Paylaş
Tayinlerin ardından
SAĞIR operasyonu polisi karıştırdı. Şube müdürleri Fatih Öztürk, Fikri Özsoy, Kasım Yıldırım ve Emniyet Amiri Levent Oflas'ın tayinleri operasyonla ilişkilendirildi. Tayin olanlara şöyle bir bakalım:
İZMİRLİ olan Fatih Öztürk, Organize Suçlar Şubesi'nin ilk müdürü oldu. Başarılı operasyonlara imza attı. 40'dan fazla çeteyi çökertti. Beşoklar çetesini ve polisteki bağlantılarını ortaya çıkardı. Zengin dul Hafize Ünal ve işadamı Mehmet Ali Gürer cinayetini aydınlattı. Asayiş Şubesi'ni sarsıp çok sayıda polisin açığa alınmasına neden olan genelevde rüşvet soruşturmasını perde arkasında yürüttüğü önesürüldü.
ÖZTÜRK özel yaşantısıyla, giyimiyle dikkat çekiyor, ‘‘Bruce Willis'' deniyordu. Sağır'la maçlarda yanyana oturuyor, kahvehanesine gidip geliyordu. Akrabası Sağır'ın yanında çalışıyordu. Sağır operasyonundan önce başka göreve alındı. Öztürk, Sağır'la ilgili haberlerde adı geçince DGM Başsavcılığı'na ve Emniyet Müdürü'ne başvurdu, müfettiş çağrılmasını, ifade vermeye hazır olduğunu söyledi.
SAĞIR'la çocukluk arkadaşı olduğunu saklamayan Öztürk'ün, ‘‘Önemli olan sonuç. Bu kişinin karıştığı söylenen olayların tarihlerinde ya İzmir'de görevli değildim, ya da etkili olamayacağım birimlerdeydim. Gıyabi tutuklamayla aranan en yakın adamını ben yakalattım. Sağır'ın yanındaki akrabam denilen kişi teyzemin kızıyla yıllar önce evlenmiş. Evlerinin yolunu bilmem. Sağır'ın kahvehanesine Karşıyaka'dan, uzak yerlerden gelenleri de herkes biliyor'' diye tepki koyduğu öğrenildi.
AKLANAN ÖZSOY
TAYİN edilen diğer isim Fikri Özsoy, Asayiş Şube Müdürlüğü döneminde birçok soruşturma geçirdi. Dönemin Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Türker'le ilgili soruşturmalarda ifade verdi, çoğunda aklandı. Son ecavüz davasında odadan çıkıp Türker'le kızı yalnız bıraktığı iddiasıyla ismi geçti. Herkes pasif göreve atanmasını beklerken, Terörle Mücadele Şube Müdürü oldu. Sonunda da polis okuluna atandı. Sağır olayında bazı şikayetçilerin görevini yapmadığı yolunda ifade verdiği önesürülüyor.
Herkes biliyor
EMNİYET Amiri Levent Oflas da yıllarca Asayiş Şubesi'nin önemli birimi olan Cinayet Bürosu'nda görev yaptı. Sağır'ı tanıyor, kahvehanesine gidip geliyor, bunu da saklamıyordu. Sağır'la ilişkilendirilmesine rağmen, bir anda kendisini derecesinden daha üst rütbede Narkotik Şube Müdürlüğü'nde buldu. Sonra Organize Suçlar Müdür Yardımcısı oldu ve Sağır operasyonundan kısa süre önce ilçeye tayin edildi. Buradan da polis okuluna gönderildi. İddiaya göre Sağır'ın yakın adamıydı da kaçakçılık şubelerine nasıl verildi? Hala soru işareti taşıyor.
