Ankara'nın iki yanılgısı

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Ekonomi yönetimi durup dururken kendine zarar verdi.

Hem de çok tehlikeli bir ortamda.

Yanlış adımlar sanırız bazı yanılgılardan kaynaklandı. Şimdi daha rahat görebiliyoruz. Tahmin edebilseydik, bu yanılgılar konusuna daha önce değinirdik.

Yazık oldu.

BİRİNCİ YANILGI

Ekonomi yönetimi bütçe açığını azalttığını, kamu gelirlerini artırdığını düşünüyor.

Ama bizi esas ilgilendiren şu: Ekonomi yönetimi bunun önemli olduğuna inanıyor.

İşte burada bir yanılgı var.

Bütçe açığı rakamsal olarak düşebilir. Ama bunun enflasyon üzerinde bir etkisi olmaz. Çünkü enflasyonla bütçe açıkları arasındaki ilişki çok karmaşık.

Bütçe açığı ne zaman enflasyonu düşürür biliyor musunuz?

Sosyal güvenlikte yaş sınırı uluslararası düzeye getirilirse...

Verimsiz KİT'ler kapatılırsa...

Siyasetçilerin uygulamaları sonucunda şişmiş olan kamu kadroları normal düzeye indirilirse...

Yani, siyasetçinin ‘‘çok tatsız’’ bulduğu bazı kararlar alınırsa,

İşte enflasyon o zaman düşer.

Emin olun yukarıda saydıklarımız gerçekleşmediği sürece, Maliye Bakanlığı'ndan yapılan ‘‘vergi gelirleri arttı’’ açıklamaları enflasyon üzerinde etkili olamayacaktır. Çünkü bütçe açığının gerçek nedenleri ortadan kalkmamış olacaktır.

Ekonomi yönetimi, işin bu yönü konusunda yanılgıya kapıldı. Stopaj gibi aslında gelirleri kalıcı bir şekilde artırmayan, rakamsal tedbirlerin önemli olduğuna kendisini inandırdı.

Yanlış adımlar attı.

İKİNCİ YANILGI

İkinci yanılgı bazı tesadüflerin sonucu.

Yılbaşında faize vergi ve stopaj geldiğinde neredeyse tüm ekonomi basını bu verginin doğrudan faize yansıyacağını vurgulamıştı.

Ama ekonomi yönetimi bir de baktı, yılın ilk yarısında faizler düşüyor.

Sanırız bu olayı ‘‘İşte vergi, stopaj koymakla faizler yükselmiyor’’ şeklinde yorumladılar.

Büyük bir yanılgı. Çünkü mevsimlik gelişmeleri hesaba katmadılar.

Oysa olayı yakından inceselerdi, stopaj ve vergi gibi uygulamaların yılın ilk yarısında faizleri gerçekten de yükseltmiş olduğunu göreceklerdi.

Son yıllarda gelişen bono piyasası, şubat-mart dediniz mi önemli bir faiz düşüş hareketi başlatıyor. Çünkü enflasyonun mevsimlik nedenlerden azalması bekleniyor. Enflasyon azalınca izlenen kur politikasına göre devalüasyon yavaşlıyor. Devalüasyon azalınca da döviz pozisyonu açıp bonoya girmek kazançlı hale geliyor. Neticede bonoya gelen talep faizleri indiriyor.

İşte vergi ve stopajlardan dolayı aslında artmış olan faizler, bu mevsimlik hareketle birleşince düşmüş gibi göründü.

Bu, ekonomi yönetimini yanılttı.

Yeni stopaj ve vergileri getirmekte tereddüt etmediler.

SONUÇ

Dün yapılan açıklamalar doğru yönde atılmış adımlar. Piyasaları olumlu etkiledi.

Bankalararası işlemlere getirilen stopaj küçük bir olaydı. Ama dengeleri yerinden oynattı.

Bakalım dengelerin yerine oturması ne kadar vakit alacak. Ortam riskli.













Yazarın Tüm Yazıları