Fotoğraf tutkunu büyükelçi

Tüm dünyada görev yapan büyükelçilerimiz, Dışişleri Bakanlığı’nın organizasyonuyla başkente geldi. Sizleri Ankara’nın ağırladığı fotoğraf tutkunu bir büyükelçimizle tanıştırmak istiyorum. Mozambik’te görev yapan Türkiye’nin Maputo Büyükelçisi Hüseyin Avni Aksoy... Ortaokul yıllarından bu yana fotoğraf çeken Aksoy, Afrika’da görev yapmanın vahşi yaşam fotoğrafı için bir şans olduğunu yeni merakınınsa astro fotoğrafçılık olduğunu anlattı.

BEN FOTOĞRAF ÇEKMEYİ SEVEN BİRİYİM

Büyükelçi Hüseyin Avni Aksoy’la eşi 25 yıllık meslektaşım Sibel Atasoy vesilesiyle tanışmıştım. Fotoğrafa olan ilgisini öğrendiğimde uzun bir fotoğraf sohbeti yaptık. “Fotoğrafçılık iddiam hiç yok, ben fotoğraf çeken, çekmeyi seven biriyim” sözleriyle kendini anlatan Büyükelçi Aksoy, mütevazi tavrının ardında bu alanda çok bilgili bir fotoğrafçı saklıyor. Bu kez Hürriyet okurları için konuştuğum Büyükelçi Aksoy’un hayatındaki fotoğraf yolculuğunu onun sözleriyle aktarıyorum:

ORTAOKULDA SEÇMELİ DERSLE BAŞLADI

“Fotoğraf ile tanışmam 1974 yılında ortaokulda seçmeli ders olarak almamla başlamıştı. Yanlış anlaşılmasın kolej falan değil, devlet okulu. Yeni bir program başlamıştı. Fotoğrafçılık diye seçmeli bir dersimiz vardı Namık Kemal Ortaokulu’nda. Film banyosundan tabına, agrandizör kullanmadan yaptığımız baskılardaki netlikleri ayarlamaya; kısaca o derste çok şeyi öğrendim. Hayatıma böyle girdi fotoğraf ve hiç çıkmadı. Kodak İnstamatik bir fotoğraf makinem vardı. Babamla bir yurt dışı seyahatı sırasında Nikkormat yeni bir makine almıştık. SLR fotoğraf makinesinin keyfini orada aldım. Hatta çok iyi lenslerim vardı. ‘24 mm olan diyafram açıklığı 1/1.2 olan bir lensim vardı ki unutamam.’ 1970’li yıllar 80’lerin başı hayatıma dia filmler girdi ve banyosu Türkiye’de yapılmıyordu. Filmler zarfları ile birlikte satılıyor. O zarflarla filmleri Almanya’ya postalıyordunuz. Filmler yıkanıp geliyordu.

MALEZYA’DA MAKİNEMİ YENİLEDİM

Sürekli kendimi ve fotoğraf makinelerimi geliştirmeye ve fotoğraf çekmeye devam ettim. Ortaokulda başladım, lisede amatör olarak devam ettim ve üniversitede babamın makinesi ile fotoğrafa devam ettim. Siyasal bilgilerde okuyordum yalnızca bir dönem okul yıllarında uzak kaldım. Üniversiteyi bitirince tekrar hayatıma girdi. 1984’te Dışişleri Bakanlığı sınavını birincilikle kazandım, 1988’de de ilk yurt dışı görevine Malezya’ya gittim. Buraya giderken fotoğraf makinemi de yeniledim, orada çok fotoğraf çektim. Ama üzüldüğüm o dönemki filmlerim seyahatlerimde kayboldu. Sonrasında Malezya, Almanya, Polonya, İtalya, Tayland, Moldova’da yurt dışı görevlerinde bulundum. 2012’de Kenya Büyükelçisi oldum ardından Antalya’da görev yaptım. Ve 2021 yılından bu yana Mozambik’in Türkiye Büyükelçisiyim. Tüm bu görevlerimde ve aralardaki merkez görevlerimde fotoğraftan hiç ama hiç kopmadım.

MİLANO’DA ANALOG, BANKOK’TA DİJİTAL

2001’de İtalya’da Milano Başkonsolosu oldum. 2003’e kadar burada görev yaptıktan sonra Tayland Bankok’a tayin oldum. İtalya’da analog makine kullanırken Tayland’da ilk dijital makinemi aldım. Fotoğrafta dijital fotoğraflar çekmeye başlamıştım. Bugün görüyorum, filmler yeniden satılmaya başladı. Ama gelinen noktada artık filmin dijital makinenin verdiği çözünürlüğü yakalaması çok zor. Sayısal bir fotoğrafın üzerinde edit imkanı çok fazla. Ben fotoğraflarda sonrasında oynamayı çok sevmiyorum, ışık dengesinden, kadrajına ilk çektiğim hali neyse onu kullanmayı tercih ediyorum. Ama eskiden de vardı fotoğrafçılar kara kalemle rötuş yaparlardı, komik komik şeyler ortaya çıkardı. Şimdi bunlar elektronik ortamda çok daha hassas şekilde yapılıyor, kullanıcıya yaratıcı olarak zenginlik sunuyor.

