Kamu zamları ve siyaset

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Enflasyon rakamlarına iki şekilde bakılabilir.

Birisi ekonomik. Ama bir diğeri de siyasi.

Enflasyon rakamlarındaki küçük bir artışın ekonomi üzerinde fazla bir etkisi olmaz. Piyasa hesapları zaten bu olasılıklara göre yapılıyor.

Ama siyasi açıdan bakınca durum farklı. Enflasyon rakamlarındaki en küçük bir artış bile siyasi tepki alacaktır.

Kamu zamlarına yeniden başlayan hükümetin karşısında böyle bir risk var mı?

KAMU ZAMLARI

Yıllık enflasyon rakamlarındaki yumuşak iniş, büyük çapta Ankara'nın ‘‘altı ay kamu ürünlerine zam yok’’ politikasından kaynaklanmıştı.

Kamu zamları aylık enflasyon oranını ilk etapta ortalama yüzde 1.5 kadar artırıyor.

Bir hesap yapalım.

Kamu zamları geciktirilince aylık enflasyon yüzde 1 düşmüş olsun. Nisana kadar yüzde 4'lük bir düşüş sağlanmış olur. Bunun özel sektör zamları üzerinde dolaylı bir etkisi olacak. Bu da yüzde 1'lik bir düşüş sağlayacak. Eder yüzde 5.

Bunu şimdiki enflasyon oranına katın, 12 aylık enflasyon yine yüzde 100 civarına gelir.

Oysa geçtiğimiz hafta tekel ürünlerine zam geldi. Daha önce de çaya zam yapılmıştı. (Elektrik zamları zaten devam ediyordu.) Gazetelerde benzine de zam geleceği haberlerini okuyoruz.

Bu durumda Ankara'nın yavaş yavaş ‘‘altı ay zam yok’’ politikasını terk etmeye başladığı görülüyor.

Doğru mu?

Etkileri ne olur?

YAPAY İYİLEŞME

Hükümetin bazı ekonomik konularda kayda değer adımlar attığı bir gerçek. Örneğin özelleştirme hızlandı. Doğru, bu verimsiz kamu kurumlarının tasfiyesi şeklinde değil de, verimlilerinin satışı şeklinde oldu. Ama gelen para verimli kullanılırsa olumlu bir adım.

Kara delikler sorunu aynı şekliyle kalsa bile, günlük harcamalarda da nispeten dikkatli davranıldı.

Çiller döneminde finansal piyasalarda olağan hale gelmiş olan ve ‘‘ihale faizlerinin’’ önceden öğrenildiği şeklindeki gazete haberleri de ortadan kalktı. Bunlar olumlu.

Ancak enflasyonun düşüşü büyük çapta zamları yapay olarak geciktirmekten kaynaklanıyordu. Bu nedenle de ömrü sınırlıydı.

Bu piyasalarca da biliniyordu. Mayıs-haziran aylarında zamları geciktirme politikasının terk edilmeye başlanabileceği daha yıl başında yazılıp çizilmişti.

Bu nedenle gelişmeler beklendiği gibi.

TEHLİKE

Peki bu zamların etkisi ne olur?

Tehlike, haziran ayı enflasyon rakamlarında. Geçen yıl haziran ayı rakamları fazla yüksek değildi. Bu yıl kamu zamları devam ederse, yıllık enflasyonun bir ay için de olsa yine yükselmesi tehlikesi var. Kesin değil. Sadece bir risk.

Ancak, haziran geçtikten sonra hükümet zam yapma konusunda rahatlıyor.

Rahatlıyor, çünkü geçen yıl temmuz ve ağustos aylarında ekonomiye bilinen zam şoku verilmiş, aylık rakamlar normalin çok üstüne çıkmıştı.

Bu sene kamu zamları yapılır, ama bunlar normal ölçüde tutulursa, enflasyon rakamları yine de geçen senekinin altında kalacak.

Diğer bir deyimle, kamu zamlarını başlatmanın, haziran ayı dışında hükümete fazla bir siyasi riski yok.

Kritik ay haziran.













Yazarın Tüm Yazıları