerinde fazla etkili olacağını düşünmüyoruz. Gelecek yazılarda bazı yönlerini ele alacağız. Ancak piyasaları şu an için esas ilgilendiren aylık devalüasyon oranının ne olacağı. Oranın yüzde 4-4.5 arasına gerileyeceği hesaplanıyor. Pozisyonlar bu nedenle açılıyor.
Paylaş