"Obur", hiç de iyi şeyler çağrıştırmayan bir sıfat olduğundan, gerçek olsa bile, kimse tarafından kabul edilmek istemez.
Bir arkadaşımla yıllar sonra ilk kez buluşmuş, ne kadar kilo aldığını ve ne kadar çok yemek yediğini görünce "Sen resmen obur biri olmuşsun" demiştim. Bana yarı kızgınlıkla "Obur değilim, sadece biraz fazla iştahlıyım" demişti. Üstüne fazla gitmek istemediğimden, konuyu kapamayı yeğlemiştim o zaman. Son zamanlarda çevremde, çok genç yaştaki insanların bile fazla kilolarından şikayet ederek doktora gittiklerine şahit oluyorum. Sonra onlarla birlikte aynı sofraya oturduğumdaysa fazla kilolarının sebebinin oburluk olduğunu görüyorum. Şimdi kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için bir bakalım obur ne demekmiş. Dil Derneği’nin internet sözlüğünde aynen şöyle yazıyor: Gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen kimse. Tanımın ikinci kısmı "doymak bilmeyen kimse" bazılarımızın içini rahatlatsa bile, bence esas önemlisi tanımın virgüle kadar olan kısmı; yani, "gereğinden çok yemek yiyen". Çünkü pek çoğumuz doysak bile yemeye devam ediyoruz ve bu da yemek yeme potansiyelimizi gittikçe artırıyor.
Peki ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı’nın da obur biri olduğunu biliyor muydunuz? Mina Urgan’ın "Bir Dinazorun Anıları" adlı keyifli kitabını okuduysanız, konuyla ilgili mutlaka bir fikriniz vardır. Yazar, tanıdığımız pek çok kişinin bilmediğimiz yönlerine değindiği kitabında, Yahya Kemal’le ilgili başka bilgiler de verdikten sonra, şairin obur biri olduğunu ima eder ve şöyle der: "Bizim Büyükada’daki evde aylarca, daha doğrusu yıllarca konuk kalmıştı. Biraz kilo vermesi için, annem ona özel rejim yemekleri hazırlardı. Yahya Kemal hem onları, hem de sofradaki yemekleri yerdi; üstelik herkesin yediğinden üç kat fazlasını". Şairin restoran mönülerini bile dünyanın en güzel sanat eserini seyreder gibi seyrettiğini ise başka kaynaklardan biliyoruz. Sevdiğimiz insanların da bizim gibi olduğunu öğrendiğimizde içimiz rahatlar, biliyorum. Ama hani "Yahya Kemal de obur biriymiş" deyip sakın gereğinden çok yemek yemeye devam etmeyin olur mu?
Kıymalı hamburger
10 kişilik
Hazırlama süresi 15 dakika
Pişirme süresi
25 dakika
Malzeme listesi
á 10-12 adet sandiviç ekmeği
Kıymalı harç için;
á 200 gr yağsız kıyma
á 4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
á 2 adet orta boy kuru soğan
á 2-3 adet yeşil sivri biber
á 3 diş sarmısak
á 3 adet orta boy domates
á 2 tatlı kaşığı biber salçası
á 2 çay kaşığı tuz, karabiber
á 1 çay kaşığı kimyon, pul biber
Yuvarlak veya uzun sandviç ekmeklerinin üst kısmını kapak gibi kesin. Kalın kısımlarını içini oyarak boşaltın. Diğer taraftan, kıyma ve zeytinyağını derin bir tavaya aktarıp orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Üzerine incecik doğradığınız soğanları da ilave edip tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak 4-5 dakika kadar kavurun. Üzerine ince halkalar halinde doğradığınız sivri biberler ve pirinç tanesi büyüklüğünde dilimlediğiniz sarmısakları ilave katıp karıştırmaya devam ederek 2-3 dakika daha kavurun. Kabuğunu soyup tavla zarı şeklinde doğradığınız domatesleri ve salçayı da ekleyip sürekli karıştırarak 8-10 dakika kadar kavurduktan sonra ocaktan alın. Tuz, karabiber, kimyon ve kırmızı biberi serpip karıştırdıktan sonra ılık hale gelmesini bekleyin. Hazırladığınız sandviç ekmeklerinin içine kıymalı harçtan doldurun. Maydanoz ve biberle süsleyip ılık halde servise sunun.
Patatesli salata tifani
6 kişilik
Hazırlama süresi 15 dakika
Pişirme süresi
25 dakika
Malzeme listesi
á 4 adet orta boy patates
á 1 su bardağı dolusu makarna
(Midye ya da penne makarna kullanmanızı tavsiye ederim.)
á 1 demet maydanoz
á 1 demet taze nane
á 5-6 adet konserve kuşkonmaz
á 100 gr mozzarelle peyniri (yaklaşık 2 top)
Sos için;
á 2 çay kaşığı dolusu light mayonez
á 2 çay kaşığı dolusu hardal
á 1 adet limonun suyu
á Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan zeytinyağı
á Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan ılık su
á 2 çay kaşığı tuz, kırmızı toz biber
Patatesleri kabuklarıyla beraber tencereye koyduktan sonra iyice yumuşayıncaya kadar haşlayıp soyun. Patatesleri ortadan ikiye bölüp halka halka dilimleyin ve derin bir kaba yerleştirin. Makarnayı kaynayan suyun içinde 8-10 dakika haşlayıp süzün ve patateslerin üzerine ekleyin. (Dikkat etmeniz gereken nokta, makarnanın diri olmasıdır.) Üzerine ayıklayıp ince ince doğradığınız maydanoz ve taze naneyi ilave edin. Konserve kuşkonmazları süzüp 2-3 santim eninde parçalar elde edecek şekilde doğrayın ve malzemelerin üzerine aktarın. Sosu hazırlamak için; mayonez, hardal ve limon suyunu derin bir kapta çatalla iyice çırpın. Zeytinyağı ve ılık suyu da azar azar ilave ederek çırpmaya devam edin. Tuz ve kırmızı biberi de kattıktan sonra tekrar karıştırın. Hazırladığınız bu sosu salatanın üzerine gezdirip iyice karıştırın. Üzerini mozzarella dilimleriyle süsleyip servise sunun. İsterseniz salatanın üzerine kiraz domates de ekleyebilirsiniz.