Paylaş
Duyuyor musunuz bu söylemleri sizde çokça ? Peki alıştınız mı yoksa halen bir garipseme var mı içinizde?
Belki öğrenilmiş cümleler olarak farkında
olmadan söyleyeniniz bile vardır.
…
Ben fazlaca benimsemediğinizi ummak istiyorum.
Çünkü insan olmanın temelinde öğrenme, aktarma, sosyal canlı olma,
yardımlaşma, takımdaşlık,
delegasyon,
geliştirme, geri bildirim,
belirli bir amaca hizmet eden faydayı tesis etme,
bilgiyi ve beceriyi biriktirip sürekliliğini sağlama, vs
hep vardır ve hep var olacak.
Lakin konu kurumsal hallere geldiğinde bu saydıklarım doğal bir süreç değil, iş akdinin gereği ve kuruma olan
görev sözünün bir parçasıdır.
Dolayısı ile kişiselleştirilebilecek hiçbir nokta yoktur.
…
Gerçekten işe, kişiye, projeye, kuruma, şirkete vs. fayda sağlayacak potansiyeli ve yeterliliği olmayan bir adaya
zaman, enerji, bütçe ya da bilgi yatırımı yapan var mı?
Sadece gönlünüzden öyle geldiği için,
bir adayı ekibinize aldınız mı?
O alanda eksiklikleri olsa da bir arada olma tercihiniz bütçeden kar, gelecek değer,
uygun potansiyel,
çalışma uyumu ya da
fazlaca başka sebebe, yani profesyonel sebeplere dayanmıyor mu?
…
TSK “profesyonel” için;
Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse), amatör karşıtı, ustalaşmış, uzmanlaşmış,
diyor.
…
O zaman bu yüksek ego nedendir?
Bahsettiğim söylemlerin tercümesi;
“Ben yönetsel yetkinliklerim ile değil öznel verilerimle karar veren bir amatörüm, şu anda da içsel olarak bunu
anlatma ve kendimi
yüceltme ihtiyacındayım”
olabilir ancak.
Aman dikkat…
ŞahapT.
Paylaş