Paylaş
‘‘Yine ne oldu acaba’’ dedim. Her zaman kullandığım havayolu şirketinden telefonla arayıp mesaj bırakmışlar:
‘‘Bizi geri arayabilir misiniz? Sizinle görüşmek istiyoruz.’’
Bizim uçak mı iptal oldu? Karışıklık mı çıktı?
Yoksa, yoksa kimbilir:
İşin içinde bir avanta mı var?
***
Hemen geri aradım.
Karşımdaki bayan:
‘‘Evet, evet dedi. Biz aradık. Son 12 ayda bizimle 52 defa uçmuşsunuz.’’
Sustu.
Ben bekliyordum, arkasından ne gelecek.
Bedava bilet mi? Hong Kong'da bedava bir hafta sonu mu?
Ne?
***
‘‘Size teşekkür etmek istiyoruz.’’
Haydaa.
‘‘Kızım sen Avrupalısın. Burası New York, bizim buralarda teşekkür için telefon açılmaz’’ mı diyeyim?
Yoksa:
‘‘Vaktimi bunun için mi harcıyorsun’’ diye mi sitem edeyim?
Neyse Avrupa'ya gitgel'in etkisiyle;
‘‘Ben size teşekkür ederim dedim. Servisinizden çok memnunum. Çok naziksiniz.’’
Karşıdaki bayan ekledi:
‘‘Sizi havayolumuzun özel müşterileri arasına almak istiyoruz. Kulübümüze dahil edeceğiz.’’
***
Hiç yoktan iyi avanta.
Bedava bilet yok. Ama dolu uçaklarda yer bulmakta önceliğiniz oluyor. Sizi bir üst sınıfta uçuruyorlar. Bagajınız daha ağır olabiliyor. Bu arada fazla azar işitmiyorsunuz, dertlerinizi bir telefonla çözümleyiveriyorsunuz vs...
‘‘Bundan sonra hep bu havayolu ile uçacağız anlaşılan’’ dedim.
***
Neyse aradan iki ay geçti.
Postadan bir mektup çıktı.
Rakip bir havayolu şirketinden geliyor.
Nereden olayı öğrenmişlerse öğrenmişler, ‘‘Biz de size aynı üyeliği veriyoruz. Kulübümüze dahil ediyoruz. Bizimle uçun’’ diyorlar.
***
Gençlere öğüt:
‘‘Rekâbet zorlaşıyor. Hazır olun.’’
Bir de:
‘‘Dikkatli bakın. Avanta hâlâ var.’’
Paylaş