Gazeteci yaşadığı kenti yaşatmalıdır

Çok sık seyahat ettiğini ve “gurbette olma duygusunu” çok iyi bildiğini söyleyen Ümit Kozan, yaşama objektiften bakmayı sevenlerden... Fotoğraf çekme tutkusunu mesleğiyle buluşturduğu için çok mutlu olduğunu belirten Ümit Kozan, aynı zamanda iki dönemdir Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nde de Başkanvekiliği görevini sürdüyor.
Çeyrek asırlık meslek yaşamında gazetecilik ruhu, mesleğe başladığı ilk günlerdeki gibi tutkulu olan Kozan, “Ankaralı olmaktan her zaman gurur duyuyorum, bu mesleği başkentte yapmak benim için büyük bir zevk” diyor ve anlatıyor:

25 YILDIR AYNI ÇATI ALTINDAYIM

27 yıl önce “Balâ’nın Sesi” adlı yerel bir gazetede mesleğe adım attım. Gazetenin merkezi Ankara’daydı. Genç yaşlardan itibaren en büyük tutkularımdan biri haber yazmanın yanı sıra fotoğraftı. Fotoğrafla birlikte anlatmak istediklerimi, istediğim şekilde anlatabiliyordum. Mesleğe yerel bir yayında başlamak da bana deneyim kazandırdı.
Gazeteciliğe başladıktan 6 ay sonra Hürriyet Haber Ajansı’na da haber yapmaya başladım. Hürriyet’e çektiğim bazı fotoğraf ve haberlerim beğenilce, Hürriyet Haber Ajansı’ndan kadro aldım. Ve bu kurumda, bu yıl 25. yılımı tamamlıyorum. Hürriyet Haber Ajansı’ndan sonra Doğan Haber Ajansı (DHA) olarak faaliyetlerini sürdüren bu büyük ailenin fertlerinden biriyim. Çeyrek asırdır, bu çatı altında çalışıyorum.

BAVULUM HER ZAMAN HAZIR

Benim her zaman bavulum hazırdır. Aniden yola çıkmaya bünyem 25 yılda uyum gösterdi. Oğlum bile alıştı. Beni yolcu ederken, “Bilgisayardan konuşuruz” der. Türkiye’de görmediğim çok az il kaldı. Tekirdağ, Edirne ve Artvin görmediğim 3 şehir. Bir daha görmek istemediğim yer de Van...
Van’daki ilk depremde oradaydım. Bayram Otel’in yıkıldığı ikinci büyük depremde ise Ankara’ya dönmek üzere yoldaydım. İki arkadaşım, meslektaşlarım Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’le birlikte Bayram Otel’de aynı odada kalıyorduk. Bir aya yakın bir süre birlikte görev yaptık. Oğlum rahatsızlandığı için iki gün daha kalacakken erken dönmeye karar verdim. Cem ve Sebahattin Abi beni havaalanına bıraktılar, vedalaştık. Yolda oğluma oyuncak aldılar. Uçaktan indiğimde onların ölüm haberini aldım. Benim için çok farklı bir acıydı. Günler süren kader ortaklığımız, çok farklı sona ermişti.
Bu olay beni çok etkiledi. Sonrasında Van’a hiç gitmedim. Gitsem ne yaparım, nasıl yaparım, bilemiyorum. Ama bu meslek, nasıl olsa oraya da sürükleyecek bir gün yine beni.

AFGANİSTAN’DA GURURLANDIM

Gazeteci olarak 70’in üzerinde ülkede fotoğraf çektim. Somali’den Afganistan’a, Çin’den Sudan’a, Endonezya’dan Maldivler’e kadar. Mesela, Ortadoğu’da gitmediğim ülke yok. Bazısına iki üç kere gittim.
Çatışmalar, depremler, seller, dev kazalar gördüm. Sudan’da mülteci kamplarına giren ilk gazetecilerden biri oldum. Sudan’daki insanların açlıkla mücadelesi inanılmaz etkilemiştir beni.
Diğer yerlerden biri de Afganistan’dır. Oradaki fakirlik, perişanlık beni çok üzmüştür. Orada bulunan Türk Birliği’nin kurduğu hastanede çektiğim bir fotoğrafı unutamam. Genç bir kadının kucağındaki küçük bir kız bebeğin Türk subayına gülümsemesi oradaki durumu özetler. Sağlığıyla ilgilenen kadın tabip subaya bebek kendince teşekkür etmektedir.

ANKARA’LI GÖZDEN UZAK

Ankara dışarıdan çok göç alan bir şehir. Şehir, her geçen gün büyümekte. Şehrin ilk merkezleri ise eskimekte. Ankara’nın ilçeleri ise her zaman yalnız kalmışlardır. Başkentin ilçesi ama başkentli değil...
Ankara’nın her geçen gün sorunları artıyor. Ankara’nın yereliyle ilgili yayınlar ise Ankaralılar tarafından her zaman ilgiyle takip edilir. Hürriyet Ankara’nın Ankaralılar için değeri büyüktür. Ben de yerel gazetecilikten gelen biri olarak her zaman yaşadığım kentin haberlerini yapmaya özen gösteririm.
Ankaralıyım, Türkiye’nin yönetildiği başkentte gazetecilik yaparken yerelden de kopmamak gerektiğini mesleki tecrübem bana defalarca öğretmiştir. İnsan hangi mesleği yaparsa yapsın yaşadığı kenti, “yaşatmayı” unutmamalıdır.

ÜMİT KOZAN KİMDİR

Ümit Kozan, 1966 yılında Ankara’nın Balâ İlçesi’nde dünyaya geldi. Doğan Haber Ajansı Ankara Bürosu’nda görev yapıyor. Bugüne kadar basın melek örgütleri, pek çok derneğin dernek ve sivil toplum kuruluşunun düzenlediği yarışmalarda 20’nin üzerinde ödül aldı. “Hayatımın anlamı” diye duygularını aktardığı Seden Kozan ile evli ve Cankat adında bir çocuk sahibi.