Paylaş
1993 yılından bu yana ilk kez bize bu derece önemli bilgiler veren bir haftayı bitirdik.
Yeni ekonomi yönetiminin finansal piyasaların işleyişine nasıl baktığına, finansal piyasalar konusundaki bilgisine kısmen tanık olduk.
Ekonomide attıkları ilk adımları gördük.
Ve piyasalarla bir araya geldik.
Bu yazıyı tamamen piyasalardaki oyunculara yönelik olarak kaleme alıyoruz ve tekrarlıyoruz:
‘‘Dikkat!’’
MANİPÜLASYON
Son iki yıl içinde Türkiye finansal piyasalarında uygulanan manipülatif politikalar oyuncular tarafından artık gayet iyi biliniyor.
Bu manipülasyonlar sırasında para kazananlar oldu. Ama bu kazançlar kurumlarım bilançolarında önemli tahribatlar da yaptı.
Bir yanda, bazıları kıvrak diğerleri pasif, yüklü bono portföyü taşıyan oyuncular ortaya çıktı.
Diğer yanda birkaç kurum büyük çapta likit kalmak için elden gelen çabayı gösterdi. İlk bakışta kârları biraz daha düşük çıktı. Ama bilançolarını koruyabildiler.
Elbette bir de bu iki grubun arasında olanlar var.
BİR BİLİNMEYEN
Piyasalardaki oyuncular açısından önemli bir bilinmeyen, yeni yönetimin;
1- Bu yapıya yol açan gelişmeleri ne kadar bildiği,
2- Bunun arkasındaki finansal mantığı ne kadar anladığı.
Bu önemli bir bilinmeyen.
SORUN
Sorun şurada:
Piyasalar 1994 ortasından bu yana, kitaba göre yönetilmedi.
Doğru. Bizlerin söyledikleri dikkatle dinlendi. Üzerlerinde düşünüldü. Ama benzer durumlarda gelişmiş finansal piyasalarda alınan kitaba uygun tedbirler yerine, dengesizliği daha da büyüten ve bu arada zaman kazandıran manipülasyonlara girişildi.
Diğer bir deyimle, son iki yıl içinde yapılanlar yakından izlenmediyse, bunları geri dönüp kitaptan öğrenmek veya işin dışında kalmış yetenekli uzmanlardan sormak zor.
Türkiye finansal piyasalarındaki dengeler çok hassas ve kendilerine özgü bir mantık üzerinde duruyor.
Bu mantığı iyi bilmek gerekiyor.
SONUÇ
Geçen haftanın son günlerinde piyasalarda yaşananlar önemliydi,
Piyasa profesyonelleri gelişmeleri bildiklerinden ve biz de ekonomi yönetimine ılımlı yaklaşımımızı (en azından bir süre daha) sürdürmekte kararlı olduğumuzdan bu gelişmelerin detaylı bir analizine girmiyoruz.
Sadece, yatırımcılara temkinli gitmelerini öneriyoruz.
Enflasyon tahminleri
Geçen hafta piyasalarla yaptığımız toplantılarda ele aldığımız enflasyon tahminleri basına yansıdı.
Rakamsal enflasyon tahminlerini petrol zammından önce hazırlamıştık. Model, temmuz ayı tüketici enflasyonunu yüzde 3.3, yıl sonu enflasyonunu yüzde 85 olarak tahmin etmişti.
Piyasalarla yaptığımız toplantılarda, petrol zammından sonra bu rakamların değiştirilmesi gerektiğini belirttik. Temmuz enflasyonunu yüzde 4.3'e, yıl sonu enflasyonunu da yüzde 92-93 civarına çektik.
Ama zamlar bizim piyasalarla yaptığımız toplantılarımızdan sonra da devam ediyor. Bu nedenle basında yer alan enflasyon tahminlerimiz geçici olarak alınmalı.
1997 yılı tüketici enflasyonu kolaylıkla yüzde 93'ü aşabilir.
Bir kaza çıkmasa dahi.
Paylaş