Paylaş
Bazılarıysa ne olduğunun farkında bile değil …
Bir nevi uykuda.
Bugünün uluslararası ticareti tekstil ürünleri, arabalar, çelik ticareti vs. üzerine dizayn edilmiş. Halbuki adım atmak üzere olduğumuz yeni dünya düzeninde yeni uluslararası ticaret data, yazılım ve yapay zekâ üzerinde gerçekleşecek.
Bu yeni dünya düzenine Çin ve ABD’den bakanlar iki sistemli 3 dünya görüyor. Diyorlar ki bir ABD ve bir de Çin sistemleri üzerinden İnternet var olacak.
Ben bu fırtınalı karanlık gecenin ardından bölgesel güçlere ait sistemlerin de söz sahibi olabileceği ikiden fazla sistemli bir dünya hayal ediyorum.
Türkiye gibi 250 Milyonluk bir Türk dünyası ve daha da geniş etki alanına sahip bir bölgesel güç belli senaryolarda kendi İnternet sistem ve standartlarına sahip olacaktır, olmalıdır.
Bu fırtınalı karanlık gece sabahında karşımızda 3 dünya olacak:
1-Teknoloji üreten ülkeler
2-Teknolojiyi ticarileştiren ülkeler
3-Teknolojiyi kullanan ülkeler
Bu yeni dünyada teknoloji üreten ülkeler grubunda bulunabilmek için Çin’in son yirmi yıldır verdiği mücadeleye yakından bakmak gerekiyor. Bunun yanı sıra ABD’nin bu mücadeleyi ve yarışı nasıl değerlendirdiğini anlamak da önemli.
Brookings Enstitüsü uzman araştırmacılarından Frank Rose “ABD ve Çin rekabetinin temelinde küresel bilgi teknolojileri altyapısı ve standartlarını kimin kontrol edeceği yatıyor” diyor.
Demek ki aslında bu küresel mücadelede birinci kalite şirketler bilgi teknoloji standartlarını belirlerken, ikinci kalite şirketler teknolojiyi üretiyor, ve üçüncü kalite şirketler ürün satıyor.
Standartlar önemli zira standartları belirleyen politik ve diplomatik olarak gücü eline geçiriyor.
Çin geçtiğimiz Mart ayında Milli Standardizasyon Çalışmaları 2020 adında bir belge yayınladı. Bu belgede özellikle Çin 2035 Standartları hedeflerine yönelik hazırlıklar göze çarpıyor.
Bu dokümanda tarım, gıda kalitesi, tüketici güvenliği, salgın önlemleri ve kontrolü, yüksek kalite üretim, yeni jenerasyon bilgi teknolojileri ve biyoteknoloji, servis endüstrisi gibi alanlarda milli standartların kuvvetlendirilmesi öneriliyor.
Bu belge aynı zamanda dijital ekonominin en temel alanlarını da sıralıyor: blokzinciri, nesnelerin interneti, 5G, bulut teknolojileri, büyük veri, yeni jenerasyon yapay zeka, yeni jenerasyon akıllı şehirler, coğrafi bilgi sistemleri gibi.
Bunun ötesinde çok sayıda düşünce kuruluşu Çin’in yerlileşme oranlarını analiz ediyor ve önerilerde bulunuyor. Teknolojik kalkınma ve hedefler çok sayıda araştırma ve düşünce kuruluşu tarafından da çalışılıyor.
Ülkemizde sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olan düşünce ve araştırma takımlarının hepsi eski dünyayı ve eski dünya düzenini çalışıyor ve bu konularda yayınlar yapıyor. İçlerinden bazılarının gözlerini yarına ve ötesine çevirmesini ve gördüklerimizi çalışmaya başlamasını umuyorum.
Çin fırtınalı karanlık gecenin 2030’da sona ereceğini ve yeni pırıl pırıl bir dünya düzeniyle karşılaşmayı öngörüyor.
Bu karanlık fırtınalı gecenin sabahında pırıl pırıl bir sabaha uyanmak için gece boyunca çalışmak gerekiyor.
En temel soru bu karanlık gecenin sonunda hangi dünyada olmak istediğiniz:
1-Teknoloji üreten ülkeler
2-Teknolojiyi ticarileştiren ülkeler
3-Teknolojiyi kullanan ülkeler
Benim cevabım belli…
Ya sizin?
Paylaş