Dönüm noktasını değerlendirin

Hep üzülürüm, şehrin tam ortasında onlarca gencin oturup tavla, okey ya da kağıt oynadıkları kahvehanelerin önünden geçerken.

Haberin Devamı

Etrafımda “işsizlik alıp başını gitmiş, gençler boşta oturuyorlar, ne yapsınlar” diyen pek çok insan var.
Kahvehaneler eskiden oyun oynanarak saatler harcanan bir yer de değilmiş. Kahvenin Türkiye’ye 16. yüzyılda gelmeye başlaması, özellikle İstanbul’da kahvehanelerin açılmasına ve sayılarının her geçen gün artmasına neden oldu. Meraklısı günden güne artan kahvehaneler aynı zamanda memleket meselelerinin tartışıldığı, edebiyat ve şiirin ön plana çıktığı yerler haline geldi.
Saray tarafından “halkı isyana ve saraya karşı düşmanlığa sevk etmesi” gerekçesiyle III. Murad tarafından kapatılan kahvehaneler, yıllar sonra tütünün memlekete girmesiyle tekrar açıldı. Ve sonunda IV. Murat’ın tütünü de yasaklamasıyla tekrar kapandı.
Tarihte pek çok yasak görmüş olan kahvehaneler çok yakında yepyeni bir dönüm noktasına gelecekler. Tıpkı diğer kapalı sosyal alanlar gibi oralarda da sigara içme yasağı uygulanmaya başlanacak. IV. Murat dönemindeki gibi tütün yasak olmayacak belki ama kahvehanelerde artık sigara içilemeyecek.
Bence kahvehaneler bu dönüm noktasını değerlendirebilir ve kahvehane kültürünü tekrar eski şekline sokabilirler. Daha önce birkaç ilimizde uygulandığını duyduğum “kahvehanelerde kütüphane” kampanyaları yaygınlaşmaya başlayabilir ve kahvehaneler tıpkı eskiden olduğu gibi entelektüel ve kültürel yaşamın bir parçası olabilirler.

Patlıcanlı midyeli pilav

Haberin Devamı

· 2 su bardağı pirinç
· 2 adet orta boy patlıcan
· 2 adet orta boy kuru soğan
· Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan zeytinyağı
· 3 adet orta boy domates
· 20-25 adet iç midye
· Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan sirke
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber
Kızartmak için;
· 1 çay bardağı sıvıyağ

YAPILIŞI: Küçük bir tencereye 1 su bardağı suyu ve sirkeyi aktarın. Kaynamaya başlayınca temizlenmiş midyeleri içine atıp tencerenin kapağını kapatarak midyeleri harlı ateşte yaklaşık 5-6 dakika kadar pişirin. Haşlanan midyeleri bir el süzgeci yardımıyla tencereden alıp tabağa yerleştirin. Diğer taraftan, patlıcanları alacalı (çizgili formda) soyup boylamasına ikiye böldükten sonra 1 santim boyunda küpler oluşturacak şekilde doğrayın. Sıvıyağı orta boy bir tavada kızdırıp patlıcanları kızgın yağda çevirerek kızartın.

Patlıcanları el kevgiri yardımıyla alıp bir kenarda bekletin. Pirinci bol tuzlu suda 30 dakika kadar bekletin. Zeytinyağını geniş bir pilav tenceresine aktarın. İncecik doğradığınız soğanları ve haşlanmış midyeleri kızgın yağa aktarın. Orta ısılı ateşte tahta bir kaşıkla karıştırarak 2-3 dakika kadar kavurun. Üzerine rendelenmiş domatesi ilave edip birkaç kez daha karıştırdıktan sonra 3 su bardağı sıcak et ya da tavuk suyunu da tencereye aktarın. Tuz ve karabiberi de serpip suyun kaynamasını beklerin. Su kaynamaya başlayınca yıkayıp süzdüğünüz pirinci ekleyip karıştırın. Orta ısılı ateşte pirinç suyunu çekinceye kadar pişirin. Pirinç suyunu tamamen çekince tencerenin kapağını açıp kızarmış patlıcanları pirincin üzerine yerleştirin. Kapağını tekrar kapatarak pilavı çok kısık ateşte 5 dakika daha pişirdikten sonra ocaktan alın. Yaklaşık 20 dakika dinlendirdiğiniz pilavı karıştırdıktan sonra servis yapın.

Yazarın Tüm Yazıları