Paylaş
Dengeli ve kontrollü oynamak, az hata yapmak futbol felsefelerinin temelini oluşturdu. Sönük başlayan derbinin heyecanlı hale gelmesini sağlayan olay, Fenerbahçe’nin penaltıdan gelen golüydü. Bu gol sonrası maçın hareketlendiğini, oyuncuların da afresifleştiğini gördük.
Bunun neticesinde Quaresma’nın atılması Fenerbahçe için büyük bir avantaj oluyor derken Neto’nun kırmızı kart görmesi oyunu yine dengeye getirdi. Fenerbahçe’de Valbuena etkin oyununu ilk yarıda her bölgede gösterirken, gol dışında aklımızda kalan başka bir pozisyon olmadan ilk 45 devre böyle bitti.
KRİTİK KURTARIŞ
Fenerbahçe ikinci devreye Topal-Ekici değişikliğiyle başladı, Josef stopere geçerken Topal da orta sahada görev aldı. Beşiktaş 60. dakikadan sonra oyunda üstünlüğü ele aldı, hatta golü de buldu ancak Negredo’nun ağlara giden topu -hatalı bir kararla- gol değeri kazanmadı. Bunun dışında Cenk’in kafa şutunu Kameni’nin kurtarması maçın bir diğer kırılma noktasıydı.
Ev sahibi ekip kontrollü bir oyunla rakibi kaleden uzak tutma düşencesini maç boyunca gerçekleştirmeye çalıştı. Bunu yaparken buldukları ikinci bir penaltı golüyle skor anlamında rahatladıkları ancak yedikleri golle yine stres altına girdiler. Üstüne -tıpkı Beşiktaş gibi- dokuz kişi dokuz kişi kalınca bu stres iyice kendini belli etti. Yine de Fenerbahçe, ligden kopmama ve ‘Yarışta ben de varım’ iddiasını kabul ettirme adına mutlaka kazanması gereken bir maçı yüksek istek ve mücadele gücüyle kazandı.
TARAFTARDAN MESAJ
Fenerbahçe adına bir diğer dikkat çeken nokta tribünlerin dolmasıydı ki aslında bu bir mesajdı. O mesaj da şuydu: “Biz bu takıma sonsuz güveniyoruz ve siz iyi olduğunuz sürece yanınızdayız.” Taraftar dün desteği ile bunu gösterdi.
Beşiktaş’ta oyunun şeklini değiştirebilecek futbolcuların gününde olmayışı en büyük handikaptı. Buna rağmen tepki vermeye çalıştılar ancak Fenerbahçe istediği üç puanı almayı başardı.
Hakem Ali Palabıyık ise taraflı tarafsız herkesin eleştirebileceği kararlara imza attığı bir maç yönetti. Yani kendisi için negatif bir karşılaşmaydı.
MAÇIN ADAMI: JOSEF DE SOUZA
İlk yarı orta sahada dirençli bir futbol ortaya koydu. Stopere geçtikten sonra da hatasız oynadı. Belki hücuma çok katkı vermedi ancak rakibin dört önemli atağını kesti.
Paylaş