Paylaş
Türkiye bazı alanlarda çok şanslıyken, bazı alanlarda o kadar zayıf.
Nerede şanslıyız?
Dijital Ekonomi genç, dinamik bir nüfus gerektiriyor.
Bugün Türkiye’de ortalama yaş hala 28 – 29 bandında. Çoğu Avrupalı komşumuza göre çok genciz.
Nerede zayıfız?
Bu genç nüfusu Dijital Ekonomi’nin ihtiyaçlarına hazırlayan bir eğitim verebiliyor muyuz?
Öğretmenler Dijital Ekonomi’nin gereksinimleri yönünde eğitimden geçiriliyor mu?
Altyapı konusunda zayıfız. Büyük şehirlerin en merkezi noktalarında bile 50 Mghz üzerine çıkabilmek pek mümkün değil bugün. Suudi Oger Telekom’dan boşalacak koltuğun İş Bankası ve diğer bankalar tarafından doldurulması ve bu stratejik altyapı projesinin milli bir proje olarak yerli aktörler tarafından yürütülmesini memnuniyetle karşılıyorum.
Bu konularda ulusal ölçme metotları geliştirmeliyiz. Sürekli performansımızı ölçmeliyiz.
Kendimizle yarışmalıyız.
“Kaderimiz bu” söylemini geride bırakmak zorundayız!
***
AB’nin geçtiğimiz haftalarda yayınlandığı Dijital Ekonomi raporunda altyapıdan sonra öne çıkarılan alan insan kaynağıydı.
Bu raporda Dijital Ekonomide insan kaynağı iki bölüme ayrılmış.
Basit dijital beceriler İnternet kullanabilmek gibi en temel beceriyi içeriyor. İleri beceriler bilişim teknolojileri uzmanlığı ve STEM (Fen bilimleri, Matematik ve Mühendislik) disiplinlerinde var olan insan kaynağını kapsıyor.
AB’de 2017 verilerine göre Hollanda, İsveç ve Luxemburg basit dijital becerilerde en iyi durumda.
İleri dijital becerilerde ise Finlandiya, İrlanda ve İngiltere en yüksek puanlara sahip.
AB’nin Dijital Ekonomi raporunda Yunanistan, Romanya, İtalya ve Bulgaristan en kötü performansa sahip ülkeler olarak sıralanmış.
AB, Dijital Ekonomi’ye hazırlığı geç de olsa artık ciddiye almaya başladı.
***
ABD
Önümüzdeki 10 yılda sadece ABD’de 10 milyon kişinin otomasyon nedeniyle işini kaybetmesi bekleniyor. Bu 2007-2010 yılları arasındaki finansal gerilemede yaşanılanın ötesinde bir rakam.
Sağlık sektöründen tutun da, perakende ve yeme içme sektörüne kadar geniş bir yelpazede milyonlarca kişi işsiz kalacak.
Türkiye’de basit dijital beceriler ne durumdadır diye merak ettim. Bulduğum sayılar bir yıl öncesine ait:
Hayatında hiç bilgisayar kullanmamış insan sayısı 25,3 milyon
İnternete girmemiş insan sayısı da 19,3 milyon
Türkiye 2016 yılı verilerine göre OECD ülkeleri arasında 30 milyon kişi ile 6. büyük işgücü nüfusuna sahip. Bu duruma rağmen eğitim seviyeleri ve istihdam oranları incelendiğinde 2015 yılı verilerine göre yükseköğretim mezunlarının istihdama katılımı açısından 35 ülke arasında 34. sırada bulunuyor.
Uluslararası alanda genel kabul görmüş STEM eğitim ve çalışma alanının sınıflandırması yapılmamış olmakla birlikte, uzmanlar arasında STEM alanlarının fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) bilgilerini kullanmayı gerektiren alanlar olduğu konusunda bir fikir birliği söz konusu.
Fen alanları olarak uzay bilimleri, yer bilimleri, yaşam bilimleri (çevrebilimi, genetik, patoloji, beslenme vb.), fizik ve kimya; teknoloji alanları olarak bilgisayar bilimleri ve bilişim bilimleri (kriptoloji, programlama, yapay zekâ vb.); mühendislik alanları olarak mekanik, endüstri, elektrik, malzeme ve inşaat mühendislikleri; matematik alanları olarak ise cebir, geometri, istatistik ve oyun teorisi gibi alanlar yer alıyor.
STEM eğitimi ile kazanılan beceriler 21. yüzyılın kurtarıcı güçleri olarak görülüyor.
Peki biz Türkiye olarak neredeyiz?
İnsan kaynağımızı segmente edip, analiz edebildik mi?
Nerede açık var biliyor muyuz?
Bu açıkları nasıl kapatacağız?
VİDEO:
Paylaş