Urfa’nın marifetli elleri

Urfa benim için hep büyülü bir şehir olmuştur. Binlerce yıl öncesine uzanan muhteşem tarihinin ötesinde, Urfa’nın farklı inanç ve etnik kültürlere hoşgörüyle ev sahipliği yapmasını hep hayranlıkla izlemişimdir. Bu farklılıklar Urfa mutfak kültüründe de kendini göstermiştir.
Her yemekte farklı bir kültürün etkisini görebilirsiniz.
72 milletin bir arada, şaşırtıcı bir uyumla yaşadığı Urfa’yı bir televizyon çekimi nedeniyle tekrar ziyaret ettim.
Amacımız Urfa’nın yemek kültürünü, mutfak hikâyelerini ve lezzet duraklarını ekrana taşımaktı. Ancak yıllardır gittiğim Urfa’nın sürekli göç alarak çok büyümesini, Karaköprü tarafına doğru yeni binaların inşa edilmesini ilgiyle izledim. “Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar” türküsündeki dağlar artık yerleşim yeri olmuş ve yeni modern mahallelerle donanmıştı.
Bu yeni yerleşim yerlerinde açılan lezzet duraklarını, çekimlerimizde bize rehberlik yapan Urfa Belediyesi Basın Yayın Koordinatörü Uğur Er’le birlikte dolaştık.



Güler yüzlü, çalışkan personeli ve olağanüstü lezzetli kadayıf çeşitleriyle Miroğlu Kadayıf hepimizin favorisi oldu. Özellikle dondurmalı, peynirli kadayıf ve cevizli şıllık tatlısı en beğendiğim lezzetler oldu.
Urfa’ya gidince mutlaka ziyaret ettiğim, kendimi zaman tüneline girmiş gibi hissettiğim Suriçi ve Sanat Sokağı favori mekânımdır.
Tarihi ve kadim Urfa sokaklarının tüm otantik güzelliğini burada keşfederim. Çok eskiyle çok yeniyi bir arada görüp hissedebileceğiniz büyülü bir atmosfer... 58 Meydanı’nda şöyle tavşankanı bir çay içerken etrafı seyredip Urfa mimarisinin en güzel evlerini inceleyebilirsiniz.
Ellerindeki et ya da sebze dolu tepsilerle odun fırınlarına giden çocukların önünüzden hızla geçip gitmelerini seyredin. Hemen hemen her sokakta bulunan fırınlardan gelen isotlu ve soğanlı Urfa lahmacununun enfes kokusunu içinize çekin.

Önünden geçtiğiniz her taş binanın birbirinden ilginç ve tarihi hikâyesini dinleyin. Müzepotamya’ya uğrayıp, arka bahçesindeki 3 bin yıllık tapınağını ziyaret edin. Sonra da Urfa’nın tarihi çarşılarına doğru yola çıkın.
Ticari hayatın tüm sıcaklığı ve canlılığıyla sürdüğü kapalı çarşılarda, bedestenlerde geleneksel alışveriş kültürünü gözlemleyip fotoğraf çekin.
Bir zamanlar tüccarların konakladığı ve göç hayvanlarının karınlarının doyurulup ticari ürünlerin takas edildiği Gümrük Han’da mutlaka melengiç ya da mırra kahvesi için.

Gastronomi Merkezi’nde Urfalı kadınlardan yemek

Akşam için yemek planınızı yaparken Urfalı kadınların yöresel yemekler hazırladığı Gastronomi Merkezi’ne gitmeyi mutlaka düşünün.
1796-1876 yılları arasında yaşayan şair Sakıp Efendi’nin konağı, belediye tarafından restore edilmiş ve bir gastronomi merkezine dönüştürülmüş.

Belediyenin himayesinde, Hamarat Eller Kadın Kooperatifi çatısı altında birleşen kadınlar, aynı zamanda Gastronomi Merkezi’ndeki ara sıcak üretim tesislerinde de çalışıyor.
İçli köfte, ağzı açık, ağzı yumuk, semsek, aya köftesi, borani, yuvalama köftesi gibi birçok yöresel lezzetin üretimi bu işletmede yapılıyor.
Kadın istihdamını çok önemseyen Urfa Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ü “kadın dostu” başkan olarak tebrik ediyorum.
Böyle belediye başkanlarının artmasını dilerim.