ŞUBE Müdürü Kasım Yıldırım'ın neden polis okuluna tayin edildiğini anlayamadım. Uzun yıllar müdürlük yaptığı Menemen'de, bir lokalin açılışıyla ilgili kaymakamla ters düşmüş. İzmir'e Narkotik Şube'ye verildi ve yıldırım hızıyla 15 günde Çiğli'ye, oradan da polis okuluna gönderildi. Yıldırım çok tepkili ve Sağır'ı hiç tanımadığını söylüyor.
Polis ve siyaset
NURULLAH Sağır'ı, emniyet koridorlarında 1993'te sık görürdüm. Dönemin emniyet müdürü, yardımcıları ve asayiş şube müdürünün odasından çıkmazdı. O zamanlar ANAP üyesiydi. Reklam ihalesi nedeniyle bir kişiyi vurdurduğu öne sürüldü, ifadesi alınıp gönderildiği adliyede serbest kaldı.
SAĞIR, siyasette büyüdükçe, poliste etkinliği arttı. Politikacıların polisle ilgili isteklerini çözdü, güç kazandı. Başkan olunca, bir zamanlar birlikte olduğu kişilerle kanlı bıçaklı oldu. Birden kirli çamaşırları dökülmeye, haraççı, kumarcı iddiaları yayılmaya başladı. Sonunda operasyon gerçekleşti ve Sağır yakalanıp tutuklandı.
SAĞIR, siyasetle büyüdü. Sağır, memurların karşısına hep parti üyesi ve yöneticisi olarak çıktı. Ondan yararlanmak isteyen bazı polis şefleri isteklerine de boyun eğdi. Küçük rütbeliler bunları gördü, onlardan bazıları gelecekleri için sırtlarını dayamak istedi ve bugünlere gelindi.
SON SÖZ: Polisin üzerinden, siyasetçi elini çekmezse, terfi ve tayinler belirli koşullar içinde yapılmazsa, daha çok Nurullah Sağır'lar ortaya çıkar. Bu da çok sürmez...
Yılmaz da gidici
TAYİNİ durdurulan Dr. Ali Yılmaz, geçen temmuz ayında müdür yardımcılığına yükseldiğinde Nazilli Polis Okulu'na tayin edilmişti. Narkotik Şube Müdürü'yken uyuşturucuyla mücadelede eğitime önem verdi, sivil toplum örgütleriyle iyi ilişkiler kurdu. Tayini durduruldu, Organize'nin de içinde bulunduğu Kaçakçılıktan Sorumlu Müdür Yardımcısı oldu. Sağır'la, bir müdürün odasında polise çok karıştığını söyleyip tartıştığından İçişleri Bakanı'na şikayet edildi. Ardından operasyon başladı. Yılmaz'ın bu operasyon nedeniyle harcanacağı haberleri Emniyet Müdürü'nü kızdırdı, ‘‘Herkes her yerde görev yapar. Herkesin tayini de heryere çıkar Ayrıca operasyon benim ve DGM Başsavcısı'nın talimatıyla yürütüldü'' diyerek tayinin yapılacağı sinyalini verdi.
HERŞEY gösteriyor ki, Sağır'ı tanımayan, kahvehanesine gitmeyen polis yok gibi. Hatta operasyonu yapanların da Sağır'ın kahvehanesine gittiği söyleniyor. Önemli olan bu ilişkileri kimlerin görevlerine yansıttığı, olayları örtbas etmekte kullandığının ortaya çıkarılması. Yoksa polisin büyük bölümü şaibe altında kalacak, geçmişte başarıyla hizmet veren değerli isimler boşuna harcanacak.
Oyunlu eğitim
İZMİR Yöneliş Koleji öğrencileri, trafik eğitimini oyunla alıyor. Öğrenciler kendi yaptıkları maket araçlarla, evlerinden getirdikleri oyuncaklarla, trafik levhası maketleriyle platform oluşturup kuralları öğreniyor. Trafiği eğlenerek öğrenen minikler, büyüklere ,‘‘Lütfen trafik canavarı olmayın'' diye sesleniyor.
Paylaş