Paylaş
Dijital haller bizim şirkette olmaz…
Büyük değişimler bunlar, yılların alışkanlığı var. Hem ne o öyle, ben gözünün içine bakmak isterim.
Yandan telefonla oynamadığını nereden bileceğim?
Toplantıda, eğitimde ya da ekip görüşmesinde yüz yüze gelmeden nasıl olur? Bilmem ki…
Tüm gün sosyal medyada, video portallarında vakit geçirecekler,
bilmiyor muyuz?
Biz ekran süresini kaydediyoruz, adım atsa haberim olsun isterim.
Ya ekip ne olacak? O kontrolü sağlamazsam dağılır gider!
Vs. vs.
Olmaaaaaaazz…
…
Oldu!
…
Tüm çalışanlar olarak gurur duymalıyız ki olmaz denilenin içine düştük ve oldu.
Yıllardır çeviklik konuşulurdu, özellikle beyaz yakalı ahalisi olarak
fazlaca çevik olduğumuzu sanırım gördük.
Beyaz yakayı geçelim, iş hayatının zor şartta uyum kabiliyetini bir an durup ayakta alkışlamalıyız.
…
Elbette aksaklıkları,
bazı noktalarda verimlilik ile ilgili artı ve eksi yönde soru işaretleri,
organizasyonlar ve iş yapış biçiminin devamlılığı
ile ilgili çekinceler,
insanın sosyalleşme ihtiyacından doğan sıkıntılar,
evlerin işe uyumsuzluğun ile ortaya çıkan
rahatsızlıklar var.
Ama; oldu sanki… Ne dersiniz?
…
Yılların biriktirdiği tüm direnç ve itirazların haksız olduğunu söylemek değil amacım. Aksine çoğunun haklılık payı yüksek ama
çözümün iletişimin sürdüğü mecrada değil iletişimin kendisinde olduğunu
görme vaktidir.
Yoksa ofiste ya da sabit çalışma alanlarında da boş ve gereksiz vakit geçirme oranı, hiçte azımsanacak oranda değildi.
İnsana dönme, insanı anlama,
insanın gerçek ihtiyacını gözetme vaktidir.
…
Yoksa günlük hayatında dijital ile hiç olmadığı kadar bir olan insanın konu iş olunca bunda verim almaması düşünülemez.
…
Video seyretme oranı,
online televizyon alışkanlığı, sosyal medyadan iletişim yoğunluğu,
bilgi edinmede internetin önlenemez yükselişi,
görüntülü sohbetler,
kurulan gruplarda yapılan eğlenceli sohbetler,
hatta iş için çokça zamandır kurulan mesajlaşma grupları,
X, Y, Z kuşağı gözetmeden uyumlanma halimiz derken
online bize uymaz diyen var mı?
Gerçekten mi?
ŞahapT.
Paylaş