Türkiye’nin en dağlık şehri... Türkiye’nin en güneydoğusunda...
Birisi "Hakkári’yi şöyle iyice ütüleyebilseniz, Türkiye’nin tamamı kadar arazi çıkar" demiş; öyle dağlık, öyle sarp bir geçit, dağlarla çevrili... Bu çetin şartlarda doğup büyüyen insanların da, belki bu yüzden, derde kedere daha dayanıklı oldukları sanılır hep.
Toroslar’ın devamı olan Hakkári Dağları yamandır, yüksektir, tepeleri bazı yıl hep karlı kalır.
Hakkári’ye özgü Ters Lale Çiçeği yalnızca bu dağın eteklerinde kendiliğinden yetişir. Bu özelliğini korumak için tohumunu da kendisini de izinsiz şehirden çıkaramazsınız. Çiçek florası zengin olduğu için, bölgede arıcılık da epey gelişmiş durumda. Hakkári balının o eşsiz kokusunu ve tadını bir kere alan bir daha kolay kolay unutamaz. Kara kovan adında özel bir kovanda hazırlanan bal daha kaliteli olur. Dış yüzeyi çamur ve samanla sıvanan bu sepetlere kara kovan denmesinin sebebi ise içine güneş ışığı sızdırmamasıdır. Yüksek yaylalarda üretildiği ve hem peteği hem de balı arılar tarafından yapıldığı için bu kovanlardan alınan bal çok yüksek kalitededir ve bin derde deva olduğu söylenir.
Akarsuların beslediği yaylaları olmasına rağmen, Hakkári’deki doğa koşulları sebebiyle topraklar tarıma pek elverişli değildir. Oralarda çeşit çeşit yabani otlar yetişir. O otlarla besledikleri hayvanlarla geçimini sağlar Hakkári insanının çoğu. Hayvanın etinden de sütünden de en etkili şekilde faydalanırlar. Sabah kahvaltılarından otlu peynir hiç eksik olmaz. Akşam yemeklerinde ise mutlaka etle hazırlanmış bir çeşit pilav bulunur.
Her damağın alışkın olmadığı bir Hakkári yemeği ise bir çeşit işkembe ve barsak dolması olan kepayedir. Bu kadar et merkezli bir beslenme şekline rağmen Hakkári’de acı pek fazla yenmez. Onun yerine burada daha çok sevilen ve kullanılan tat ekşidir. Bu tat etli yemeklere çoğu zaman bol sumak katılarak verilir. Ağızları tatlandırmak için kireçte pişirilen kabak tatlısı da bölgenin tanıdıklarındandır.
Hakkári hakkı yenmiş bir pehlivan gibi vakur, heybetli, yiğit bir Türk şehri. Hakkári gözden uzak olunca gönülden de uzak kalmış bir sevgili gibi vuslatı bekliyor; kendinden emin ama gözleri buğulu...
Fırında tavuklu bamya
Malzeme listesi
á 8-10 adet tavuk kanat
á 1 su bardağı süt
á 1 çay kaşığı tuz, karabiber
á 2 çay kaşığı kuru kekik
á 1 çay bardağı zeytinyağı
á 2 su bardağı dolusu konserve bamya
á 3 adet orta boy domates
á 2 diş sarmısak
á 1 su bardağı ılık su
Tavuk kanatlarını derin bir kaba koyup üzerlerine tuz, karabiber ve kuru kekiği serpiştirin. 1 su bardağı sütü de ekleyip karıştırın. Kabın üzerini bir kapakla kapatarak buzdolabında 1 gece (7-8 saat) dinlendirin. Böylece tavuklar hem daha yumuşak hem de çok lezzetli olacaktır. Diğer taraftan, domatesleri soyup, tavla zarı formunda doğrayın. Sarmısakları soyup, incecik dilimleyin. Buzdolabında dinlendirdiğiniz tavukları çıkarıp kaptaki sütle birlikte orta boy ve derin bir fırın kabına aktarın. Üzerine süzdüğünüz konserve bamyayı yerleştirin. Doğranmış sarımsak ve domatesi de serpiştirin. İsterseniz bu aşamada biraz daha tuz ve karabiber katabilirsiniz. Son olarak, ılık suyu da kabın kenarından yavaş yavaş aktarıp zeytinyağını gezdirin. Yemeği 5 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında 30-35 dakika, tavuk etleri iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Sıcak sıcak servise sunun.
Çikolata soslu dondurmalı
İrmik helvası
Malzeme listesi
Helva için;
á 2 su bardağı irmik
á 125 gr bitkisel margarin
á 2 su bardağı toz şeker
á 3 su bardağı sıcak su
Sos için;
á 2 su bardağı süt
á 1 yemek kaşığı mısır nişastası
á 4 yemek kaşığı toz şeker
á 2 yemek kaşığı kakao
Ayrıca;
á 150-200 gr vanilyalı dondurma
İrmik helvasını hazırlamak için; margarini orta boy çelik bir tencerede eritin. Yağın kızmasını beklemeden irmiği ilave edin. Orta ısılı ateşte tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak rengi iyice pembeleşinceye kadar, yaklaşık 8-10 dakika kavurun. Üzerine toz şeker ve sıcak suyu ilave edip karıştırın. Helva kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını kısın. Helva iyice suyunu çekinceye kadar karıştırarak 5 dakika daha pişirip ocaktan alın. Tencerenin kapağını kapatarak helvayı dinlendirin. Diğer taraftan, sosu hazırlamak için; süt, nişasta, toz şeker ve kakaoyu küçük boy bir tencereye aktarın. Kısık ateşte sürekli karıştırarak sos kaynayıncaya dek pişirin. Kaynayıp muhallebi kıvamına gelen sosu hemen ocaktan alın. Dondurmayı sıcak haldeki helvanın üzerine aktarın. Karıştırarak dondurmayla helvayı iyice harmanlayın. Dondurmalı helvayı geniş bir servis tabağına tümsek oluşturacak şekilde yerleştirin. Üzerine ılık haldeki çikolatalı sosu gezdirin ve soğuk olarak servise sunun.