Kimin görevi?

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Borsayla ilgili son kararlar İMKB’nin ikinci seansında etkili oldu. Ama kararları artık detayları ile tartışmak istemiyoruz.

Bizlerin görevi yorum yapmak. Bu gibi konularda taraf olmak değil. Ama buna rağmen piyasaların sağlığı açısından şimdiye kadar, bir yerde taraf olmak zorunda kaldık. Kendi kendimize koyduğumuz bazı sınırları fazlasıyla aştık.

Ekonomi yönetimince yapılması gerekenler yorumculardan beklenemez.

Ne demek istediğimizi açıklayalım. Çünkü olası gelişmeler açısından önemli bir nokta.

MALİYE'NİN GÖREVİ

Dünyanın her ülkesinde Maliye Bakanlığı veya Gelirler Genel Müdürlüğü gibi kurumların görevi elden geldiğince çok vergi toplamaktır. Ellerindeki olanakları sonuna kadar kullanmaktır. Yeni vergiler vs. için baskı yapmaktır.

Çünkü bu işi birisinin yapması gerekiyor.

Bu da Maliye'ye verilmiş bir görev.

Bu nedenle Maliye Bakanı ve arkadaşlarının çabalarına katılmasak da onların görevlerini yapmaya çalıştıklarını kabullenmemiz gerekiyor. Vergi toplamak hiçbir yerde popüler bir uygulama değil. Bunu ciddi yapmak da kolay bir şey değil.

Maliye son vergiler konusunda aslında görevini yapmaya çalıştı.

Zayıf kalan ‘‘karşı taraf’’ oldu.

KİMİN GÖREVİ?

Finansal piyasaları yakından tanıyanlar gayet iyi biliyorlardı ki, finansal enstrümanlara getirilen vergiler piyasalarda çalkantıya yol açacaktır.

Çalışmayacaktır. Ve sonunda herkes zararlı çıkacaktır.

Ne var ki bu çok teknik bir konuydu.

Günlük yaşam sıkıntısı içindeki sade vatandaşa olayın bu teknik yanını nasıl anlatırsınız? Teknik detaylara girdiğinizde vatandaşın:

‘‘Bunlar zenginden vergi alınmasına karşı’’ diye düşünmesi gayet doğal. (Özellikle de gelir dağılımının hızla bozulmuş olduğu enflasyonist bir dönemde.)

Maliye bu gibi vergiler için baskı yaparken, buna karşı çıkması gereken basın olamaz.

Ekonomi yönetimi içinde bu çeşit görevleri yapması gerekenler bulunuyor.

Önce kapalı kapılar arkasında Maliye bürokrasisine olayın teknik sakıncaları anlatılır. Bunların neden yanlış adımlar olduğu üzerinde ısrarla durulur.

Olmazsa, popüler olmayan bir tavır alınır. Bu çeşit vergilere kamuoyu önünde karşı çıkılır.

Siyasetçinin karşısına ya başka siyasetçi çıkar ya da başka bir bürokrat.

Çağdaş ekonomilerde bu çeşit görevleri hangi kurumların üstlendiği de belli.

NEDEN?

Finansal piyasalara getirilen vergiler konusu tam anlamıyla bir kargaşaya dönüşmüş durumda. Üstelik de geçen kasım-aralık aylarında uzun uzun sözünü ettiğimiz ‘‘badire’’, piyasaları iyiden iyiye etkilemeye başlamışken.

Ancak bizi ilgilendiren ‘‘geçmiş’’ten çok, gelecekte neler yaşanabileceği.

Geçen kasım-aralık aylarında Ankara'yı alarme etmek için yazmış olduğumuz yazılardakileri yapmak için vakit artık geç.

Ancak;

‘‘Kriz bizi etkilemez.’’

‘‘İyi durumdayız.’’

vs. gibi çocukça sözleri bir kenara bırakıp, ekonomi yönetimini bir an önce güçlendirmek gerekiyor.

SONUÇ

Bu konuda yapılabilecekler var.

Önümüzdeki haftalarda kademeli olarak ele alacağız.













Yazarın Tüm Yazıları