MOZAMBİK VAHŞİ YAŞAM FOTOĞRAFI İÇİN ZENGİN

Manzara fotoğrafları ve vahşi yaşam fotoğrafları çekmeyi seviyorum. 2012’de Kenya’ya büyükelçi olarak tayin oldum. Hatta Kenya’ya göreve giderken yine fotoğraf makinemi değiştirdim. Kenya vahşi yaşam fotoğrafları için bir vaha gibi. Zürafayla selfiem bile var. Kenya’da görev yaparken Nikon’un ‘P’ serisi yeni bir fotoğraf makinesini de keşfettim. Bu seri ile astro fotoğrafçılığa merak sardım. Şimdi dünyanın dönüşüne göre pozisyon alan ekvatoryal tripod alıp, galaksi fotoğrafları çekmek istiyorum. Elbette vahşi yaşam fotoğraflarından manzara ve dış mekan fotoğraflarından vazgeçmiyorum. Ama uzayı, yıldızları, gezegenleri fotoğraflamak ayrı bir heyecan. Mozambik, vahşi yaşam fotoğrafı için zengin. Ama insan portreleri de ilgimi çekmeye başladı. Bir kadın mesela kucağında bebek, sırtında bebek, elinde bir çocuk, başında bir sepet taşıyor. Bu insanın hayatına tanık olmak gerekiyor. Portre fotoğraflar çekmeyi bu sebeple istiyorum. P900’üm var her yere taşıyorum, bir cep makinem, bir de sualtı fotoğraf makinem var. Sualtı fotoğrafında daha başlangıç seviyesindeyim, henüz drone teknolojisi ile tanışmadım, onu da merak ediyorum. Bugün bile verseniz kendi filmimi yıkayıp tab ederim. Ama fotoğrafçılık iddiam hiç yok, ben yalnızca fotoğraf çeken, çekmeyi seven biriyim.

EMEKLİLİK HAYALİ KARAVAN İLE FOTOĞRAF TURU

Afrika’da görev yapmak hem vahşi yaşam hem de astro fotoğraf için şans oldu. Emeklilik hayalim bir karavan ve küçük bir tekne ile yanımda eşimle dünyayı gezip daha çok fotoğraf çekmek. Türkiye’de olağanüstü, olağanın ötesinde manzaralar var. Yakın Asya’da, Avrupa’da karavanla fotoğraf için ulaşılabilecek birçok yer var. Aynı şekilde küçük bir tekne ile ulaşılabilecek birçok güzellikler var. Kim bilir? Belki bu seyahatlerden bir fotoğraf sergi ile dönerim.”

'TÜRKİYE’Yİ YEMEKLERİ İLE SEVDİRDİK'

Aksoy, Mozambik’te Türkiye’yi fotoğraflar ve yemeklerle tanıttıklarını anlattı. Türkiye’nin zenginliklerini fotoğraf sergileri ile gösterdiklerini söyleyen Aksoy, “Hem Mozambik’te ileri gelenlere hem de Mozambik’te görev yapan yabancı misyona Türkiye gastronomisini tanıttık. Gastronomimizi anlatırken eşim Sibel’in katkısı büyük. Bugün Türk mutfağının zenginliğini öğrenenler ve tadanlar ‘ne zaman Türkiye’ye gidelim?’ diye sormaya başladı” dedi.

BÜYÜKELÇİ HÜSEYİN AVNİ AKSOY KİMDİR?

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldu. 1984 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi. 1988 yılında Kuala Lumpur Büyükelçiliği’ne, 1990’da ise Münster Başkonsolosluğu’na atandı. Ardından 1995-1998 yıllarında Varşova Büyükelçiliği’nde görev yaptı. 2001-2003 yıllarında Milano Başkonsolosu olarak atandı, 2003-2005’te Bangkok Büyükelçiliği’nde, 2005-2007 yıllarında ise Kişinev Büyükelçiliği’nde çalıştı. 2012 yılında Nairobi Büyükelçisi olarak atandı, ardından merkeze dönüp 2017-2021 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Antalya Temsilcisi olarak görev yaptı. 2021 Mart ayından bu yana Maputo Büyükelçisi olarak görev yapıyor. 25 yıllık meslektaşımız Sibel Atasoy’la evli olan Aksoy, dört çocuk babası.