Sağlıklı nesiller için

Ne kadar endişeleniriz değil mi, çocuklarımız yeterince yemiyorlar diye.

Doğdukları ilk günden itibaren başlar "yeterince iyi beslenebiliyor mu, aman çocuğum zayıf olmasın" telaşı. Anne sütü, o yetmezse takviye mamalar, daha ileriki dönemlerde meyve suları, sebze çorbaları...

Bütün çabamızın nedeni sağlıklı olmalarıdır aslında ve özellikle eski neslin sağlıktan anladığı şey, çocuğun çok yemesidir. Topaç gibi çocuklarımız olsun isteriz. Daha doğrusu isterdik ve bunu başarmak için aşamayacağımız engel yok gibiydi.

Şimdiki nesil daha dikkatli. Özellikle çocuk açlığını belli edebilecek çağa geldikten sonra zorla yemek yedirmeler biraz da olsa azaldı gibi... Bu iyileşmenin nedenlerinden biri de artık daha çok uzman görüşü alıyor olmamız. Televizyonları, gazeteleri bir tarafa bırakın, artık anne ve babalar daha sık ziyaret ediyorlar çocuk doktorlarını ve konuyla ilgili uzmanları.

Çok yanlış bir görüş olan "Çocuğum yesin de ne yerse yesin" artık pek rağbet görmüyor. Çünkü, anne ve babalar bu anlayışın, çocuğun ileriki yaşlarında beslenme bozukluklarına neden olabileceğinin bilincindeler. Biliyorlar ki, sağlıklı bir geleceğin tohumları çok yemek yemekle değil, dengeli ve iyi beslenmekle atılabiliyor.

Ne yerse yesin de kilo alsın mantığıyla dengesiz ve bilinçsiz beslenmiş olan çocuklar, hele bir de genetik faktörler müsaitse, ileriki dönemin şişman ve sağlıksız yetişkinleri haline geliyorlar. Kendi ellerimizle kötü beslenme alışkanlığı olan çocuklar yetiştirebiliyor ve sonra şişmanlıklarından ya da abur cubur yemelerinden şikayet edebiliyoruz.

Pek çok annenin, aç olmadığını belirttiği halde, sırf seviyor diye ağzına bisküvi tıkıştırdığı çocuğundan, ergenlik dönemi şişmanlığı yüzünden şikayet ettiğini gördüm. Sonra da gelsin çocuğu aç bırakan diyetler, gitsin yatak altına cips ve kuruyemiş saklamalar...

Ergenlik dönemine gelince, bu dönem genetik faktörlere ve çocukların cinsiyetine bağlı olarak uzun ya da kısa sürebilir ve yine aynı faktörlerden dolayı her çocukta farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemindeki bazı çocuklar fazla kilolu görünürler, kimileriyse çöp gibi ince...

Bunların biri daha sağlıklı, diğeri sağlıksızdır dememiz pek mümkün değildir. Çünkü her çocuğun kemik-kas dengesi başkadır. İşte bu yüzden ergenlik döneminde fazlaca kilo almış olan çocuklara bilinçsiz diyetler uygulamak ve onları kilolarından dolayı komplekse sokmak yapılmaması gereken şeylerin başında yer alıyor. Yapılması gereken şeyse her zaman olduğu gibi konunun uzmanlarından yardım almak.

Bademli supangle

6 kişilik

Hazırlama süresi 15 dakika

Pişirme süresi

20 dakika


Malzeme listesi

6 dilim kakaolu kek

3 adet yumurta (sarısı ve beyazı ayrılmış)

3 yemek kaşığı dolusu un

3 yemek kaşığı dolusu kakao

1 su bardağı tozşeker

1 litre süt (yaklaşık 6 su bardağı)

1 su bardağı dolusu ince kıyılmış badem içi(file badem de denir)

Oda sıcaklığında bekleyen yumurta sarısını ve tozşekeri orta boy bir tencereye aktarıp tel çırpacak, çatal ya da mikser yardımıyla 1-2 dakika kadar çırpın. Üzerine un ve kakaoyu ekleyip tekrar çırptıktan sonra sütü de azar azar ilave ederek karıştırın. Tüm malzemeleri iyice karıştırdıktan sonra kısık ateşte, tahta bir kaşık ya da tel çırpacak yardımıyla karıştırarak koyulaşıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin. Kaynamaya başladıktan birkaç dakika sonra ocaktan alıp ılınması için bekleyin. Diğer taraftan, yumurta aklarını derin bir kaba aktarıp üzerine yarım çay kaşığı tuz ekleyin. Karışımı mikserin yüksek devriyle katılaşıp kar gibi oluncaya kadar, 5-6 dakika çırpın. Ilık hale gelen muhallebi ve katılaşıp kar gibi olan yumurta akını iyice karıştırın. Kek dilimlerini parçalayarak kup bardaklara ya da tek kişilik cam kaselere yerleştirin. Üzerlerine hazırladığınız muhallebiyi paylaştırın. Üzerlerini çekilmiş bademle süsleyip soğuk olarak servise sunun.

Ananaslı vişneli parfe

Malzeme listesi

6 dilim konserve ananas

8-10 adet taze ya da dondurulmuş vişne

Yarım su bardağı ananas suyu

3 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı)

1 poşet toz kremşanti

1 su bardağı soğuk süt

1 kutu labne peyniri (200 gr.)

1 su bardağı tozşeker

1 su bardağı süt ve kremşantiyi derin bir kapta, mikserin yüksek devriyle, katılaşıncaya kadar 4-5 dakika çırptıktan sonra buzdolabında bekletin. Yumurtaların sarı ve beyazlarını ayırın. Yumurta akları ve yarım çay kaşığı tuzu derin bir kapta mikser yardımıyla katılaşıp kar gibi oluncaya kadar çırpın. Yumurta sarıları ve ananas suyunu da başka bir kapta köpük köpük oluncaya kadar, 2-3 dakika çırpın. Çırpılmış yumurta sarılarının üzerine labne peynirini karıştırarak ekleyin. Buzdolabından kremşantiyi çıkarıp karışıma ilave edin. Son olarak, kar haline getirdiğiniz yumurta akını de ekleyip tekrar karıştırın. Diğer taraftan, cam bir kabı alüminyum folyo ya da streç filmle kaplayıp ananas dilimlerini bu kaba yayın. Dilimlerin tam ortalarına, çekirdeklerini çıkardığınız vişneleri yerleştirin. Hazırladığınız karışımı kabın içindeki boşluğa aktarın. Üzerini kaşıkla düzeltip buzdolabının derin dondurucusunda bir gece bekeltin. Servis yapmadan 10 dakika önce derin dondurucudan çıkarıp servis tabağına ters çevirin ve üzerindeki folyoyu sıyırın. Bıçakla pasta dilimler gibi dilimleyerek servis yapın. Tadının ananaslı dondurma gibi olduğunu göreceksiniz.
Yazarın Tüm Yazıları