Eskiye kıyasla bir düzelme

Garip gelebilir, ama hükümetin genel performansı konusunda kesin bir şey söylememiz halen de mümkün değil. Hükümet kurulalı 8 ay oldu, ama bu kadar zaman sonra bile ‘‘başarılı’’ diyemiyoruz.

İşin garibi ‘‘başarısız da’’ diyemiyoruz.

* * *

Bir yanda çekingen ekonomik kararlar, dokunulmayan yapısal reformlar, hatta finansal enstrümanların vergilendirilmesinde iktisat teorisinden uzak, yanlış uygulamalar. Enflasyonun yüzde 100'e yükseltilmesiyle sonuçlanan aceleci davranış. Bazı veriler konusunda gelmeyen şeffaflık.

Kısacası işin bu yönüne baktığınızda performans iyi değil.

Ama diğer yanda da uyumlu çalışan bir hükümet, daha istikrarlı, ne yaptığını daha iyi bilir bir dış politika ve özellikle de kanunsuzluk ortamının düzeltilmesi yönünde samimi çabalar.

Performansın bu yönü, Türkiye'nin koşulları içinde değerlendirildiğinde ‘‘iyi.’’

* * *

Ekonomi konusundaki artık çekingenliğe dönüşmüş olan temkinin en az iki tehlikesi var.

Birincisi, reel etkileri Batı'da henüz yeni ortaya çıkmaya başlayan Asya krizinin, bir süre sonra Türkiye'yi de etkilemesi olasılığı. Bundan iki buçuk ay kadar önce Asya krizi konusunda bir dizi yazı yazmıştık. Hükümetin önündeki altı ayı iyi değerlendirmesi gerektiğini bilinçli olarak alarme edici bir şekilde vurgulamıştık.

Tek adım atılmadı. Çok kıymetli bir zaman harcandı. Batı dünyasını, kapalı kapılar arkasında ciddi biçimde tedirgin eden bir kriz Türkiye'de dikkate bile alınmadı.

Üstelik Asya krizi, o günden bu yana daha da derinleşmiş bulunuyor.

Gelelim ikinci tehlikeye. RP'nin kapatılması RP'lilere ve özellikle de Sayın Erbakan'a iyi bir fırsat verdi. Çiller'den dolayı yitirmiş oldukları kredibilitenin bir kısmını şimdi geri alabilecekler.

Sayın Erbakan ve RP üst yönetiminin kamuoyu önündeki son davranışları makul, kurallara uyan bir parti oldukları imajını yaratıyor. Kuracakları yeni partiye bazı yeni isimler alsınlar, şimdiki makul parti imajını bir yıl daha sürdürsünler, haklı oldukları yönler varsa, topluma anlatsınlar.

Hemen bunun arkasından Asya krizi ekonomiyi vursun. Fazla değil, sadece büyüme hızını yüzde 2-3'lere düşürsün.

O zaman seyreyleyin gümbürtüyü.

* * *

Öte yandan Sayın Yılmaz, Sayın Ecevit ve birçok hükümet üyesi, Çiller dönemiyle kıyas kabul etmez bir ciddiyet örneği veriyorlar.

Bu da bir diğer gerçek.

Elbette kanunsuzluk ortamının bir anda kesilmesi imkânsız. Elbette, tatsız olaylar halen de oluyor.

Ancak hükümet bu konuda ciddi bir gayret içinde. Adım adım, ‘‘hukukun üstünlüğü’’ yönünde çaba harcanıyor. Elbette her bakan tarafından değil, her iktidar partisi milletvekili tarafından değil.

Ama hükümetin çatısı bu konuda kararlı gözüküyor.

Burada verilen sınav, Türkiye koşullarında olumlu.