Göztepe ve şehir plancıları

Bazı yazıları yazmak zordur.

Haberin Devamı

Konu çok katmanlıdır.  Fikriniz vardır ama uzmanlık alanınız değildir.  

 

Konunun paydaşı çoktur.  Beklentiler çok farklıdır.  Üstelik taraflar arası iletişim zayıf, uzlaşma ihtimali düşüktür.

 

Mevzuat vardır.  Planlar, projeler, vaat edilenler vardır, itirazlar vardır. 

 

Bir taraftan adım atılsın istersiniz, diğer yandan ihlallerden korkarsınız.  En önemlisi de bilimselliğe gölge düşsün istemezsiniz.

 

Evet, bu yazıdaki konumuz Göztepe Kulübünün yapmak istediği Gürsel Aksel stadı.  Benim için zor bir konu.

 

Haberin Devamı

https://www.youtube.com/watch?v=KgqjIwO6ySk

 

Bu hafta başından itibaren tartışmalar hızlandı.  Sebebi de Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesinin askı süresinin son gününde plana yaptığı itiraz.

 

Daha sonra bir kısım taraftarın bu itiraz nedeniyle Oda’ya sosyal medya üzerinden saldırması var. Şehir Plancılarının itirazlarına dair açıklaması var. 

 

 

Ardından TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nun konuyla ilgili bir açıklama yayınlayıp doğal olarak Oda’ya sahip çıkması… 

 

Doğuştan Göztepeli olarak kulübün bir an önce bir stada kavuşmasını ben de arzu ediyorum. 

 

Kişisel tercihim kent içi değil, kent dışı stat.  Ancak farkındayım, kent içi statlar dünyanın başka yerlerinde de var.  

 

Yapılması planlanan projenin görselleri medyada dolaşıyor.   Stadın o semte ve o bölgeye getireceklerini, götüreceklerini iyi süzmek, iyi ölçmek gerek.   Bütün paydaşlar mümkün olduğu kadar ikna edilmeli.

 

Haberin Devamı

Burada kulüp, taraftarlar, Belediye, semt sakinleri, meslek odaları esas paydaşlar olarak görünüyor.   

 

Meslek odaları projeyi bilimsel gözlükle değerlendirip, varsa “kamu çıkarını” gözetmek durumunda.  Şehir Plancılarının itirazı bu çerçevede zaten…

 

Proje doğrudan hayatlarına müdahale edeceği için semt sakinlerinin düşünceleri çok çok önemli diye düşünüyorum.   

 

Belediye ilke olarak kent içi stada karşı olsa da sessiz duruyor.  

 

Bence Kulübün itirazcılarla sağlıklı bir iletişim kurması şart. 

 

Ülkedeki girişimcilerde genelde gördüğümüz “ben yaparım olur” anlayışının burada geçerli olmayacağını umuyorum.

 

Odanın da önerilen projeyi daha dikkatli inceleyip kendi önerilerini dile getirmesini bekliyorum.  Sonunda bir uzlaşma çıkmayacak olsa bile böyle bir iletişimin kazanç olacağına inanıyorum.  

 

Haberin Devamı

Bu aşamada karşılıklı atışmalarla varılacak bir nokta olduğunu da sanmıyorum. 

 

***

 

AMAN HA

 

İzmir doğudan aldığı göçün yanında son zamanlarda İstanbul’dan da göç alıyor.  Yarımada hızla yapılanıyor. 

 

Urla’da Alaçatı’nın on on beş yıl önceki hallerini görüyorum.  

 

Yeni yeni gelenler.  İnşaatlar, inşaatlar… Açılan yeni dükkanlar, kafeler, restoranlar.  Artan araç ve insan trafiği…   

 

Alaçatı’nın bugünkü halini sevenler için mesele yok.  Urla Alaçatı’ya benzesin ister onlar.

 

Benim gibi aksini düşünenler ise yine gamlı baykuşluk yapar.   Aman ha der, Alaçatı’nın ruhunu alıp başka bir ruh aşıladılar.  Urla öyle olmasın.

 

Sibel Başkanım gelişiyoruz, emlak fiyatları yukarı gidiyor tuzağına düşmeyin siz.  Alaçatı modeli sürdürülebilir değil, inanın.

 

***

 

FİNANS MERKEZİYMİŞ

 

Haber şöyle:

 

Haberin Devamı

İstanbul küresel finans merkezleri sıralamasında son bir yılda yirmi sıra kaybetti 66ıncı sıraya indi.

 

Ne yorum yazarsınız ki böyle bir habere?   

 

Ben kendimi tutamıyorum ve diyorum ki: İzmir Vadeli İşlemler Borsasını İstanbul dünya finans merkezi oluyor diye oraya taşıyanların kulakları çınlasın!

 

Kotasyona süt kontratı eklemek yerine borsayı İstanbul'a taşı!   

 

Zamanında yapılan akıl dışı işlerin sonradan yüzümüze çarpılmasından bıkmadık gitti!

 

Yazarın Tüm Yazıları