Yazı beklemeden yazayım dedim

Bazı meyveler vardır, "keşke hiç gitmese de her mevsim yiyebilsek" diye düşünürsünüz.

Yaz ya da kış ayrımı olmaksızın. İşte, benim için yaz güzeli kiraz böyle bir meyvedir. Sabırsızlıkla beklerim onu. Çıkar çıkmaz da alıp yerim. Gerçi daha çok zaman var mayısa-hazirana ama hiç olmazsa bir kiraz yazısıyla bu muhteşem meyveyle hasret giderelim dedim.

Pek çok kültürde kirazla güzellik arasında bağ kurulmuştur. Bizde de "kiraz dudaklar" ya da "kiraz ağız" güzel dudaklar için söylenmiştir. Bizden binlerce kilometre uzaktaki bir kültürde, Çin’de ise "kiraz yemek" deyimi kullanılır. Ancak bu deyimi kullanırken dikkatli olmak gerekir. Çünkü Çin’de "kiraz yemek" cinsel ilişkiye girmek anlamına gelir. Yine aynı yerde, Çin mitolojisinde, tanrıça Xi Wang Mu’nun her bin yılda bir kere kiraz bahçelerine girerek ölümsüzlüğünü tazelediğine inanılır. Uzakdoğu’nun bir başka ülkesi olan Japonya’da da kiraz güzelliğin, nezaketin ve alçakgönüllüğün simgesi olarak kabul edilir.

Gelelim kirazın anavatanına. Yani ilk kez nerede yetiştirildiğine. Aksi yönde birkaç teori olmasına rağmen, kirazın ilk kez Kuzey Anadolu topraklarında yetiştirilmeye başlandığı kesin gibidir. Hatta alanı daha da daraltacak olursak, kirazın anavatanının Giresun ili olduğunu bile söyleyebiliriz. Bu güzel meyvenin dünyanın diğer kıtalarına da buradan yayıldığı da su götürmez bir gerçektir.

Peki, kiraz ilk kez ne zaman başka uygarlık insanlarının damağına gitmiştir. Bu soruyu yanıtlamak için yüzümüzü Romalı bir generale, Lucullus’a çevirmek zorundayız. Çünkü Pontus kralını yenerek Giresun’a kadar giren ve kirazı buradan alıp ülkesine götüren general Lucullus’tur.

Roma’ya yolculuk eden kiraz burada da yetiştirilmeye başlanmış ve daha önce görülmeyen kiraz çeşitleri Roma’da görülmüştür. Romalı generalin topraklarına götürdüğü tek şey kiraz değildir üstelik. General, Giresun’un antik dönemdeki adını da taşımıştır yanında. Ve bu ad Kerasus’tur ve bir iddiaya göre, zaman içinde değişerek Giresun olmuştur. Ayrıca kirazın adının da "Kerasus"tan yani dolaylı olarak Giresun’dan geldiği yaygın bir söylemdir.

Kirazın Avrupa dillerindeki adına kısaca göz atıldığında bu teorinin hiç de yabana atılacak bir teori olmadığı görülür.

Kremalı Fransız tavuğu

4 kişilik

Hazırlama süresi 10 dakika

Pişirme süresi

30 dakika


Malzeme listesi

2 adet orta boy yeşil kabak

4 parça tavuk göğüs eti

1 yemek kaşığı tereyağı

1 yemek kaşığı un

1 kutu (200 ml) hazır süt kreması

1 tatlı kaşığı tane karabiber

1/2 tatlı kaşığı tuz

1/2 limonun suyu

Kabakları soyup uzunlamasına, bir parmak kalınlığında doğrayın. Diğer taraftan, tereyağını geniş ve derin bir tavada kızdırıp tavuk etini kızgın yağda çevirerek 8-10 dakika kadar kızarttıktan sonra tavadan alın.

Unu aynı tavaya aktarıp karıştırarak, hafif sararıncaya kadar, 2-3 dakika kavurun. Üzerine 1 su bardağı suyla çırptığınız kremayı, tuz ve karabiberi de ekleyin. Sosu sık sık karıştırarak 4-5 dakika pişirin. Üzerine, kabağı, kızarttığınız tavuk etini ve limon suyunu da aktarıp orta ısılı ateşte 15 dakika daha pişirip sıcak sıcak servise sunun.

Bolonez soslu spagetti

4-6 kişilik

Hazırlama süresi 20 dakika

Pişirme süresi

20 dakika


Malzeme listesi

1 paket spagetti

Bolonez sos için;

250-300 gr orta yağlı dana kıyma

5 yemek kaşığı zeytinyağı

1 adet orta boy kuru soğan

2 diş sarmısak

1 adet küçük boy kereviz

1 adet orta boy havuç

3 adet orta boy domates

2 yemek kaşığı domates salçası

2 çay kaşığı tuz, karabiber

1 çay kaşığı kuru fesleğen

(2 yemek kaşığı taze fesleğen de kullanabilirsiniz.)

2 adet kesmeşeker

1 su bardağı rendelenmiş eski kaşar peyniri

(Mihalıç, İzmir tulumu ya da parmesan peyniri de kullanabilirsiniz.)

Bolonez sosu hazırlamak için, kıyma, zeytinyağı ve incecik doğranmış soğanları orta boy bir tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 7-8 dakika kavurduktan hemen sonra üzerine çok ince doğradığınız sarmısakları, rendelenmiş havuç ve kerevizi de ilave edin. Yine sürekli karıştırarak 5 dakika kadar daha kavurun.

Tuz ve karabiberi serpip rendelenmiş domatesi ve salçayı ekleyin. İsterseniz, bu aşamada 1 su bardağı beyaz şarap da koyabilirsiniz. Sosa şarap katmayacaksanız, 1 su bardağı makarna suyu ilave edebilirsiniz. Kesmeşeker ve kuru ya da taze fesleğeni de ekleyerek ocağın altını kısın.

Sosu yaklaşık 15 dakika daha pişirip ocaktan alın. Büyük bir tencereye 20 su bardağı sıcak su koyup üzerine 1 tatlı kaşığı tuz ekleyin. Orta ısılı ateşin üzerindeki su kaynamaya başladıktan birkaç dakika sonra spagettiyi kırmadan tencereye koyun. Sık sık karıştırarak makarnayı, 10-12 dakika kadar haşladıktan sonra süzün ve tekrar aynı tencereye aktarın. Makarnanın suyundan 1 su bardağı kadar ayırıp sosa katmayı unutmayın. Hazırladığınız sosu tenceredeki makarnayla karıştırın. Son olarak, peyniri de katıp tekrar karıştırdıktan sonra sıcak sıcak servise sunun. Üzerini ince kıyılmış maydanoz ve dereotuyla süsleyebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları