Bilimsel sessizlik

Üniversitelerin bilimsel sessizliği beni delirtiyor. Memlekette hayati konularda bir sürü tartışma yaşanıyor. İlgili fakültelerden tık yok.

Tamam, her tartışmanın içinde olmasınlar ama “bilimsel bir noter”e ihtiyaç duyulduğunda da görüş bildirsinler. O konularda yaptıkları araştırmaları yayınlasınlar. Varlıklarını hissettirsinler.

Bu arada ses çıkaranlar var da ben farkında değilsem onları tenzih ederim.

Aylar önce faiz mi sonuç, enflasyon mu tartışması yaşandı mesela. Sayın Cumhurbaşkanı enflasyonun sonuç olduğunu iddia etti. Yani “faizi indir, enflasyonu düşür” dedi.

Koca ülkede bir ekonomi bölümü de çıkıp “bu işin teorisi budur, doğrusu şudur” demedi, diyemedi! Tabii ki biliyoruz neden diyemediklerini de kabul edemiyoruz işte!

Özellikle son yıllarda böyle fantastik tartışmalar yaşıyoruz.

En çok konuşanlarsa bildik gazeteciler, kadrolu yorumcular. Ekonomiden dış politikaya, spordan eğitime kadar maşallah her konuda söyleyecekleri var.

Eyyyy üniversitelerin ilgili bölümleri siz nelerle meşgulsünüz?

*****

Seçim öncesindeyiz, doğal olarak anketler havada uçuşuyor. Her zaman tartışmaya açık bir konu bu kamuyou yoklamaları…

Örneğin Büyük Britanya'daki en son seçimlerde kamuoyu yoklamaları tam anlamıyla çuvalladı. İskoçya sonuçları nispeten doğru tahmin edildi ancak İngiltere’de Muhafazakârlar tahminlerin aksine tek başına iktidar olarak çıktı seçimlerden.

Deyim yerindeyse herkes şok oldu ve tartışmalar başladı. Neden böyle olmuştu?

Muhafazakârlar anketlerde kendilerini çok belli etmiyor dendi. 92 yılında da benzer bir durum yaşanmıştı.

Karar değiştirenler çok oldu dendi. Hatta son iki üç günde oyların kaydığı iddia edildi.

İşçi Partisi seçmeni sandığa gitmeye üşendi tespiti yapıldı.

Örneklemelerin sağlıklı olmadığı söylendi.

Falanca üniversitenin istatistik bölümü ne diyor acaba bu konuda?

******

Bizim yoklamaların ne kadar sağlıklı olduğu 7 Haziran akşamı belli olacak. İngiltere örneğine benzer sürpriz yaşanırsa şaşır mıyız?

Kararsızlar hala ciddi boyutta. Seçim günü üşengeç davranırlar mı? Ya da beklenmedik kararlar verirler mi?

İstatistik bilimine sonuna kadar güvenen biriyim. Ancak bu seçimle ilgili tereddütlerim var. İngiltere örneğini de bu yüzden önemsedim.

Gerçi bizdeki tahminler çok geniş bir aralığa dağıldığı için sürpriz olsa bile o kadar yadırganmayacak. Ancak tüm dengeleri sarsacak bir sonuç sürpriz sayılacak.

Bence kamuoyu yoklamalarına fazla takılmadan gidin kafanıza en yakın, içinize en çok sinen partiye mühürü basın. Mutlaka sandığa gidin. Çevrenizde oy kullanmayı düşünmeyen tembelleri de dürtün. Ben öyle yapacağım.

Yalnız bu kez sonuçlar şaşırıtcı olursa gazetecileri, şirket sahiplerini değil, üniversitelerin istatistik, sosyoloji, psikoloji bölümlerinden öğretim üyelerini dinlemek istiyorum artık.

Bize neyin ne olduğunu biraz da üniversiteler anlatsa ya!