Paylaş
AB, Çin’in artık gelişmekte olan bir ekonomi olmadığının farkında. Çin küresel liderliğe aday bir ülke olarak tanımlanıyor raporda. Ancak uluslararası kurallarla uyum içinde hareket etmiyor olmasının dengesiz ve sürdürülemez ilişkiler yarattığının altı çiziliyor.
Doğrusu yerinde kaygılar …
Biz Türkiye’de kendi içimizde yüksek tansiyonla mücadele ederken Çin, “Made in China 2025” ve “Belt and Road Initaitive” gibi hedeflerine doğru hızla yol alıyor.
12 Mart’ta AB Dış İlişkiler Komisyonu Çin AB ilişkileri konusunda bir rapor yayınladı. Bu rapordan anlıyoruz ki AB Çin’in Afrika ve Balkanlar’da yaptığı yatırımlardan rahatsız. Zira Çin bu ülkelere kolayca krediler veriyor. Krediler ödenemediğinde, borçlu ülke limanlarının veya köprülerinin yönetimini Çin’e devretmek durumunda kalıyor.
AB’nin genişlemeyi planladığı özellikle Balkanlar’da Çin’in böylesi bir güç kazanması haliyle rahatsız edici birlik için.
AB ayrıca Çin’in birlik ülkelerindeki yatırımlarında, birlik ülkelerinin sağladığı kolaylık ve avantajların, birlik ülke şirketlerine Çin’de sağlanmadığını belirtiyor.
AB’nin samimiyetini sorgulamakla beraber, haklı bir başka eleştirisi de Sincan’da Uygur Türklerinin gördüğü muamele. Raporda bu sadece Sincan’da insan hakları ihlalleri olarak belirtilmiş.
Rapordaki dijital teknolojilerle ilgili kısım özellikle çok ilgimi çekti.
Çinli banka ve finansal teknoloji şirketlerinin AB’de hızla yayıldığının altı çizilirken, birlik ülke şirketleri için Çin pazarında çok fazla engelin olduğu belirtilmiş.
AB iki önemli konuda hassas.
AB Yapay Zekâ Stratejisi geçtiğimiz dönemde yayınlandı. Çin yapay zekâ alanında yapılan araştırma ve geliştirme alanında şu anda lider. AB kendi bölgesini yapay zekâ konusunda lider olarak konumlandırmak amacında. (Not: Türkiye’nin yapay zekâ stratejisi ve yol haritasını hala merakla bekliyoruz)
Pil ve depolama teknolojileri ise diğer önemli alan AB için. 2018 Mayıs ayında kabul edilen aksiyon planına göre AB depolama teknolojilerinde güçlü bir aksiyon yaratacak.
5G teknolojisinin dijital ekonominin temel altyapısı olacağının altı çiziliyor raporda. Tam güvenliğe özellikle işaret ediliyor. Hassas verilerin iletişimi ve genel iletişim teknolojileri kritik öneme sahip. Bu teknoloji altyapısındaki herhangi bir zayıflık, çok çabuk milli güvenlik riski haline dönüşebilir.
Raporda dikkat çekilmeyen, ancak bugünlerde AB’yi en çok rahatsız eden konuların başında İtalya’daki Lega/5 Stars iktidarının Çin ile kurduğu yakın ilişkiler geliyor. Zira AB Çin’e karşı birlik olarak önlemler almak ve daha dengeli bir ilişki ortaya koymak istiyor. Bunu birlik olarak gerçekleştirmek istiyor.
Roma ise Brüksel’e çok açık olarak “bizim için en önemli nokta İtalya’nın çıkarlarıdır” dedi bile. Venedik ve Genova gibi limanlar yeni ipek yolu planlarının parçası haline çoktan geldi.
Önümüzdeki dönemde küresel güç kavgasının AB ve diğer ülkelerdeki yansımalarını daha net göreceğiz gibi görünüyor.
Benim için bu raporun temel mesajı 5G ve yapay zekâ gibi teknoloji stratejilerinin milli güvenlik riskleri içerdiğinin altının kuvvetlice çizilmiş olmasıdır. Bu iki teknolojinin ülkemizde 100% milli güvenlik farkındalığı çerçevesinde geliştirilmesi çok yüksek önem arz etmektedir.
Paylaş