Gazeteciliğin Kurt’u

Ankara’da gazetecilik yapanların büyük bir saygı ve sevgi ile andığı isimler arasında üst sıralarda, Hürriyet ailesinin 23 yıllık ferdi Nurettin Kurt gelir.

Haberin Devamı

1985 yılında Bulvar Gazetesi’nde başlayan meslek hayatında 30 yıla yaklaşan tecrübesiyle pek çok önemli olaya tanıklık eden Nurettin Kurt, çektiği fotoğraflar yüzünden hapis cezaları alan, tutuklanan, hakkında nota verilen defalarca dayak yeyip, makinesi kırılan bir gazeteci.
Tüm Türkiye’de gazeteciler adliyelerde fotoğraf çekebiliyorsa bu da Nurettin Kurt’un açtığı bir dava ile elde edilmiş bir kazanım. Usta gazeteci Nurettin Kurt’la evinde yaptığımız sohbete bu davadan başlıyoruz. Bu keyifli sohbette gazeteye girecek bir kare fotoğraf için ödenen bedellere de tanık oluyorum. İşte Nurettin Kurt’un anlattıkları:

ÇELİK KAPI KOYDULAR

1997 yılında dönemin Enerji Bakanı ve pek çok bürokratında aralarında bulunduğu ‘Beyaz enerji’ iddianamesini ortaya çıkarmıştım. Ama bu haberi yaptığımda henüz savcılık bile incelememişti. O zaman DGM’ydi iddianameyi çıkardığım yer. Tabii bu olayın ardından oraya çelik kapı ve kameralı güvenlik koydular. Adliyede iddianameleri inceliyorum diye dosyaları kapadılar, şimdi savcılar yalnızca kendi baktıkları dosyaları görebiliyor. Sonrasında bir de Sedat Simavi’yi kazandıran Ankara’daki İSKİ skandalından ifadeleri yazdığım için bir hapis cezası aldım. Yine başka bir rüşvet skandalından bir ceza daha aldım. İki kez yazdığım haberler yüzünden gizliliği ihlal gerekçesiyle hapis cezası aldım.

Haberin Devamı

KORSANA DUVAR ÖRDÜLER

1998 yılının ekim ayında bir hava korsanı THY uçağını kaçırdı. Pilot, Bulgaristan diye Ankara Esenboğa’ya indi. O uçak korsanı vurularak etkisiz hale getirildi, öldü. Ama hayattaki son karelerini ben çektim, gazetede manşetten yayınladı zaten fotoğrafı. Olayın ardından apron kapalıydı. Ben Çubuk tarafından tel örgülerin altından girdim, sürünerek gittim uçağın yanına kadar. Tele objektifim flaşım, yüksek İSO filmlerim vardı. Ama bugün ki gibi değil tabii teknoloji, çok zor fotoğraflardı. Metrelerce uzakta, gecenin karanlığında. Ama zaman zaman magazin fotoğraflar da çekiyordum, bu işte iyiydim. Bütün maharetimi kullanarak bastım deklanşöre. Uçak korsanı kokpitte karşımdaydı. Tabii bu olayın ardından güvenlik zaafiyeti gerekçesiyle havaalanının tüm çevresine duvar örüp üzerini de dikenli teller ve tel örgülerle donattılar.

Haberin Devamı

FOTOĞRAF İÇİN HAPSE GİRDİM

Tabii bunlar, çalıştığım dönemde gazetecilik başarısıydı. Haberi elde etmek kolay değil. O zaman da zordu, şimdi de zor. Ama şimdi onun adamı bunun adamı çıktı. Taraflı gazetecilik başladı, herkese bir yerlerden dosyalar geliyor. gizlilik içeren dosyaları yazıyor, hatta onlara soruşturma bile açılmıyor. Araştırmacı gazetecilik bitti. Şimdi örneğin adliyede gözü kara gazetecilikte kalmadı, onu çekeyim, bunu çekeyim, o dosyayı alayım, bu dosyayı alayım. Gazetelerde de böyle bir bakış kalmadı. Onlarca kez makinem kırıldı. Hatta bir mahkemede fotoğraf çektim diye mahkemenin huzurunu bozmak gerekçesiyle tutuklandım. Bir gün hapiste kaldım. Şimdi yapmaz genç meslektaşlarımız, akıl işimi hapsi göze alarak bir kare fotoğraf için 1 hapis yatmak. Mecliste bir milletvekilinin öldüğü kavganın ardından mahkeme de fotoğraf çekebilmek için bütün bir makineyi söküp, duruşma salonunda tekrar birleştirdim. Bir kare fotoğraf çekebildim, zaten sonunda yine salondan atıldım.

Haberin Devamı

FOTOĞRAF DAVASI

2006 yılında yapılan yasal değişiklikle adliyelerin içinde görüntü almak yasaklandı. Fotoğraf makinesi ile adliyeye bile giremeyecektik. Bunun üzerine Avukat Sema Aksoy’la birlikte dava açtık, benim adıma açıldı hatta. Yasak aleyhine açılan dava benim lehime sonuçlandıktan sonra gazetecilere adliye kapıları kapanamaz oldu. Bugün adliyelerin içinde fotoğraf çekilebiliyorsa sayemde gerçekleşti.

NURETTİN KURT KİMDİR?

1963 yılında Tokat’ın Zile ilçesinde doğan Nurettin Kurt, 1985 yılında Bulvar Gazatesi’nde mesleğe başladı. 1986’da Günaydın–Tan grubuna geçen Kurt, 1991’de Hürriyet Ankara Bürosu’na katıldı ve halen gazetede çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de pek çok toplumsal olayı fotoğrafları ve haberleri ile izleyen Kurt, özellikle adliye alanında imza attığı başarılarla adından söz ettirmeyi başardı. Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi Kurt’un Rüzgar ve Bileda isimli iki oğlu var.

Yazarın Tüm Yazıları