Çil börek (Yugoslav Rumeli)

Kıymayı orta boy bir tavaya koyun. Orta ısılı ateşte, kendi yağı ve suyuyla sürekli karıştırarak 5 dakika kadar kavurun. Tuz ve karabiberi serpiştirip 1-2 dakika daha kavurduktan sonra ocaktan alın.

Haberin Devamı

Diğer taraftan, iç harcını hazırlamak için; yumurtaları geniş ve derin bir kaba kırın. Yoğurt ve sütü ekleyip tel çırpıcı yardımıyla iyice çırpın. Dövülmüş sarmısakları ilave edip tekrar karıştırın.
Son olarak, kavrulmuş kıymayı da katıp tekrar karıştırın ve bir kenarda bekletin. Yağı küçük bir tavada eritin. (Yağın kızmaması gerekiyor.)
Bir fırın tepsisini erittiğiniz yağın bir kaşığıyla yağlayın. Yufkalardan birini buruşturarak tepsiye yerleştirin. (Dışarıya sarkmaması gerekiyor.)
Üzerine erimiş yağdan 2-3 yemek kaşığı kadar gezdirin. Hazırladığınız kıymalı harçtan da 2-3 yemek kaşığı alıp üzerine dağıtın.
İkinci yufkayı da aynı şekilde yerleştirip üzerine yağ ve kıymalı harç ekleyin. Yufkalar bitinceye kadar aynı işlemleri tekrarlayın. Son yufkanın yani beşincinin üzerineyse sadece yağ gezdirin.
Böreği önceden ısıtıp 180 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında 30-35 dakika, iyice kızarıncaya kadar pişirip çıkarın.
Dilimleyerek servise sunun.
Not: Orijinal tarifte börek fırından çıkınca üzerine ayrılan 3 yemek kaşığı yoÄŸurtlu kıymalı harç sürülür ve kapatılmış ama sıcak olan fırında 10 dakika daha bekletilir.Â

Haberin Devamı

Malzeme listesi

* 5 adet hazır yufka 
* 250 gr orta yağlı kıyma 
* 2 çay kaşığı tuz, karabiber

İç harcı için;

* 5 adet yumurta 
* 250 gr yoğurt 
* 1 su bardağı süt 
* 2 diş sarmısak
Ayrıca; 
* 250 gr bitkisel margarin. (tereyağı da kullanabilirsiniz)


Sadece kokuya bakmayın

Kerevizi, karnabaharı, lahanayı, kuzu etini, koyun sütünden yapılan yoğurdu kokusundan dolayı yemeyen o kadar çok insan tanıyorum ki... Hatta bazı arkadaşlarım soğanın pişerken çıkardığı kokuya bile tahammül edemeyip yemeklerde soğan ve sarmısak kullanmaya da karşı.
Ağzımıza attığımız yemeklerin tadını sadece dilimizle almadığımızı, yemeğin kokusunun da lezzette çok rol oynadığını artık bilmeyenimiz yoktur. Yani kokusu baskın olan ya da pişirme sıcaklığıyla aroması daha da ortaya çıkan yiyecekleri yemek demek, onları kokularına rağmen ya da kokularıyla birlikte kabul etmek demektir. Ama yiyecekleri sadece kokularıyla yargılamak, özellikle de onları yiyip yemeyeceğimize pişerken çıkardıkları kokuya bakarak karar vermek haksızlık gibi geliyor bana.
Benim yurtdışında yaptığım lezzet keşiflerinde de uyguladığım yöntem, kokusunu sevmediğim yiyecekleri de damağıma kabul etmek oluyor. Çünkü çoğunlukla, kokusunu sevmediğim yiyecekler damağımla buluştuğunda hiç de katlanılmaz olmadıklarını, hatta sevmediğim kokunun damağımda enteresan bir iz bıraktığını şaşırarak gördüğüm çok olmuştur.
Lezzet almakta koku önemlidir evet, ama sadece kokusuna bakıp damağı bir yiyecekten mahrum bırakmaya da gerek yok.
Yeni lezzetler keşfetmek ve çok yönlü beslenmek için damağımızı en azından denemelere açık bırakmak gerekir.


 

Yazarın Tüm Yazıları