Paylaş
Ve dünkü maç da bu seyrin bir başka ayağı oldu. Dünkü Fenerbahçe’ye şöyle bir bakıyoruz, iki ayrı görüntü çıkıyor ortaya! Bir yanda çok doğru yapılan işler varken, diğer yandaysa, “Bu hataları bir amatör futbol takım bile yapmaz”, diyeceğiniz işler...
FORMAYI DEĞİŞTİR
Rakip Osmanlıspor, lig sonuncusu, ama formaları değiştirseniz hangi takımın F.Bahçe olduğunu çözemezdiniz!F.Bahçe, aslında organize bir golle, maça çok iyi başladı. Sonrasında da top rakipteyken savunma bütünlüğü bakımında idealdi. Top kendilerindeyken; özellikle de kanat organizasyonlarında çok güzel işler yaptılar. Ancak rakip alanda oynarken kaptırılan her top problem oldu. Osmanlı’nın uzun topları sürekli pozisyona dönüştü. Kimi pozisyonlarda Volkan’ın takipçiliği ve doğru zamanlaması olmasaydı, çok kötü olunmayan ilk devre bile mağlup kapatılabilirdi.
F.Bahçe’nin hedefi 3 puandı ama 1-0 öne geçmişken dahi bu fırsattan istifade edilemedi. Oysa temposunu biraz yükseltse, hareketli olsa ve mücadale gücünü biraz daha artırsa rakibi bertaraf edeceksin. Ama F.Bahçe bunu yapamadı. 3 puan için kendinizi zorlamazsanız Kayseri maçında olduğu gibi 1 puana razı olursunuz.
Alper’in kaçırdığı pozisyon kırılma anıydı. Ama maç 2-0 olsaydı bile “Bu iş bitti” diyemezdim. Demek ki futbol felsefesinde bir eksiklik var.
HAVLU ATAR
Valbuena ve Isla’nın sakatlanıp çıkması, Şener’in goldeki hatasıysa takımın şansızlığıydı. Fakat yine de 90 dakikaya şöyle bakıyorum, maçın hakkı da beraberlikti.
Aykut Hoca, sonuç belli olmadan puan farkına suni dedi. Bu farkı kapatmak için önce kendi takımının sürekli kazanması lazımdı. Bu olmazsa yakın zamanda suni fark, organik farka dönüşür. F.Bahçe, ilk devreyi seri galibiyetlerle bitiremezse şampiyonluğa havlu atan bir ekip olur.
MAÇIN ADAMI: UMAR
F.BAHÇE’nin defansına karşı, Serdar Gürler’den de destek alarak adeta tek başına direndi. Bununla da yetinmeyip hücum hattında bir tehdit de oluşturdu.
Paylaş