Godzilla

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Geçen gün Avrupa'da piyasa profesyonelleriyle Japonya vadeli bono piyasasında yaşanmış ilginç bir olayı tartışıyorduk.

Konunun başlığı ‘‘Açık pozisyonların Godzillası’’ idi.

Katılımcılardan bir soru geldi.

‘‘Godzilla ne?’’

Şaşırdım.

Sonra birden hatırladım. Godzilla henüz Avrupa'ya gelmemişti.

NEDİR?

Öğrencilerin sorusunun nedenini şimdilik bir kenara bırakalım. Godzilla bir film. Bildiğimiz eski Japon filmlerinin modernleştirilmiş kopyası.

Amerikalılar yapmış.

İlk olarak bundan 2-3 ay önce duydum. Daha film çıkmadan, New York'un sağında solunda bazı ilanlar göze çarpmaya başladı.

Yeşil bir fon üstüne yazılmış bir slogan. İngilizce.

‘‘Size does matter!’’ diyor.

Yani,

‘‘Evet. Boy önemlidir.’’

Görünce, ‘‘Yahu, ne oluyoruz böyle’’ diye yerimde hoplamıştım. Sonradan bizim öğrenciler söylediler. Amerikalılar, Godzilla'yı yeniden çevirmişler. Çocukluk yıllarından bazılarımızın hatırlayacağı ünlü Japon canavarı Godzilla'yı.

Karton evlerden yapılı Japon şehirlerini alevler içinde bırakan, sonra da sanırım biri Japon ve diğeri Amerikalı iki bilim adamının birlikte öldürdükleri yapay olduğu her halinden belli olan büyük canavar.

Amerikalıların yeniden çevirdikleri, işte bu canavarın Amerika maceraları.

SORUNUN NEDENİ

Godzilla filmi daha New York'ta çıkmadan kitapçılar vs Godzilla hatıralarıyla dolmuştu. Godzilla kartpostalları, kitapları, Godzilla'nın hayatı... Filmin çevriliş hikâyesi.

Anahtarlıklar. Tişörtler, çeşitli boylarda plastik Godzilla'lar.

Daha birkaç hafta önce ‘‘Titanik aşağı, Titanik yukarı’’ diyen günümüz toplumlarının bir anda Godzilla'cı kesilmeleri aslında beni de şaşırtmıştı ya, ama ben yine de ‘‘Godzilla ne?’’ diye soran piyasa profesyoneline büyük canavarı ciddiyetle anlattım.

Sonra konuya geçtik...

Vadeli Japon bono piyasasından söz ediyorduk.

Bundan bir yıl önce ‘‘piyasa oyunlarının Godzillası’’ Japonya'da yaşanmıştı.

OYUN

Japon vadeli işlemler piyasasında bazı oyuncular vadeli bono satmışlar...

Ama bu kontratın ‘‘arkasında’’ teslimatı yapılacak bonoların pek az sayıda olduğunu fark etmemişlerdi. (Çünkü vadeli işlemlerde teslimat şart değil. Kontratın bitiş günü yaklaşırken dönüp ters pozisyon da alınabilir.)

Uluslararası piyasaların en uyanık oyuncuları olan Hedge fund'lar ise ödevlerini iyi çalışmışlar ve teslim edilmesi gereken bonolar'dan piyasada fazla olmadığını hemen görmüşlerdi. Bunun üzerine, piyasada olanları da önceden toplamaya başlamışlardı.

Aynı zamanda bol bol da vadeli bono almışlardı.

Sonunda vadeli bono satanlar, teslimat için başı kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koşuşup bono ararken, uyanıklar iyi para kazanmıştı.

SONUÇ

İşte öğrencilerle tartıştığımız olay buydu. Japonya'da yaşanmıştı.

‘‘Açık pozisyonların Godzilla'sı’’ olarak biliniyordu.

Yani ‘‘en büyüğü.’’

Anlayacağınız, Amerikalılar'ın bir, Japonlar'ın iki Godzilla'sı var.













Yazarın Tüm Yazıları