PaylaÅŸ
Â
Bu şirketler geçen haftaki yazımızda da belirttiğimiz gibi devletin sabırlı finansmanı ile ortaya konan yüksek kalite bilimsel araştırmaların üstüne oturtulan başarılı ve yenilikçi iş modellerinden ibaret.
Sabırlı finansmanın kaynağı kamu. ABD örneğine baktığımızda belirli makro kaldıraçlarla, sabırlı finansmanın belirlenmiş misyonlara yönelik arge ve yatırımlar gerçekleştirdiğini görüyoruz.
DARPA 2020 bütçesi 3.5 Milyar dolar.
Sağlık sektöründe yeni altyapı çözümlerine odaklanan NIH için ayrılan bütçe 2012 yılında 32 Milyar dolardı, bugün 42 Milyar dolar.
Enerji sektörünün kaldıracı olarak tanımlayabileceğimiz ARPA-E ise 2020 yılında 400 milyon dolarlık bir bütçeye sahip.
Bu kaldıraçlar özellikle derin teknolojiye odaklanırken, zaman zaman özel yatırımcı bulamayan orijinal iş modellerini de finanse edebiliyor.
Derin teknolojinin temelinde elit bilimsel araştırma ve araştırmacılar var.
***
Bugün 2 ülkenin hikayesini karşılaştıralım.
Türkiye ve ABD. Â
İnsan kaynaklarına, özellikle elit insan kaynaklarına bu iki ülkenin yaklaşımını bilimsel iki çalışmanın yardımıyla anlamaya çalışalım.
Araştırmayı İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Tolga Yüret Hoca yapıyor.
Tolga Hoca 2017 yılında yayınladığı ‘An analysis of the foreign educated elite academics in the United States’ başlıklı makalesinde yaklaşık 14300 elit bilim adamının profilini inceliyor. Özellikle ABD’deki bilim adamlarını araştırıyor çünkü bu grup hakkında bilgiye daha kolay ulaşılabiliyor.
2003 yılından bugüne Shanghai Sıralaması en iyi akademik üniversiteleri sıralıyor.
Tolga Hoca Shanghai sıralamasında ilk yüzdeki 48 elit ABD üniversitesinin kadrolarını inceliyor.
Amaç, temel bilimler ve mühendislik, sosyal bilimler (ekonomi, sosyoloji, psikoloji, politika bilimi) ve ayrıca tarih ve felsefe gibi alanlarda başarılı olan elit bilim adamlarının kariyerlerinin şekillenme süreçlerini anlamak.
Bugün ABD’de çalışan elit bilim adamlarının üçte biri lisans eğitimlerini ABD dışında almış. Elit akademisyenler daha çok Hindistan ve Çin’in en prestijli okullarından geliyor.
Aynı zamanda elit akademisyenlerin bir diğer kısmının yüksek gelirli ülkelerden geldiği ise bir başka önemli detay.
BIT devriminin yayılması aşamasında en başarılı ülke tartışmasız Çin.
Tolga Hoca’nın araştırmasında dikkat çeken bir başka detay var. Bu elit akademik kurumlarda 1970lerde neredeyse hiçbir Çinli ABD’den doktora almıyor. Ancak 1990lı yıllara geldiğimizde bu elit kurumlardan doktora alanların çoğunlukla lisans eğitimlerini Çin’de alanlar olduğunu görüyoruz.
Çin’in bugün yakaladığı momentumda bu elit Çinli bilim adamlarının büyük emeği olduğu aşikâr. Çin sistematik olarak bu elit Çinli bilim adamlarını geri çekebildi.
Ve ayrıca görüyoruz ki ABD kamunun makro kaldıraçları kullanarak derin teknolojiler geliştirme vizyonu kapsamında dünyanın her köşesinden elit insan kaynaklarını sistematik olarak çekebilmiş.
***
Tolga Hoca ayrıca Türkiye’de üniversite sınavında ilk 30’a giren en başarılı öğrencilerin bulunduğu İş Bankası’nın Altın Gençler programını inceliyor.
Bugüne kadar bu ödülü alan öğrencilerin sayısı 3500 civarında.
1974 ile 2004 yılları arasında İş Bankası’ndan Altın Gençler ödülünü alan 1935 kişinin 2017 itibarıyla nerede olduğunu araştırıyor. Ancak değişik sebeplerden ulaşamadıkları oluyor ve araştırma 1791 kişiye ait verilerle devam ediyor.
1791 kişiden %37’sinin yurt dışında olduğu ortaya çıkıyor.
Yurt dışında bulunan 669 kişinin %95’i AB veya ABD’de bulunuyor.
Altın Gençler ödülünü alanların %75’inin ilk yurt dışına çıkış sebepleri eğitim.
 1791 kiÅŸi içinde 446 kiÅŸi ABD’den doktora alıyor.Â
En az 10 Altın Gencin Doktora eğitimi aldığı Üniversiteler | |
Ãœniversite | Doktora adedi |
Stanford | 36 |
MIT | 24 |
Georgia Tech | 23 |
Univ Illinois-Urbana Champaign | 19 |
Princeton | 18 |
Ohio State | 16 |
Carnegie Mellon | 14 |
UC Berkeley | 14 |
Univ Maryland | 13 |
Univ Michigan | 12 |
Yale | 12 |
UC San Diego | 10 |
Â
Türkiye’de kalanlar içinde %72 akademisyen olarak çalışıyor. Doktora alıp da akademide çalışanların sayısı yurt dışında %38. Bu elit üniversitelerden doktora alıp Türkiye’ye gelenler üniversite dışında iş bulamıyor.
Â
Â
Kaynak: Tolga Yüret
Â
Buradan anlıyoruz ki Türkiye’de genel olarak özel sektörde elit eÄŸitime yer yok.Â
Ancak istisnai güzel örnekler var.
Örneğin Roketsan, Defence TOP 100 listesinde sadece bu yıl 7 basamak ilerledi. Sürekli inovasyon ve arge modunda olan bir şirket. Genel müdürü Selçuk Yaşar Stanford Üniversitesi’nden doktora almış bir mühendis.
***
Bilgi ve İletişim Teknolojileri devrimi süresince ABD sistematik bir şekilde elit beyinleri çekerken, Türkiye elit beyinleri kaybetmiş.
Beyin göçü ülkemiz için süregelen bir sorun.
Dün de vardı.
Bugün de var.
Altın Gençler çoğunlukla yurt dışında ikamet etmeyi tercih etmişler ve ediyorlar..
Demek oluyor ki hala yurt dışında yaşayan çok sayıda elit insanımız, bilim adamımız var.
Sabırlı finansman ve makro kaldıraçlar ile gerçekleşecek derin teknoloji yatırımları bu elit kadroların yaratıcılıkları için alan açabilir. Türkiye bu elit kadroları geri çekebilir.
Biz Türkler duygusal bir milletiz.
Memleketimize bağlıyız. Kendi tecrübelerimden de biliyorum ki, yurt dışındaki fırsatlar ne olursa olsun, hep kendi topraklarımıza dönmek istiyoruz.
Özel sektörün vizyonsuzluğunun cesaretimizi kırmaması lazım.
Savunma sanayiinin ve kamunun vizyoner teknoloji liderliği ile oluşturacağı olanaklar buradaki ve yurt dışındaki tüm elit insan kaynaklarından yararlanabilir.
Çin bunu yaptı. Türkiye neden başaramasın?
Bugün Türkiye’nin elit insan kaynaklarına her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
Â
Â
PaylaÅŸ