Eskiden hemen hemen her mahallede bir dondurmacı bulunur, hele hele dondurmacımız birazcık uzaktaysa biz gençler sıcak yaz akşamları “Haydi bir dondurma yiyelim” deyip yürüyüşlere çıkardık.
Mahalleden arkadaşlarımızla yaptığımız bu yürüyüşten elimizde dondurma külahlarıyla dönerdik. Hafta sonu akşamları daha uzak yerlerdeki “meşhur” dondurmacılara yaptığımız uzun yürüyüşler de pek keyifli olurdu doğrusu. Şimdilerde öyle dondurmacı dükkanları pek yok. Kendi çocuklarımdan ve çevremden gördüğüm kadarıyla öyle mahallenin gençleri dondurma yemeye filan da gitmiyorlar. Çocukların ve gençlerin evde -televizyon ya da bilgisayar başında- geçirdikleri zaman o kadar çoğaldı ki, öyle mahalle arkadaşlığı filan da pek kalmadı.
Evet teknoloji çağında yaşıyoruz ve evlerde elektronik aletlerle geçirdiğimiz zaman gittikçe artıyor. Belki de bunun bir sonucu olarak, dondurma dendiğinde kimsenin aklına külah gelmiyor artık. “Ev tipi dondurma” diye adlandırılan ve kutularda satın alınan dondurmalar var. Çeşit çeşit ve boy boy satılan bu dondurmalar dondurma tüketimini de artırdı aslında ve “Aman canım, çocuğum nasıl yapıldığını bilmediğim dondurmalardan yiyeceğine, emin olduğum markaların dondurmalarını yesin” diyenlerin sayısı da az değil.
Evet, ev tipi dondurmalar piyasada kesin bir üstünlük sağlamış durumda. Türkiye’de tüketilen dondurmanın yüzde 55’i bu kutularda satın alınıyor. Büyük pastaneler, kafeler ve yine büyük dondurma markalarının şubeleri ise ev tipi dondurmanın arkasından geliyor. Damaklarımızı yabancı tatlara da açmış durumdayız. İthal dondurma markaları da ülkemizde hatırı sayılır bir yer edindiler. Hatta bazıları o kadar pahalı ki, insan o fiyatla satılan bir kutunun içinde dondurma olduğuna pek inanamıyor. Bu markalar süt kaymağı ve lüks meyveler katarak yaptıkları dondurmaları giderek büyüyen bir pazara satıyorlar.
Dondurma pazarı gittikçe büyüyor ve bu pazar yalnızca yazın değil, kışın da açık kalıyor. Dondurma yapım teknolojisindeki gelişmelerden ise bahsetmeye bile gerek yok sanırım ama ben yine de çocukluğumun ve ilk gençliğimin dondurmacı amcalarını ve teyzelerini özlüyorum ve istiyorum ki, çocuklarım uzun yürüyüşlere çıkarak dondurmacıya gitsinler.
TAVADA SEBZELİ PİZZA
8 KİŞİLİK HAZIRLAMA SÜRESİ 10 DAKİKA PİŞME SÜRESİ 20 DAKİKA MALZEME LİSTESİ * 3 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş) * Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan süt * 1 adet yeşil taze soğan * Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan kekun * 1 demet maydanoz * 1 demet dereotu * 1 su bardağı lor peyniri (tuzsuz beyaz peynir de kullanabilirsiniz) * 1 tatlı kaşığı tuz, karabiber * 2 çay kaşığı toz kırmızı biber * 4 yemek kaşığı zeytinyağı * 1 adet orta boy domates
YAPILIŞI Yeşil soğan, dereotu ve maydanozu ayıklayıp yıkadıktan sonra ince ince doğrayın. Karıştırıp bir kenarda bekletin. Domatesi ince halkalar halinde doğrayın. Diğer taraftan yumurtaları derince bir kaseye kırıp 1-2 dakika, köpük köpük oluncaya kadar çırptıktan sonra, süt ve kekunu da ekleyerek iyice karıştırın. Yeşil soğan, dereotu ve maydanozu aktarıp lor peyniri, tuz, karabiber ve kırmızı biberi de ilave ederek tekrar karıştırın. Elde ettiğiniz boza kıvamındaki karışımı ikiye bölüp iki seferde pişirin.
Zeytinyağının 2 yemek kaşığı kadarını bir tavada kızdırıp hazırladığınız karışımın ayrısını üzerine aktarın. Ara sıra sallayarak ve karıştırarak kısık ateşte alt tarafını pişirin.
Domates halkalarının yarısını omletin üzerine yerleştirin. Düz bir tabak yardımıyla omleti çevirerek domatesli tarafını da pişirip ocaktan alın. Kalan hamuru da aynı şekilde pişirin. İki omletin arasına haşlanmış sebze koyup pizza gibi üçgen şeklinde dilimleyerek servise sunun.
ZEYTİNYAĞLI KUŞKONMAZ
4 KİŞİLİK HAZIRLAMA SÜRESİ 15 DAKİKA PİŞME SÜRESİ 30 DAKİKA MALZEME LİSTESİ * 8-10 adet beyaz kuşkonmaz (temizlenip ayıklanmış) * 1 adet orta boy havuç * 8-10 diş sarımsak * Türk kahvesi fincanıyla 1 fincanı zeytinyağı * 1 adet limonun suyu * 3 çay kaşığı dolusu un * 6 çay kaşığı tozşeker * 1 çay kaşığı tuz * 1 bardak ılık tavuk suyu
YAPILIŞI Ayıklanmış taze beyaz kuşkonmazları 10-12 santim boyunda parçalar elde edecek şekilde doğrayın. Havuçları kazıyıp parmak şeklinde dilimleyin. Sarımsakları soyup fasulye tanesi büyüklüğünde doğrayın. Limon suyu, un ve tozşekeri küçük bir kasede karıştırıp çatal yardımıyla, pürüzsüz kıvama gelinceye kadar çırpın. Üzerine tuzu katıp tekrar çırptıktan sonra bir kenarda bekletin.
Diğer taraftan zeytinyağını geniş bir çelik tencerede orta ısılı ateşte kızdırın. Üzerine havuç ve sarımsakları ekleyip sürekli karıştırarak 1-2 dakika kadar kavurun. Kuşkonmazları ilave ettikten sonra unlu limonlu suyu da aktarın. Ilık tavuk suyunu da katıp birkaç kez daha karıştırın. Yemeği, tencerenin kapağı kapalı vaziyette kaynayıncaya kadar pişirin. Yemeğin suyu kaynamaya başlayınca tencerenin kapağını kapatıp ocağı kısın. Kısık ateşte, sebzeler iyice yumuşayıncaya kadar, 15-20 dakika pişirin. Sıcakken servis tabağına aktarıp soğumasını bekledikten sonra servise sunun.