Paylaş
Bu ülke cinsellikle çatışmasını aşamadı gitti. Zaman zaman yaşanan akla zarar, zamana ters tartışmalar bence hakkıyla yaşanamayan, hatta konuşulamayan cinsellikten kök alıyor.
Zira bünye kodlu, biyolojik olarak gaza basmadan duramıyor. Kültürel kodlar ise tam ters yönde işliyor, sürekli fren yapma telaşında. Yorucu bir mücadele… Erkek egemen gelenek durumu daha da zor hale getiriyor.
Maalesef evlenince de sorun hallolmuyor. O kadar basit değil çünkü. Ahlaki çerçeveyi halletmek yetmiyor.
Bu konularda çalışan psikologlar açıklasınlar da herkes görsün durumun vahametini. Kentli, genç, yeni evli çiftlerin anatomik bilgi seviyesinden başlasınlar anlatmaya… Hayatında orgazm olmamış bilmem kaç yıllık evli kadınlara kadar gitsinler. Yatak odaları hazin hikayelerle dolu.
Cinsellik açılımının vakti geldi de geçiyor. Bu konular o kadar rahat yaşanamasa bile azıcık daha rahat konuşulabilse bir sürü başka boş tartışmaya mahal kalmayacak. Ve eminim bu ülke daha huzurlu, daha sakin bir ülke olacak.
*****
İKTİSAT KONGRESİ
İzmir İktisat Kongresinin üzerinden iki hafta geçti. Kongre’yle ilgili çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Orta yollu yumuşak eleştiriler de geldi. Zorlama el çırpmalar da.
Bu konudaki en çarpıcı yazılardan birini Dr. Emre Deliveli Hürriyet Daily News’ta yazdı. Panelistlerin özenle seçildiğinin altını çizmekle beraber bazı katılımcıların hükümete yakın isimlerden oluştuğuna dikkat çekti. Bazı sunumları da ciddiyetten uzak bulduğunu ihsas etti Sayın Deliveli.
Şahsen İzmir’li ve ekonominin içinde olup Kongre’ye davet almayan biri olarak uzaktan gözlemlediklerim şöyle:
*** İstanbul’da mukim, tanınmış bazı ekonomistlerin de davet almadıklarını öğrendim. Bu bana davetli listesinin çok sağlıklı olmadığını düşündürttü.
*** Ana tema “Küresel Ekonomik Yeniden Yapılanma Sürecinde Türkiye Ekonomisi” olarak belirlenmişti. Bu başlıktaki kabul, yani ortada bir yeniden yapılanma süreci olup olmadığı da tartışmalı aslında. Hem küresel, hem yerel olarak… Bir likidite bolluğu olduğu çok net de!
*** Böyle toplantılarda siyasi gölge bilimsel kaygıyı bastırdığı zaman işin tadı kaçıyor. İstenilen tartışma ortamı oluşamıyor.
*** Böyle Kongrelerin artık sosyal medya ayağının zengin olması beklenir. Orası sessiz sayılırdı. Ayrıca panellerin internet üzerinden canlı olarak yayını ya da sonrasında internete konması iyi olurdu.
Bu Kongreye emek verenleri kutlamak isterim yine de… Önemli bir toplantıdır. Daha verimli, daha bilimsel iktisat kongreleri düzenlemek mümkündür ama.
****
İNCİRALTI - BOSTANLI ARASINA NE YAPILSIN?
Olmuşken en pahalısı olsun, yer altından gidelim. Marmaray’ın benzeri İzmiray yapalım…
Yol yapalım araya köprü koyalım, lastik tekerlekli araçlar geçebilsin…
Bağlamak şart mı? Daha hızlı feribotlar, o feribotlara uygun iskeleler yapalım…
Hızlı deniz otobüsleri koyalım. İki taraf da büyük otoparklar yapalım… Toplu taşımaya ağırlık verelim…
En mühim soru da Körfez geçiş projesine karşı mısın değil misin sorusu?
Evet karşıyım, hayır karşı değilim diye cevap versek ne olur? 2025’te, 2050’de hatta 2075 yılında nasıl bir İzmir tasavvur ettiğimizi ortaya koymadıktan sonra.
Kentle ilgili hayallerimizi tartışalım… Belli bir mutabakata varalım, hedeflenen yapılanmayı 100.000’lik taslak planlara işleyelim… Kentin gelişme senaryolarını şekillendirelim… İşte o zaman Körfez’i nasıl geçeceğimize karar vermek daha kolay olur.
Uzun vadeli ve bilimsel yaklaşmadıkça bir yere varmak zor. Kısa vadeli anlayışla beş yıl sonra Körfezin iki ucunu bağlamış olursun ama kent bugünkünden beter olur!
Paylaş