Bu delegeler var ya!
“
İzmir hayal üretiyor, sonra hayali gerçek sanıp peşinden koşan insanlar oluşuyor. Hayal kurmakta birinci, gerçeğe dökmekte ise sonuncu bir kent…”
Röportajlardan bir cümleyi çekip almak çok doğru değil biliyorum. Bu seferlik mazur görün.
Çarşamba günkü Hürriyet Ege’de Süleyman Arat’ın Göztepe Başkanı Hüseyin Altınbaş’la yaptığı röportajdan alıntıladım bu cümleyi.
Evet, biraz kuvvetli bir ifade fakat rastlantıya bakın ki o günkü Expo oylamasıyla mükemmel örtüştü.
Oylamayı www.egetv.com.tr üzerinden canlı izlemeye çalıştım. Paris’te oylama mahallinde bulunanlarla röportajlar yapıldı.
Sunum çok iyi geçmişmiş. Başbakan’ın mesajı delegeye dokunmuşmuş…
Efendim bu sefer oylama kapalı yapılıyormuş. İzmir’in şansını arttıran bir şeymiş bu.
Yok, en iyi tema bizimkiymiş.
Daha fantastiği var: Eğer ilk turda Sao Paulo elenirse ki elendi, bizim şansımız çok artarmış. Onların 13 oyu blok halinde bize gelirmiş. Ki gelmedi.
Çok değil bir iki saat sonra elenince de tam bir mızıklama hali.
Delegeden başlayarak etrafa laf çakmaca…
El insaf!
******
KİMSEYE ÇAKTIRMADAN
Sevgili Nihat Demirkol, bendeniz ve Burcu Atatür Cumartesi sabahları Ege TV’de yaptığımız İki Dirhem Bir Çekirdek programında defalarca değindik bu Expo sürecine. Bu yolun yol olmadığını vurgulayarak.
Bizim gibi onlarca insan da aynı şekilde bu Expo’nun dar bir kadro tarafından götürülmesinin yanlış olduğunu kim bilir kaç kez yazdı, çizdi, anlattı. Sürece zarar veriyorlar diye suçlandılar bir de. Neymiş, rakipler ne yaptığımızı bilmesinlermiş!
*****
TARAFTAR DESTEĞİ
Bu bir oylamadır. Kaybedilebilir. Dünyanın sonu değildir.
Ancak basit bir kuraldır. İlk maçı kaybettiysen ikinci maça ders almış olarak çıkarsın.
İlk maçı iyi analiz edersin. Hataları tekrarlamamaya çabalarsın.
Rakibi yakından izlemenin önemini bilirsin.
Hakemleri de artık çözmüş olman beklenir.
Taraftarın desteği her zaman önemlidir.
Saha dışı mücadelenin inceliklerini kavramış olman gerekir.
Yok, ben bildiğim gibi oynarım dersen de sonuçlarına katlanırsın.
Maçın hakkı verilmedi.
Hazırlık devresi dağınık geçti.
Mücadele bir takım oyunu şeklinde kente yayılmadı.
Eleştirilere kulak asılmadı.
Ortak akla güvenilmedi.
*******
SAĞLIK EXPOSUZ DA OLUR
Expo 2020’nin projesinin sahibi önce Vali Cahit Kıraç olarak göründü.
Oylamaya altı ay kala gelen vali değişikliği bir kesinti yarattı ister istemez.
Siyasi iktidar desteği bu kez sınırlıydı.
Yerel idare bu riski almak istemediği için mesafeliydi. Derdi başından aşkındı zaten.
Tuhaftır, 2015 adaylık sürecindeki deneyimlerden yeterince yararlanılmadı.
Yer seçimi olarak İnciraltı başlı başına dehşet vericiydi. Akıllara zarar! Ya da fazla cince!
Süreç boyunca yaşanan kadro değişiklikleri elimizi zayıflattı.
Kentli 2015 Exposuna göre konuya hiç dâhil olmadı denebilir.
Tamam, bütün bunlar yapılsa bile Dubai yine kazanabilirdi.
Ancak o süreçte İzmir çok şey kazanmış olurdu.
Belki de Expo olmadan da “herkes için sağlık” hedefine odaklanır, o yönde uzun vadeli planlar yapmaya başlardı.
*****
TEŞEKKÜRLER
Her şeye rağmen canla başla çalışmış alkışı insanlar da var elbet.
Önce Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli’ye sonra da Esiad Başkanı Bülent Akgerman’a şahsen teşekkür ediyorum.
İzmir aşkıyla delegeleri ikna etmek için uğraştılar durdular.
Adını bilmediğim, denk gelmediğim başka neferler de vardı mutlaka. Sizlere de teşekkürler.
Bireysel çabalarınız zamanında kentin ruhuyla birleşmiş olsa işte belki o zaman Dubai’nin dolarlarına karşı galip gelebilirdik.
.
