Paylaş
Büyük tasarruflara vergi koymak zor. Vergiyi getirdiğinizde ilk kargaşada bir şeyler toplarsınız. Bu kuşkusuz.
Ama sonrası işin içine bireysel bankacılar girer. Portföy yöneticileri girer. Finansın çarkları dönmeye başlar. Elbette bundan sonra da yine birkaç kuruş toplarsınız.
Ama bir de bakarsınız kuş uçmuş. Uçarken de kimse farkına varmamış. Sadece zaman içinde ekonominin sorunlarına yenileri eklenmiş... Ülkeniz biraz olsun fakirleşmiş.
(Bu arada da kabak 50 bin dolarını faizde değerlendirmeye çalışan emeklinin başına patlamış.)
BÜYÜK TASARRUF
Ben Singapur yönetimini çok başarılı bulurum. Doğru, Singapur New York değildir. Ama orada yapılanları becermek de öyle kolay değildir.
Singapur yönetimi geçtiğimiz ay bir karar aldı.
Portföy yönetimine ağırlık verilecekti.
Size tercüme edeyim. Dünyada artık büyük tasarruf sahibi çok sayıda Çinli var. Krizden sonra Asya ülkelerinde bankacılık sistemleri sarsıldı. Çinli tasarruf sahipleri bir miktar tedirgin oldu. Singapur şimdi bu paranın peşine gitmeye ve tasarrufları Singapur'a gelmeye ikna etmeye çalışıyor. Neden mi?
Çünkü Singapur bunu biraz olsun başarırsa bakın ne olacak.
ÖRNEK
Dünyanın bir numaralı bireysel bankacılık kenti Avrupa'nın göbeğindedir.
Bu kentte işletilen tasarrufların miktarı 1.100 milyar dolara ulaşıyor. Yani bin yüz adet Amerikan milyarı. Dolar. Türkiye Gayrisafi Milli Hasılasının 5 misli.
Yüzde 3'lük (iki taraflı) bir işletme komisyonu koyun.
Şehrin sadece bu komisyondan kaynaklanan geliri 33 milyar dolar eder. Ekran başında otur. Yılda 33 milyar dolar kazan. Kent yönetimine de en az 3 milyar dolar vergi öde.
İşe bakın.
Bir ülkenin politikacıları derinlemesine düşünmeden vergi toplamaya çalışırlar. Kuş kaçar. Başka ülkede bireysel bankalar yüksek gelir elde ederler.
Bundan da o ülkenin yönetime vergi öderler.
Kime niyet, kime kısmet.
(Bu yaşıma geldim. Bir sorunun cevabını bulamadım. Demokrasilerde dürüst politikacılara sahip olmak mı daha iyi, akıllı politikacılara mı? Neyse önemli değil.)
TAKLA
Aslına bakarsanız Türkiye'deki büyük tasarruf sahiplerinin bir kısmı uluslararası bireysel bankaları belki çoktan beri kullanıyordu.
Bilmiyoruz, ama tahmin etmek zor değil. Şimdi bu yola başvuranların sayısı artabilir.
Bir de şu var.
Eskiden 5-10 milyon doların üzerindeki tasarruflar bu yola başvururken faize ve sermaye gelirlerine gelen vergilerden sonra bu sınır şimdi hızla aşağı çekilebilir.
Benim tahminim 100-200 bin dolarlık tasarruf sahipleri dahi yakın gelecekte ‘‘Bir şeyler yapmaya’’ zorlanacaklar.
Böyle bir tasarruf sahibi elbette bireysel bankacılara takla üstüne takla attıramaz.
Ama karşısında kendisini ilgiyle dinleyen profesyoneller bulur.
VERGİ CENNETLERİ
Geldik yazının sonuna. Bir noktayı belirtelim.
Yukarıda sözünü ettiğimiz kentin bulunduğu ülke bir vergi cenneti değil.
Doğru, büyük paranız varsa ülke yönetimiyle bir anlaşma imzalıyor, yılda sabit (ve küçük) bir vergi verme karşılığında bu ülkeyi merkez olarak seçebiliyorsunuz.
Ama bunu yapmak için sadece paralı olmak yeterli değil.
Söz konusu ülke sanat, edebiyat vs. gibi alanlardan birinde tanınmış olmanızı da gerektiriyor. (Diğer bir deyimle adamlar vergi cenneti olma yerine, sanat, edebiyat cenneti olmayı yeğliyorlar.)
Vergi cenneti derken başka ülkeleri kastediyoruz. Yarın.
Paylaş