Enflasyon ve hükümete bakış açıları

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Her yaptığı hayranlık uyandıran, hiç yanlış yapmayan, etkileyici... Kısacası, ‘‘ideal’’ bir ekonomi yönetimi Türkiye'ye ne zaman gelecek?..

Daha ne kadar bekleyeceğiz?

Olaya bu açıdan bakıp, enflasyon sorununu bir anda çözümleyecek ‘‘ideal’’ bir ekonomi yönetimini bekleyenler, daha uzun, ama epeyi uzun süre bekleyebilirler.

Hatta şöyle söyleyeyim:

Fransa'da, Almanya'da ve Tokyo'da iktisadi kararların alınma şeklini izleyen, zaman zaman yapılan yanlışları görenler de bilirler. Oralarda da ‘‘ideal’’ yönetimleri bekleyenler, halen de bekliyor.

ENFLASYON

Enflasyon rakamlarının beklenenden yüksek çıkması ve yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 93'e ulaşması, bir tartışmanın yeniden alevlenmesine yol açtı:

‘‘Enflasyon sorunu karşısında hükümet bir şey yapmıyor mu?.. Yoksa yapılanlar sadece sözde mi kalıyor? Ciddi kararlar alınacak mı?..

‘‘Enflasyon 1998 yılı içinde gerçekten de yüzde 60'ların altına indirilebilir mi?’’

‘‘Bütçe disiplini sağlanacak, parasal politikalar daha tutarlı bir hale getirilecek mi?’’

Bunlar haklı ve makul sorular. Sorulmalı. Hatta, ısrarla sorulmalı. Politikacılardan cevap vermesi istenmeli.

Israrla.

ÇÖZÜM NASIL OLACAK?

Ancak bunu yaparken hassas bir noktayı da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Hiçbir demokraside ‘‘ideal’’ bir ekonomi yönetimi yok.

Ekonomi yönetimleri bir çeşit koalisyondan oluşuyor. Bu koalisyonda yetenekli, ciddi, iktisat ve finans ilkelerine bağlı kalmaya çalışan bürokrat ve siyasetçiler olduğu gibi, başkaları da buluyor.

Popülist siyasetçiler, ekonomiden çok kendi kariyerlerini düşünen bürokratlar, ilkeleri ‘‘detay’’ olarak görenler, iktisat biliminin kendilerini değil, başkalarını bağladığını düşünenler ve daha kimler...

Ekonomi yönetimleri dünyanın her yerinde, her zaman bir karışımdan oluşuyor.

BİZE DÜŞEN

Bize düşen, bir yerde gerekli eleştiriler, uyarılarda bulunmak. Bazı soruları ısrarla sormak.

Ama aynı zamanda önemli bir ayrımı da yapmak.

Yanlışlar, yapılmayanlar üzerine ısrarla giderken, atılan doğru adımlara da, ‘‘doğru’’ demek. Ne kadar küçük olurlarsa olsunlar, kimin tarafından atılmışlarsa atılsınlar, doğru adımları desteklemek.

Ekonomi yönetimi Türkiye'de (veya dünyanın başka bir yerinde) hiçbir zaman sadece ‘‘iyi’’lerden oluşmayacak.

Ama ‘‘iyilerin’’ ağırlığının artmasını istiyorsak, böyle davranmamız gerekiyor.

SONUÇ

Dün de yazdığımız gibi, ekim enflasyonu yüksek. Kasım enflasyonu ekimin altında, ama büyük bir olasılıkla yine beklenenin üzerinde çıkacak.

Bazı siyasetçiler büyük bir olasılıkla ciddi bürokratlarca hazırlanan programa ayak direyecekler. Gerekli cesareti gösteremeyen bürokratlar bulunacak.

Ama Ankara'da olumlu adımlar atmaya çalışan ciddi yöneticiler de var.

Ayrımı yapalım.

Yazarın Tüm Yazıları