Paylaş
FENERBAHÇE’yi ‘Başarılı’ veya ‘Başarısız’ diye adlandırmak çok güç, şu an futbol kamuoyu da bu soruya çok net bir cevap veremiyor. Fenerbahçe ve sarı lacivertli takımın teknik direktörü Aykut Kocaman, kimine göre başarılı, kimine göre başarısız... Göreceli hale gelen bu duruma, istatistiki veriler, oyun planı, strateji, sistem, oyuncu tercihleri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak cevap aradık...
İşte konunun analizi ve ortaya çıkan sonuçlar...
ÜLKE TARİHİNDE BİR İLK
SON 10 sezonda, 9 kez ligi ilk iki içinde tamamlamış Fenerbahçe... Sarı lacivertliler, Aykut Kocaman’ın teknik direktörlük görevine gelmesinden sonra 1 lig birinciliği, 2 lig ikinciliği, 2 Türkiye Kupası elde etmiş. UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynamış. Kısacası gözümüze, somut başarılar çarpıyor. Üç sezonun içinde 3 Temmuz süreci ve bu sürecin devamında, kadrosundan dört önemli oyuncusunu kaybetmesini de, değerlendirmede göz ardı edemeyiz. 2012-13 sezonunda 64 resmi maç oynayarak ülke tarihinde bir sezonda en çok maç oynayan takım olmuştur Fenerbahçe... Bu tablo karşısında ‘Başarısızdır’ ifadesi kullanmak zor gibi gözüküyor.
SPRİNT’İN ÖNEMİ BÜYÜK
2010-2011 sezonunda göreve geldiğinde Aykut Kocaman’ın düşündüğü takımı yaratma yolunda ilk icraatı Alex’siz bir Fenerbahçe oldu. ‘Alex olmadan da Fenerbahçe olur’ düşüncesini devreye sokması ile birçok kesimden tepkiler alan Kocaman baskı altına girdi.
Böyle bir ortamda Aykut Kocaman, öncelikle pas oyunu anlayışı ve çok koşan bir takım yaratma planını öne sürdü. ‘Total futbol’ diye tabir edilen anlayışı uygulatmak istedi. Ancak bu noktada yalnızca koşu mesafelerine önem vermek, Kocaman’ı az da olsa yanılttı. Futbolda skora etki eden kısa mesafeli yüksek şiddetli hareketlerin istenilen sonuca götüreceği gerçeğini görmek gerekir. Koşu mesafelerinin analizini yapabilen futbol teknolojisi henüz bu ince detayları verememektedir. Avrupa’nın önde gelen takımları patlayıcı kuvvet ve tekrarlı sprint gibi parametreleri maç içinde birlikte uygulamaktadır.
EĞER SİZ F.BAHÇE’YSENİZ!
ANCAK Kocaman’ın anlayışı Fenerbahçe’nin, Türkiye ligindeki dominant, baskılı oynayan, hücum eden, skor üreten yapısını bozmuştur. Daha çok topun arkasında kalan bir takım görüntüsü vermeye başlamıştır Fenerbahçe... Bu tarz oyun anlayışları Avrupa kupalarında, derbilerde, Türkiye Kupası maçlarında uygulanabilir.
Fakat Fenerbahçe, Süper Lig’de daha çok hücum eden ve baskılı oynayan takım olmak zorundadır. Lig sonunda ortaya çıkan 10 puanlık farkı Galatasaray’ın oyun kurgusunu hücum olarak seçmesinden kaynaklanmıştır. Yani kısaca turnuva gibi müsabakalar değil de uzun bir lig oynuyorsanız, isminiz de Fenerbahçe ise hücum etmek zorundasınız, aksi halde, eleştirilirsiniz. Ve başarınız tartışılır.
RAKİPLERİ SAYESİNDE!
F.BAHÇE’nin son sezonlardaki başarılı tablosunun oluşmasında Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor gibi takımların katkısının olduğunu çok net söyleyebiliriz. Bu takımların istikrarsız geçirmiş oldukları sezonlar, inişli çıkışlı performansları, ilk üçün içinden erken uzaklaşmaları, Fenerbahçe’nin ligde 9 sezondur ilk iki içinde olmasının ana etkenidir. Bu sezonu lig ikincisi olarak tamamlayan Fenerbahçe’nin, ligi Galatasaray’ın 10 puan gerisinde tamamlaması da dikkat çekicidir.
İKİ YÖNLÜ BİR TAKIM ORTAYA ÇIKARILMALI
HEDEF şu olmalıdır; Her platformda oynayabilecek, ligde hücum eden baskın oyun anlayışını rakibe kabul ettirebilen, kupalarda ise kontrollü oyunu tutan iki yönlü bir takım... Rakibe, skora ve oyundaki problemlere göre değişip tavır koyabilen bir Fenerbahçe yaratılmalıdır.
TAKIMIN NEYE İHTİYACI VAR?
BAHSETTİĞİMİZ konuların ışığında, 2013-2014 sezonunda Fenerbahçe oyun sistemi olarak şimdi kullandığı 4-2-3-1 olacaksa, koşan ve pas oyunu oynayabilen bir takım yaratılmak isteniyorsa, hücum etkinliği de amaç olacak ise, bu doğrultuda transferde ne tip oyunculara ihtiyaç duyulur? Transferde öncelikli olması gereken bölgeleri ve oyuncu tiplerini bir öngörü olarak ifade edelim...
GÖKHAN GİBİ BİR SOL BEK..
SAVUNMANIN merkezine dengeli, ayak tekniği iyi, arkadan oyunu kurabilen bir savunmacı... Partner olarak hamle zamanlaması olan, çabuk, hava hakimiyeti ile rakip kalede de etkin olabilecek bir savunmacı... Defansın soluna Gökhan Gönül gibi hücuma destek verebilecek içe ve dışa dribling kabiliyeti olan sol bek... Sol öne atletik hızlı, taşıyıcı bir oyuncu... Orta sahaya Alex tarzında önce oynatan sonra oynayan, gol ve asist yüzdesi yüksek lider bir oyuncu. Hücum bölgesine atletik, hızlı, sete ve geniş alana hücum yeteneği olan bir forvet ihtiyacı olacağı kanısındayım..
Paylaş