Paylaş
Yanılmıyorsak faizlerin nereye gideceği kısa vadede yine ön plana çıkıyor.
Elbette bu konunun gündemin ilk sıralarına yükselip daha sonra yine gerilere düşmesine artık alışıldı. Bu çeşit hareketler kanıksandı.
Ama olay profesyoneller açısından yine de önemli.
ORTA VADE
Kısa vadede faizler şu veya bu nedenden inse de orta vadede enflasyon ve Türkiye riskinden dolayı normal seviyesine geri gelip oturuyor.
Uluslararası piyasalardaki koşullar ‘‘iyi’’ ise yatırımcının dışarıdaki alternatifleri azalıyor, döviz cinsinden hesaplandığında bono faizleri yüzde 18-22 civarına geriliyor. Uluslararası koşullar olumsuza döner, yatırımcı dışarıda da yüksek getiri elde edebiliyorsa dolar cinsinden hesaplanan faiz yüzde 30'lar civarına yükseliyor. (Bu, vergiden sonra yatırımcının elinde kalacak rakam.)
Denge faizleri bu seviyelerde.
Bu nedenle faizler konusunda Ankara'nın izleyeceği stratejilerin etkisi, yapısal reformlara gidilmedikçe sınırlı kalacak.
Ama kısa vadede piyasalardaki duruma ve Ankara'da izlenen politikalara göre faizler bu dengelerin üstünde veya altında gerçekleşebiliyor.
Bu da profesyonellerin trade amaçlı işlemleri açısından önemli.
BEKLENTİLER
Biz getirilen vergiden dolayı brüt TL cinsi faizlerin orta vadede yukarı gideceği kanısındayız. (Faizleri etkileyecek başka gelişmelerin yaşanmadığını varsayıyoruz.)
Ama kısa vadede durum farklı. Bize öyle geliyor ki Ankara kısa vadede net faizleri aşağı çekme amacında.
Brüt faizlerin vergi kadar artmaması için bir çaba gösterebilir. Net faizler ‘‘denge’’lerin altına çekilmeye çalışılabilir.
Bu kişisel bir tahmin.
Nasıl olur? Hangi stratejiler izlenir?
Ne kadar sürer?
Tahmin edebiliyoruz. Ama tartışmak istemiyoruz.
SONUÇ
Yarın ihale var ve faizler konusundaki beklentiler de en çok bu ihaleyi ilgilendirecek.
Biz yarınki ihalede faizlerin fazla yüksek çıkmayacağı kanısındayız. Ama bir başka beklentimizi daha dile getirelim.
Bu kağıtların fonlaması ileride kolay olmayacak.
Geçen ihalede yaşananlar
Geçen ihale sonrasında piyasalara yayılan bir dedikoduyu perşembe günü bu köşede ele almıştık. Söz konusu dedikoduda ihalede satılan kağıtların yarısına yakınının tasarrufu destekleme fonu tarafından satın alındığı söyleniyordu. (Bu fonun resmi adı Tasarrufu Teşvik Fonu.) Ancak bu söylenti short'çuları korkutmak için çıkarılmış bir dedikodu da olabilirdi.
Hafta sonunda Hazine yönetimi bize nazik bir açıklama yaparak şu bilgileri verdi:
Tasarrufu destekleme fonu geçen ihaleden sonra, ortalama faizden kamu kurumlarına yapılan satışlarda 90 trilyon kağıt almış. Ama ihaleye gelen tekliflerin 1.020 katrilyonu yüzde 120'lik faiz seviyesinin altında kalmış. bu nedenle Hazine yönetimi söz konusu 90 trilyonluk talebin faizleri düşürmede önemli bir rol oynamadığını düşünüyor.
Tekliflerin yüzde 120'nin altına yığılması durumunda bu yorum fazla yanlış sayılmaz. Tasarrufu destekleme fonu kağıt almamış olsaydı ve bu miktar piyasalara verilseydi faizler 0.75 daha yüksek çıkabilecekti. (Bu bizim kaba bir tahminimiz.)
Ayrıca, bu açıklama söz konusu kağıdın beklenenden biraz daha likid olacağını da gösteriyor.
Paylaş