Paylaş
beslenen “Kurumlarda Cinsiyet” konusunu, tekrar hatırlama
vaktidir düşüncesindeyim.
Şiddet farklı formlarda da olsa, maalesef kurumlarda da karşımıza çıkıyor.
Dikkat etmeli, hatırlamalı…
…
Eşitlik…
TDK’ya göre; iki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet,
kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım
bulunmaması durumu ya da bir diğer anlamı ile
bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu.
Toplumsal cinsiyet eşitliği dersek; Prof. Dr. Nilay Çabuk Kara, “kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları”
olarak tanımlamış ki
aslında farklı alternatiflere de (LGBT) bir selam çakmak herkesin borcu.
…
Bilelim ki toplumdaki yara,
aynen kendini kurumlarda da var etmiştir.
İnsan olmayı hatırlarsan doğru olan dengeyi kurman bir adım ötende,
lakin unutursan
yaşadığın hayata çooookkk uzaktan bakıyorsun demektir.
…
İlk terfiyi kim aldı?
O gencecik kadın ekibi yönetebilecek mi?
Neden o?
Benim kadar kazanıyor mu?
CEO erkek olur!
En azından bir ağırlığı olsun, erkek gibi!
Mühendis ekibinde kadın mı?
İşinizi adam gibi yapın…
Yok mu ofis tarafında uygun bir iş?
İş arasında tırnaklarını törpüler şimdi bu?
Kocası ile kavga etmiş kesin !!!
…
Eğer tanıdık geldi ise geçmiş olsun. Bulunduğunuz ekosistemde aşılması gereken çoookk uzun ve derin bir yol var …
Ama zor bir yol değil.
İnsan olmayı hatırlamak yeterli!
Hadi,
bence destek alma ya da destek verme vaktidir.
Sizce?
ŞahapT.
Paylaş