Paylaş
İç piyasalar konusunda şu an için söylenecek fazla bir şey kalmadı. Önce bono piyasası, arkasından da geçen hafta borsada yaşananlar...
Anlaşılan piyasalarda daha önce de tanık olduğumuz hareketlerden bir başkasıyla karşı karşıyayız.
İÇ PİYASALAR
Beklenmedik bir şok iç piyasalardaki iyimserliği her an tersine çevirebilir. Ama bu olasılığı bir kenara bırakırsak, iç piyasalar konusunda cevap bekleyen iki soru görebiliyoruz.
Birincisi, şimdiki hareketin ne kadar süreceği. Bundan önceki iyimserlik havaları sanırız üç ayı geçmemişti. Bu seferki biraz daha uzun süreceğe benziyor. Ağustos ayını bulur mu? Beklenmedik bir gelişme yaşanmazsa, mümkün.
İkinci soru, hareketin izleyeceği çizgi. Fiyatlar aniden yükselip, ondan sonra bir platoda mı seyredecek? Yoksa kademeli bir artışa mı tanık olacağız? Bizce birincisinin olasılığı daha yüksek. Kazançların büyük bir kısmı ‘‘başlangıçta’’ yaşanabilir.
Elbette bir şok yaşanmasa dahi ağustos ayına kadar da çeşitli kâr realizasyonları ve (geçici) kötümser psikolojilerle karşılaşmamız yüksek bir olasılık. Ancak şu an için yukarıdaki sorulara verilebilecek en iyi cevaplar da bunlar.
Gelelim uluslararası paritelere.
Burada ilginç bir döneme giriliyor.
DOLAR-MARK
Dolar-mark paritesi iki farklı baskı altında.
Bir yanda Avrupa'nın yeni para birimi EURO'nun getirdiği belirsizlik var. Uluslararası piyasalardaki genel kanının aksine biz EURO'nun yıl sonunda işlerlik kazanması ile Avrupa'da faizlerin hemen düşürüleceği kanısındayız. Bu, markın zayıflaması, doların güçlenmesi anlamına geliyor.
Ama bunun karşısında dış ticarette yaşanan ciddi gelişmeler var. ABD ekonomisi yavaş yavaş Asya krizinin etkisine girmeye başladı. Geçen hafta açıklanan dış ticaret rakamları, ABD'nin bu yıl yüksek bir cari açıkla karşı karşıya kalacağını gösteriyor. Önemli bir gelişme.
Almanya'nın ise böyle bir sorunu yok. Almanya'da cari işlemler büyük bir olasılıkla bu yıl fazla verecek. Bunların doları, mark karşısında zayıflatması kaçınılmaz.
Dolar kısa vadede biraz daha yukarı gidebilir. Ama biz birkaç ay sonra dolar-mark paritesinin 1.70'e gerilemesini bekliyoruz.
DOLAR-YEN
Dolar-yen'de durum farklı.
Japon ekonomisi daralmaya başladı. Japon faizleri zaten düşüktü. Daha da düşer mi belli değil. Aslında düşecek yerleri de kalmadı. Faizler yüzde 1 civarında. Ama ekonominin daralma sürecine girmesi, Japon faizlerinin yükselme olasılığını daha da azaltıyor.
Japonya'nın karşı karşıya olduğu bu sorunlar sanırız yen'i zayıflatacak.
Aslında Asya krizinin doruğa çıktığı günlerde Japonya, dolar-yen paritesini 130'da tutma güvencesi vermişti. Ama Asya döviz piyasaları artık daha istikrarlı. Bu taahhüde artık gerek kalmadı.
Bu nedenle Japon merkez bankası yen'i desteklese dahi dolar-yen paritesinin 140'a doğru gitmesi bizce kaçınılmaz.
Uluslararası döviz piyasalarında pozisyon almak isteyen yatırımcılar bu konudaki kararları kendileri verecekler.
Ancak biz mark-yen paritesini bu aralar epeyi ilginç buluyoruz.
Markın yen'e karşı güçlenmesi yüksek bir olasılık.
SONUÇ
Elbette beklenmedik bir gelişme yaşanırsa ne olur bilemeyiz.
Örneğin, Wall Street'in aniden çökmesi dolar-mark ve dolar-yen paritelerini hiç beklenmedik şekilde etkileyebilir.
Wall Street'teki spekülatif balon konusunda herkes dikkatli olmak zorunda.
Buna İMKB oyuncuları da dahil.
Paylaş