Paylaş
Bürokrasinin bazı birimleri, uluslararası kriz karşısında düzenlemeler yapmaktan geri kalmıyor.
Hazine'nin son planları buna bir örnek. Bono piyasası için düşünülen yeni enstrüman ve uygulamalar önümüzdeki aylarda zorlanma olasılığı yüksek olan ekonomi yönetimine biraz olsun nefes aldıracak bir gelişme.
Artılarını, eksilerini tartışalım.
Daha çok, artılarını...
YİNE GETİRİ EĞRİSİ
Uluslararası piyasalarda sık rastlanan cümlelerden birisi, ‘‘Anlamlı bir getiri eğrisi oluşturmak’’tır.
Getiri eğrisinden geçen hafta söz ettik. Finansal piyasaların en önemli kavramı. Piyasayı doğru yansıtan bir getiri eğrisi olmadan şirketlerin, bankaların anlamlı bir fiyat vermeleri zor. El yordamı ile gidecekler.
Oysa kısadan uzuna, değişik vadeli bonoların likit olarak işlem görmesi durumunda ortaya anlamlı bir getiri eğrisi çıkacak. Bu fiyatlandırmayı kolaylaştıracak.
Fiyat ‘‘doğru’’ bulununca da belirsizlik azalacak, işlem miktarı artacak. Maliyetler düşecek. Risk azalacak.
En kaba şekliyle getiri eğrisi oluşturmanın avantajları böyle.
LİKİDİTE KONUSU
Hazine'nin son kararları anlamlı bir getiri eğrisinin oluşmasına yardımcı olacak niteliktedir.
Bundan böyle daha az sayıda ihraç yapılacak. Ama her açılan ihalede daha çok kâğıt satılacak.
Kısacası, piyasada daha uzun vadeli, miktarı daha çok olan kâğıtlar dolaşacak.
Ne avantajı mı var?
En azından bir bono aradığınızda bunu daha rahat (ve ucuz) bulacaksınız. Aynı zamanda bononuzu satmak istediğinizde de daha rahat edeceksiniz. Size daha iyi fiyat verilecek. Çünkü aynı kâğıdı alıp satmak isteyen çok kişi olacak.
Kâğıtların alım-satım fiyatları arasındaki fark düşecek, likidite artacak.
ENSTRÜMANLAR
Hazine ayrıca yeni enstrümanlar da ihraç etmeyi planlıyor.
Biz kayda değer iki enstrüman gördük.
Birinci enstrümanın vadesi en az 2 yıl. Faizi sabit. Ama her 3 ayda bir ödeniyor.
Eğer ‘‘bonoları strip’’leme izni bu kâğıtlara da uygulanacaksa, profesyoneller burada ilginç bir enstrüman bulabilirler.
Ancak sabit faiz ve uzun vadeden dolayı kâğıtların bir kur riski olduğunu da vurgulayalım. Bu, sade vatandaşın ilgisini azaltabilir.
İkinci çeşit kâğıt bireysel yatırımcı açısından biraz daha uygun.
Hazine en az 2 yıl, 3 ayda bir kupon ödemeli bu kâğıtları bir de değişken faizli ihraç etmeyi düşünüyor.
Yani paranızı iki yıllığına veriyorsunuz, 3 ayda bir faizini alıyorsunuz. Ama faiz sabit değil. En güncel 3 aylık bonoların faizi neyse, aldığınız faiz de ona göre değişiyor.
Elbette bunun için de Hazine'nin sürekli 3 aylık iskontolu tahvil ihracına devam etmesi gerekiyor ki, ortaya anlamlı bir 3 aylık faiz çıksın.
SONUÇ
Hazine'nin planları içinde profesyonelleri en çok ilgilendirecek konu ise, ‘‘primary dealer’’ sistemine geçilme olasılığı.
Bu, Amerika'da ve başka gelişmiş piyasalarda başarılı bir şekilde uygulanan bir sistem. Türkiye'de de avantajları olabilir. İhalelerdeki volatiliteyi azaltabilir.
Ancak, bu sistemin tartışılması, altyapısının hazırlanması gerekiyor.
Amerika'da güçlü, yerine oturmuş bir ‘‘finansal piyasaları denetim’’ sistemi var.
Unutmayalım.
Paylaş