‘‘Diyaloğa devam’’ın etkileri

Salih NEFTÇİ

Siyaset sahnesinde yok yere kopan gürültü geçen hafta sonuna doğru yatıştı.

Piyasalar aslında bütün bu süreç sırasında neler olup bittiğini de fazla anlamamıştı.

Kargaşada zarar edenler oldu.

Önümüzdeki günlerde daha akılcı davranışlar ön plana çıkabilir.

OLANLAR

Sayın Baykal ile Sayın Yılmaz arasında bundan on gün kadar önce yapılan görüşmeyle başlayan süreç aslında siyaset sahnesinde bazı yeni gelişmelerin habercisiydi.

Biz, kesin olmamakla birlikte, varılan anlaşmayı şöyle yorumlamıştık.

Sürekli istikrarsızlık, icraat eksikliği, verilen sözlerin yerine getirilememesi, günü kurtarıcı tedbirler seçmeni bıktırmış ve siyasetçilere olan güveni artık tehlikeli sayılabilecek noktalara indirmişti.

Özel sektör görevini yaparken...

Silahlı Kuvvetler görevini yaparken...

Ve hatta bürokrasi (elden geldiğince) görevini yaparken...

Siyasetçiler kısır çekişmelerle uğraşan bir gurup olarak görülüyorlardı. (Halen de görülüyorlar.)

Partilerin üst yönetimleri sanırız (geç de olsa) bu durumun farkına varmaya başladı. Bir diyalog arayışına girildi.

Amaç, siyasete hiç olmazsa bir yıllık bir istikrar kazandırmak, toplumun önünü görmesini sağlamak ve bu arada ‘‘bir şeyler’’ yapmaktı. Hükümet kanadı bu anlaşmadan bir pay alırken, CHP de 1999 Martı'nda bir genel seçime gidilmesini ve bu yapılırken de devlet olanaklarının daha tarafsız kullanılmasını sağlamıştı.

Bizce makul bir anlaşmaydı. Sivri ve istenmeyen tarafları kapalı kapılar arkasında törpülenebilirdi.

Yanlış değerlendirmeler ve bazı siyasetçilerin koltuk kaygısıyla bilinen fırtına koptu.

ÖNEMLİ DEĞİŞİM

Şimdi bir düzelme yolundayız.

Riskler büyük, ama siyaset sahnesi uzun zamandan beri ilk kez istikrarlı bir yıl geçirme olanağına kavuşabilir.

Günü kurtarma dışında ‘‘bir şeyler’’ yapılabilir.

Dış gelişmeleri, Asya krizinin derinden gelen etkilerini ve hiç beklenmedik şokları bir kenara bırakalım. Vadeyi bir yıl ile sınırlayalım.

Siyasetçilerin bir karar alıp harekete geçmeleri, yıllardan beri atılmayan adımları en azından atmaya kalkışmaları ve bunun için de bir diyaloğa girmeleri şimdi mümkün.

Eğer bu gerçekleşirse piyasalar bu değişime olumlu bir tepki verebilir. Aksi takdirde eylül ayıyla birlikte yine bildiğimiz çizgiye geri dönülecek, çünkü şimdiki iyimserlik büyük çapta geçici faktörlerden kaynaklanıyor.

Ancak siyasetçilerin gerçekten de bazı dersler almış olmaları durumunda geçici iyileşmenin kısmen eylül sonrasına sarkması olasılığı var.

Elbette bu sadece bir olasılık. Ve şimdilik fazla yüksek de değil.

BU HAFTA

Bono piyasasının geçen haftaki kapanışı ilginç oldu. Piyasa oluşturan bir büyük bankanın yüklü alımlarına tanık olduk.

Borsa da geçen hafta sonuna doğru yükselmeye başladı.

Bu gelişmelerin bu hafta da devam etmesi şaşırtıcı olmamalı. Beklenmedik büyük bir olay yaşanmadığını varsayarsak...

---