Her Şeyi Bilemezsiniz!

Keşke bilebilseniz…

Haberin Devamı

Böyle bir çalışana, yöneticiye ya da danışmana

kurumunun kaynaklarını sınırsız açacak çokça iş sahibi olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.

Hayal dünyasının bile ötesinde fark yaratırdı bu sınırsız bilebilme gücü lakin

gerçek dünya,

insan canlısının bu çağdaki öğrenme, deneyimleme ve uygulama

kapasitesine tutunmak zorunda.

Yanlış anlaşılmasın sakın… İnsanın kapasite kısıtlarını vurgulamak değil amacım. Tarih boyunca bu sınırların tekrar tekrar aşıldığı aşikar,

lakin her dönemin sunduğu ekosistem içinde yaşayanlarda

ortalama bir hareket kabiliyeti oluşturuyor.

İstisnalar her zaman olduğu gibi elbette konu dışı ve hatta bu konuda baş tacı.

Diğer yandan iş hayatındaki iş yapabilme gücünü planlarken

salt insanın özünde oldukça geniş olan yetilerine güvenmenin eksikliğini görme vaktidir sanki.

Haberin Devamı

Sadece yöneticilerden, üst kademelerden ya da

kıdem&deneyim sahibi olanlardan bahsetmiyorum. Her kademede emek sarf eden her çalışan bireyden bahsediyorum.

Her şeyi bilemezsiniz!

Yeni bilgi üretiminin tarihte görüşmemiş bir hızla arttığı, ufkun genişlediği ve gelişimin & dönüşümün duraksamayı boş ver  vites yükselttiği

bir dünya da

her şeyi bilemezsiniz.

Bir de üzerine iş körlüğü eklendiğinde yarıştan düşmeniz çok muhtemel.

Ekibi ile ilgili tüm kararları vermeye çalışan,

yirmi yıllık deneyimi ile ( ki çok değerli ) kendi sektöründeki her adıma hakim olduğunu düşünen,

mezun olduğu okulun marka etkisi yüzünden geçmiş deneyimlere

sahip olanları göz ardı eden,

bir üst unvana geçti diye bilgi seviyesinde de bataryanın hızla dolduğunu düşünen,

hakimiyet alanı genişledikçe farklı birimlerin farklı ayrıntılarında

söz hakkı olduğunu sanan,

konunun her daim merkezi olan ya da olmak isteyen,

her adımda soracak sorusundan çok söyleyecek sözü olan

o kişileri hatırladınız mı?

Aman onlardan olmayın!

İş birliğinin, ortaklaşa ( yaygın ifade ile kolektif ) öğrenmenin, eşlenik hareket etme kültürünün,

hiyerarşik bir ekip değil birbirini besleyen bir organizma olmanın

gündemde olduğu bu zamanda aman onlardan olmayın.

Hani derler ya,

Haberin Devamı

“bir elin nesi iki elin sesi var…” diye…

İki el olup ses çıkarmak varken, tek el olup ortada kalabilirsiniz sonra.

 

ŞahapT.

Yazarın Tüm Yazıları