Paylaş
Piyasalarda tanık olduğumuz iyimserlik sadece bir pompalamanın sonucu mu?
Yoksa arkasında gerçek nedenler var mı?
Piyasalara iyimserlik pompalamak Türkiye'de alışık olduğumuz bir olay. Eğer siyasette veya ekonomide moralleri bozacak olumsuz bir gelişme yoksa, piyasaları aşırı bir iyimserliğe itme çabaları her zaman deneniyor.
Ama bu çabalar genelde bir iki günlük küçük hareketlerden öteye gitmiyor. Bir süre sonra da unutuluyor.
Bugünlerde yaşanan iyimserlik (her zamanki gibi) aşırı bir tepki.
Ama sadece temelsiz bir pompalamadan kaynaklandığını sanmıyoruz.
GEÇİCİ FAKTÖRLER
Piyasalarda tanık olduğumuz hareketin arkasındaki gerçek nedenlerden birisi mevsimlik koşullar.
Nisan-mayıs aylarıyla birlikte enflasyonda bir gerileme yaşanacağı, bunu faizlerin izleyeceği, turizm sezonu dolayısıyla döviz girişlerinin artacağı, Hazine'nin durumunun mevsimlik olarak düzeleceği, inşaat vs. gibi bazı sanayi kollarının mevsimlik olarak canlanacağı.
Bunlar artık herkes tarafından biliniyor.
Benzer mevsimlik iyimserlikler daha önceki hükümetler tarafından da kullanılmış, ‘‘sorunlar çözülüyor’’ şeklinde lanse edilmişti.
Şimdiki iyimserlik havasının arkasındaki nedenlerden biri de bu bilinen mevsimlik durum.
Ancak bu sene bilinen mevsimlik koşullara bir başka faktör daha eklendi.
Hükümet 6 ay zam yapmama kararı aldı. Aslında bu sorunlara kalıcı bir çözüm getirmiyor, ama zamları geleceğe itiyor. Enflasyon oranını bir süre için düşürüyor.
Kısmen pompalama. Kısmen mevsimlik iyileşme.
Hepsi bu kadar mı?
Hayır.
Daha önceki iyimserlik havalarına kıyasla bu sefer temel bazı nedenlerle de karşı karşıya olabiliriz.
Bunlar henüz kesinleşmiş değil. Gelişmelerin bir anda tersine dönmesi mümkün. Ama küçük de olsa bazı somut adımlar görebiliyoruz.
Kısaca sıralayalım.
Özelleştirmede yıllardan beri ilk kez kayda değer bir adım atılıyor olabilir. Belki bu adım en değerli kamu şirketlerini elden çıkaracak, en verimsizleri yerinde bırakacak, yani kamu üretimini daha da verimsiz kılacak. Ama yine de önemli bir adım. Ekonomiye ve özellikle de piyasalara belli bir ivme kazandırabilir.
Dış piyasalarda psikoloji olumluya dönüyor. Asya krizinden beri zor koşullarda borçlanmak zorunda olan Hazine, şimdi daha rahat koşullarda para bulabilecek.
Siyasetteki kilitlenme orta dönemde geçici de olsa bir çeşit ‘çözüm’ aşamasına giriyor. Bu, en azından hükümete bir zaman kazandırmış olacak.
Siyasetçiler bir şeyler yapmaları gerektiğini, seçmenin gözünde büyük kredibilite yitirmekte olduklarını fark etmeye başlamış olabilirler.
Bunlar gerçek olaylar.
RİSKLER
Olumlu gelişmeler yanında risklere de işaret etmek bizim görevimiz.
Dışarıda da, içeride de riskler var.
Dışarıda, Wall Street'te yaşanan spekülatif balon her an sönebilir. Bu arada Asya krizinin reel etkileri de ortaya çıkmaya devam edecek.
İçeride ise esas can acıtıcı tedbirler henüz alınmış değil. Bunun ne anlama geldiğini de sanırız tekrarlamaya gerek yok.
Paylaş