Hasadın enerjisi

Geçen hafta Ayvalık’ta “Zeytin Hasat Günleri”nin dokuzuncusuna katıldık.
Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer bu organizasyonu iyi oturttu. Bakıyorum yıllar geçtikçe hem kemik bir katılımcı grubu oluştu, hem de şenlik daha geniş kitlelere hitap eder oldu.
Ayvalık ve zeytin birlikte insanlara iyi geliyor. Bu sefer şansımıza hava da çok güzeldi. Pazar günü kapadı ama Cumartesi körfez süt limandı.
Programa kısmen icabet edebildik. Hasadın enerjisini olduğu gibi hissettik ama. İstediğimiz sıklıkta görüşemediğimiz dostlarla hasret giderdik. Cunda havası soluyup, kafamızda güzel karelerle İzmir’e döndük.
Sevgili Rahmi Gençer Ayvalık Belediye Başkanlığı için CHP’den aday adayı oldu. Umarım onuncu hasat günlerini Başkan olarak düzenler. Ayvalık’a yakışır.

Cunda’daki Nisi Otel’e kahve içmek için uğradık. Otel tipik, peyzaj etkileyici…

*****

BİNASIZ FUAR!

Geçen hafta Kültürpark ile ilgili yazdığım yazıya gelen destekleyici mesajlar arasında sevgili Bülent Kürşat’ınki dikkat çekiciydi. “Benim de oyum (yerel seçimden söz ediyor) Kültürpark Müdürlüğü’nü fuar alanı dışına çıkarmakla başlayacak sembolik adımı atacak adaydan yana. Fuar alanında sıfır bina!” diye yazmış Bülent.

Sevgili Muzaffer Tunçağ Konak Belediye Başkanıyken kendisiyle Kültürpark’ın sigaraya karşı sembolik olarak “dumansız park” ilan edilmesi mevzuunu konuşmuştuk. Olması hemen hemen imkansızdı, olamadı.

Bülent’in önerdiği bu hayal gerçekleşir belki, neden olmasın? Fuar alanında sıfır bina! Binasızlık bizde ütopik bir hal olarak gözükse de kulağa hoş geliyor.

*****

BÜYÜKŞEHİR’İN İŞGALİYE GELİRLERİ

Sağ olsun Sevgili Reşat Yörük geçen haftaki yazıma cevaben son dört yıldaki İzmir Merkez’le ilgili işgaliye gelirlerinin dökümünü yolladı.

2010’da yaklaşık 2 milyon TL, 2011’de 2,7 milyon TL, 2012’de 3 milyon ve 2013 Ekim ayı itibariyle yine 3 milyon TL civarındaymış. Yılsonu 3,5 milyonu aşacak demek ki.

Bu rakamlara baktıktan sonra içimdeki oluşan his şu: Yürüyecek kaldırım kalmadığına göre, işgaliye gelirleri hakkıyla toplansa, işgalcilere göz açtırılması yıllık 10 milyon TL gelir toplanır.

Bu saptamam elbette bilimsel bir ölçüme falan dayanmıyor. Sadece hayatın yayalar için 2010’a göre ne kadar zorlaştığına bakıyorum!

*****

FUTBOLUN YEREL SINAVI

İlkeleri ortaya koymadan olmaz. Bir kere Belediyelerin futbol takımlarına destek vermesine karşıyım. Veren Belediye’lerin yanlış yaptığını düşünüyorum.

İkincisi futbol küresel bir oyun. Real Madrid zaman zaman İspanyol oyuncusu olmadan oynuyor. Teknik direktörü İtalyan…

Yerellik her ne kadar önemli olsa da “uzaktaki takımları tutmak”, onların kongre üyesi olmak gayet doğal… Başarının kutsandığı bir dünyada yaşıyoruz.

Manchester United’ın dünya üzerinde 600 milyonu aşkın taraftarı olduğu hesaplanıyor. Manchester şehrinin nüfusu sadece 500 bin.

O yüzden Aziz Kocaoğlu’nun Fenerbahçe Kongresinde oy kullanmasında yadırganacak bir durum yok. İzmir takımlarının tepkilerini anlamakla birlikte çok anlamlı bulmadım.

Her zamanki gibi bunun iletişimini doğru kuramadı sanırım Aziz Bey.

Yerel takımların bu küresel endüstriyel futbol iklimiyle nasıl başa çıkabileceği ise apayrı bir tartışma konusu. Bu tartışmada benim için Belediye diye bir paydaş varsa bile çok sınırlı bir ağırlıkta var.