Hep mi Lider?

Liderlik; kurumlarda öyle temel bir konu haline geldi ki,

Haberin Devamı

 

tüm işleyişin çarkın bu dişlisinin gücü ile döndüğünü düşünmemiz mümkün.

Liderlik, yöneticilik, ikisinin farkı,

lider olmanın onlarca farklı teorisi ya da n kadar temel şartı

vs vs.

Hepsi havada uçuşuyor ve tüm eşlenikler oldukça iyi niyetle tutar bir nokta oluşturmaya çalışıyor.

Elbette lider ve liderlik fazlaca mühim.

En küçük organizasyonda ya da birkaç kişilik küçük işletmelerde dahi net bir şekilde hayati sonuçlar doğurabiliyor.

Hatta kurum ve organizasyonların,

lider yetiştirebilme kapasitesinin gelecekteki varlıkları ile kesinlikle doğru orantılı olduğunu söylemek mümkün.

Bu noktada şüphe yok…

… 

Diğer yandan tüm dikkati liderlik vasıflarına vermek sanki iş hayatı için temel birkaç tehlike oluşturuyor.

Haberin Devamı

Bunlardan biri; değerin ve dikkatin liderlik ve devamında yönetsel

pozisyonlara yüklenmesi ki

çalışanın dikkatinin net olarak buraya çekilmesi ile performans yönetimi, terfi beklentisi, organizasyon çalışanlarının hepsinin yönetici olmayı umması,

işten ayrılmanın & transferin artması,

gibi sonuçlar doğuruyor.

Daha önemlisi ise işin yapılabilirliği konusunda görev alacakların ikinci plana atılması.

Tamam, işin yönetimini ve geleceği inşa edecek

liderliği önemseyelim lakin,

hep mi lider’e odaklanacağız?

İşi fiilen yapmanın değeri, ilgili becerilerin geliştirilmesi,

ilgili deneyimin kazanılma süreci, bu sürece izin verecek ve bu süreç dahilinde çalışanın yaşam kalitesini sağlayacak organizasyonun sağlanması,

deneyimli ve yetkin çalışanın uzun vadeli olarak memnun edilmesi,

hem madden hem de konumsal olarak

bu görevlerin değer görmesi kurumunuza

birçok yönetsel gelişimden daha fazla katkı sağlayabilir.

Lütfen çevrenize bir bakın.

Yönetsel olmayan görevlerdeki çalışanlarını ya da elini taşın altına direk koyan orta düzey yöneticilerini,

uzun süre kaybetmemeyi kültür haline getiren kurumların

her zaman fark yarattığını göreceksiniz.

ŞahapT.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları