Pikniğe gidip de mangal yakmadan dönmek mümkün mü?
Bir de: "Dün gece mangalı yaktım", "Mangal yapalım mı?", "Hadi bize mangala gelin" gibi sözlerle, büyüklerin sık sık mangal muhabbeti yaptığını hatırlarsınız değil mi? Çünkü odun kömüründe pişen köftenin, pirzolanın, tavuğun her cins etin ve sebzenin tadının bambaşka olduğunu hepimiz biliriz...
Ben en çok, artık canlılığı geçmiş köz ateşine gömdüğümüz patatesin peşine düşerim. O yanık kabuklarını soymadan yediğim patatesin tadını hálá damağımda duyumsarım. Ankara’daki Amerikanlıların tüketim kooperatifi olan Pieks’den alınmış, yuvarlak, hemen hemen 50 santim çapında, kocaman kırmızı kubbe kabaklı, yüksek ince ayaklı Amerikan mangallarının adına esasen "barbekü" denildiğini ilk duyduğumda, bizim 15-20 santim ayak yüksekliği olan, bodur, klasik mangallarımızın ne kadar da bıcırık kaldığını aklımdan geçirmiştim. Amerikalıkların böylesine dev, orijinal bir mangalı yani barbeküyü düşünüp dizayn edebilmesi beni çok etkilemişti. Üstelik bizim yere eğilip, iki büklüm olduğumuz mis mini mangalımıza karşın, onların kırmızı kubbe kapaklı dev barbekülerini ayakta kumanda edebilme imkanı vardı.
Yıllar sonra yurtdışında gittiğim bir Arjantin lokantasında, masanın ortasına bizim, mis mini mangalın yerleştirilişini merakla izlerken, aslında bizim mangalın uluslararası bir klasik olduğuna kanaat getirmiştim. Japonların, bizim ocak başı benzeri Tepenyaki restoranlarını da görünce, odun kömürü ızgarası manalı mangal muhabbetini tüm dünya mutfaklarının popüler bir ortak noktası olduğunu fark ettim.
Sağlıklı, hafif ama çok leziz kırmızı veya beyaz et pişirmenin sırrı kesinlikle şu bizim mangal olmalıydı. 1985-95’lerde inşa edilen birçok lüks apartmanın balkonlarına adeta yapıştırılan, bacalı, taş örgülü "barbeküler" tıpkı evlerin salonlarının en münasebetsiz noktalarına yerleştirilen şömineler gibi, çoğunlukla iş görmeyen, içine manasız malzemelerin koyulduğu, lüzumsuz dekorasyon unsurlarıydı. Ama şimdilerde ben, Amerikan barbekü taklidi kırmızı renkli, kubbe kapaklı Törkiş barbekümde, misafirlerime leziz etler pişirirken, yanına iki zeytinyağlı çeşidi ve bir salata vererek pratik ama hoş sohbet çeşnili nefis mönüler sunabilmenin keyfini yaşıyorum.
Mantarlı kıymalı tava böreği
6 kişilik
Hazırlama süresi 25 dakika
Pişirme süresi
60 dakika
Malzeme listesi
á 3 adet hazır yufka
á 3 adet yumurta
á 2 su bardağı süt
á 50 gr bitkisel margarin
İç harcı için;
á 150 gr orta yağlı kıyma
á 1 adet yeşil soğan
á 1 adet sivri biber
á 1 adet orta boy domates
á 5-6 adet taze mantar
á 1 çay kaşığı tuz, karabiber
İç harcını hazırlamak için; kıyma ve bir çay bardağı soğuk suyu orta boy bir tavaya aktarıp orta ısılı ateşte karıştırarak 4-5 dakika pişirin. Üzerine incecik kıyılmış yeşil soğan ve ince halkalar halinde dilimlenmiş sivri biberi ilave edin. Sürekli karıştırarak 4-5 dakika daha pişirip tuz ve karabiberi serpiştirdikten sonra ocaktan alın. Mantarları akan suyun altında yıkayıp rendenin iri tarafıyla rendeleyerek kıymalı harca ekleyin.
Üzerine tavla zarı formunda doğranmış domatesi ekleyin. Sosunu hazırlamak için; eritilmiş margarin, süt ve yumurtayı derin bir kapta iyice çırpın. Yufkalardan birini geniş bir teflon tavaya serip kenarlarını tavanın dışına sarkıtın. Diğer yufkaları dörde bölün. Yufkaları teker teker tavaya yerleştirirken aralarına hazırladığınız sostan gezdirin ve yufka parçalarının yarısına geldiğinizde kıymalı mantarlı sosu yayın. Kalan yufkaları da aralarına sos gezdirerek yerleştirin ve tavanın kenarlarından sarkan yufkaları böreğin üzerine toplayarak kısık ateşte pişirmeye başlayın. Tavanın kapağını kapatarak ve ara sıra çevirerek böreği kısık ateşte en az bir saat kadar pişirin. Böreği sıcakken dilimleyerek servise sunun.
Ananaslı sütlaç
Hazırlama süresi 15 dakika
Pişirme süresi
50 dakika
Malzeme listesi
á 1 litre süt
á 250 gr toz şeker (1,5 su bardağı kadar)
á 1 su bardağı pirinç
á 2 su bardağı ılık su
á 1/2 su bardağı mısır nişastası
á 1 paket vanilya
á 1/2 su bardağı soğuk su
á 7-8 dilim konserve ananas
Süt ve toz şekeri orta boy bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte, kaynamaya bırakın. Diğer taraftan, yıkayıp süzdüğünüz pirinci küçük bir tencereye koyup üzerine 2 su bardağı ılık su aktardıktan sonra, pirinci hafif diri kalacak şekilde haşlayın. Mısır nişastası, vanilya ve yarım bardak soğuk suyu derin bir kapta, çatalla pürüzsüz hale gelinceye kadar çırpın.
Haşladığınız pirinci, kaynamaya başlayan şekerli süte suyuyla birlikte aktarıp karıştırın. Ocağın altını hafifçe kısıp 15 dakika kadar pişirin. Ancak dibinin tutmaması için ara sıra karıştırmayı ihmal etmeyin. Kaynayan sütten bir kepçe kadar alarak sulu nişastaya ekleyip nişastayı ılık hale getirin. Bir taraftan sütlacı karıştırmaya devam ederken, bir taraftan da bu ılık nişastalı harcı azar azar kaynamakta olan sütlacın içine aktarın. Yaklaşık 15 dakika daha pişirip ocaktan alın.
Sütlacı kaselere paylaştırıp ılık hale gelmelerini bekledikten sonra üzerlerine ince ananas dilimleri serpiştirin. Buzdolabında iyice soğutup servise sunun.