Paylaş
Dün, bu aralar piyasalarda neler yaşandığını öğrenmek isteyenler açısından güzel bir örnekti.
Dövizden, bonoya piyasalarda dün yaşananlar kısa vadeli gelişmeleri iyi yansıttı.
Özetleyelim.
BONO
Birkaç gündür gecelik faizler yüksek gidiyordu. Tamamen teknik ve geçici nedenlerden...
Dün sabah piyasanın beklentisi bu sıkışıklığın bir miktar azalacağı yönündeydi. Ama piyasadaki likidite kadar da, piyasadan çıkış olacağı düşünülüyordu. Yani sabahki beklentilere göre sıkışık bir gün yaşanmayacaktı, ama aşırı bir likidite bolluğu da gündemde yoktu.
Beklentiler yanlış çıktı. Gün sonu gibi faizler yüzde 65'lere doğru geriledi. Stopaj hariç, ortalama repo faizi yüzde 63.20 oldu.
Bu da elbette bono piyasasına yüklü bir alış getirdi. Piyasadaki en likid kâğıt olan son 9 aylık bonoların bileşik faizi yüzde 96'lara geriledi. Oysa bu kâğıtlar ihalede yüzde 104'ün hemen altında bir faizden satılmıştı. İyi prim yaptılar.
BORSA
Gecelik faizlerin düşmesi elbette Borsa'yı da etkiliyor.
Dün saat 15.00 civarında endeks yüzde 3 yukarıda idi. Kredi ile mala girenler iyi bir gün yaşadı.
Ama Borsa'daki yükselişin arkasında başka nedenler de var.
Ajanslardan İş Bankası ile ilgili olumlu haberler geçti. Bir haberde İş Bankası'nın 200 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağladığı duyuruluyordu. Sendikasyona katılım çok iyi olmuş ve ihraç 150 milyon dolardan 200 milyon dolara yükseltilmişti. Risk primi Libor'un üzerinden 47.5 baz puanı olarak gerçekleşmişti. Bir yıllık, ihracat finansmanında kullanılacak bir kaynak için fena bir faiz değil.
İş Bankası ile ilgili ikinci olumlu haber, yurtdışından geldi. İş Bankası hisselerine dışarıdan (ve içeriden) gelen talep, ilk hesaplananın üstüne çıkacaktı. Örneğin, biz bundan bir hafta önce İş Bankası özelleştirmesinden toplam olarak 800 milyon dolar gibi bir kaynağın sağlanacağını hesaplarken dünkü haber bunun 1 milyar doları aşabileceğine işaret ediyordu.
Özelleştirme ile ilgili bu gibi haberlerin borsayı olumlu etkilememesi imkânsız.
DÖVİZ
Dövizde de dün tipik bir gün yaşandı.
Bugünlerde döviz piyasasının kuralı belli: Pozisyonunu açabildiğin kadar aç.
Diğer bir deyimle:
‘‘Nereden döviz cinsi borç bulabilirsen bul. Dövizleri sat. Bono al veya hisse senedine yatır.’’
Bu nedenle bankalar arasında adeta bir çeşit döviz cinsi borçlanma yarışı yaşanıyor.
Dışarıdan döviz cinsi borçlanma yanında bankaların bir diğer seçeneği, döviz cinsi borcu iç piyasadan sağlamak. Bir başka bankaya gidip TL. borçlanacağına, döviz borçlanmak.
Bu pozisyonu açma çabası da sonunda iç piyasada döviz cinsi faizlerin hızla yükselmesine neden oluyor.
Nitekim bu faizler dün yüzde 11'lere çıktı.
SONUÇ
Evet. Dün güzel bir örnekti.
Beklenmedik bir olay yaşanmazsa, ki bu imkânsız değil, piyasalardaki gelişmelerin temmuz ortasına kadar bu şekilde devam etmesi bizim için şaşırtıcı olmayacak.
Paylaş