Paylaş
Camia üzerindeki kara bulutlar dağılmış, futbol takımı dahil herkeste bir güven ortamı oluşmuştu.
Dün akşam olması gereken tek şey böyle bir ortam yakalamışken Akhisar deplasmanından 3 puanla dönmekti.
Tabii ki oynanan oyuna bakınca Fenerbahçe’nin mağlubiyetinin son derece normal olduğunu söylemek yanlış olmaz. Topa sahip olarak oyuna hükmetmeyi felsefe haline getirmeye çalışan Fenerbahçe, düşündüğünü kendi sahasında ve orta alanda gerçekleştirebiliyor. Ama dün bir kez daha gördük ki, rakip kale önünde çok büyük sıkıntısı var.
Tabii ki bu duruma düşmesinde Okan Buruk’un taktik anlayışının da önemli rolü var. Fenerbahçe’nin en etkili isimlerini hem durdurdu hem de kalesinden uzak tutmayı başardı. Ve dolayısıyla özellikle kanatlardan gelmeyi seven Fenerbahçe bunu gerçekleştiremeyince, gol yollarındaki Janssen etkisiz kaldı.
POZİSYON FAKİRİ
Fenerbahçe’de şu gerçek bir kez daha görüldü... Sert, takım savunmasını iyi uygulayan ve agresif ekiplere karşı kendi oyununu hem kabul ettirmekte zorlanıyor hem de pozisyon fakiri haline geliyor.
Dün, uzaktan atılan şutların dışında bir Fenerbahçeli’nin ayağa kalkıp da, “Bu nasıl kaçar!” diyebildiği bir pozisyon üretemediler.
‘Büyük maçlardan sonra oynanan her maç tehlikelidir’ görüşünün, futbolun kurallaşmış deyişlerinden biri olduğu yine görüldü. Fenerbahçe, rakibinin kontrataklarında bile çok zorlandı. 1-0’dan farklı bir sonuçla da karşı karşıya kalabilirlerdi.
Lakin benim bildiğim ‘Fenerbahçe büyük maçlarda kolay kolay yenilmez ama herhangi bir Anadolu takımına puan kaybedebilir’ düşüncesi hala geçerli.
Ligin en deneyimli ve görüp geçirmiş hakemi sevgili Bülent Yıldırım, maçta belki de olumsuz 1-2 düdük çaldı ve bu düdükler içerisinde Alper’e gösterdiği kırmızı kart maçın seyrini etkiledi.
MAÇIN ADAMI: OKAN BURUK
F.BAHÇE’yi o kadar iyi analiz etmiş ki, hem durdurdu hem oynatmadı hem de ‘Böyle bir rakip karşısında nasıl pozisyona girebilirim’in dersini verdi ve başarılarına bir yenisini ekledi.
Paylaş