Paylaş
Söylemesi kolay. Tekrar yazıyorum. “Ye, Dua et, Sev” filmi için Roma’da Grand Hotel’de CNN Türk adına teke tek röportaj yapacağız Julia Roberts’la. Süite giriyorum ve Sony film şirketi sorumluları beni kendisine takdim ediyorlar. Benden önce röportaja girenler “Julia çok şeker ve rahat. Her soruya içtenlikle yanıt veriyor” yorumu yaparak bir tür üzerimdeki stresi atmaya çalışıyorlar. O zaman ben de cesaretlenerek “Mrs Roberts röportaj sonunda yanınıza gelip iki üç saniyelik bir görüntü alabilir miyiz?” diye soruyorum. Julia Roberts sağına bakıyor maden suyu şişeleri, fincanlar, bardaklar, soluna bakıyor koca bir aydınlatma perdesi ve spotlar. “Nereye oturacaksınız? Yer yok. O zaman kucağıma oturursunuz” yanıtını veriyor. Neyse 5 dakikalık çok hoş ve keyifli röportaj bitiyor. Teşekkür ediyorum. Sağ elini dizine vurarak “Haydi gel kucağıma otur” diyor. Yerimden kalkıyorum ve yanına hafif abanarak ilişiyorum. Görüntüler çekiliyor. Sonrası ortada.
Şimdi neden oturmadığımı veya oturamadığımı anlatayım. Bu tür röportajların klasik bir yöntemi vardır. Röportajlar yapılmadan 30 dakika önce gidersiniz, Sizi karşılarlar, listede ki sıranızı söylerler ve bekleme salonuna götürürler. Sonra bir sorumlu gelir sizi alır röportajın yapılacağı oda veya süitin önündeki kanepeye oturtur. Sıranız geldiğinde içeri alınırsınız. İçeride sizi başka bir sorumlu karşılar ve sizi takdim eder. Röportaj yapacağınız yönetmen veya oyuncu arkasında filmin posterleri koltukta oturur. Bir kamera onun üzerindedir. Sizde karşısındaki koltuğa oturursunuz ve başka bir kamerada sizi görüntüler. Elinde kronometre olan sorumlu size sürenin 5 dakika olduğunu hatırlatırken özel sorular sorulmaması konusunda uyarır. Röportaj yaptığınız kişinin menajeri onay verdikten sonra söyleşi start alır. Eğer röportaj yaptığınız kişi çok ünlüyse örneğin Julia Roberts gibi kapıda iki koruma bulunur. Onlar biraz uzaktadır. Şimdi ben Julia Roberts’in kucağına otursaydım o korumalar yerlerinden üzerime uçar ve beni orada benzetirlerdi. Menajeri de röportaj kasetlerine el koyar, Sony Film gibi tüm Hollywood sinema sektörü beni boykot eder bir daha Oscar’lar ödül törenine bile akredite edilmezdim.
İşte o an bütün bunlar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçince belki fırsatı teptim ama oturmuş kadar olarak beklenmedik şekilde gündeme düştüm. Julia Roberts daha sonra Hürriyet için yapılan yuvarlak masa röportajlarında şakayla karışık sitemkar bir sesle “Biliyormusunuz? Bu arkadaşınız kucağıma oturma önerimi kabul etmedi” diyerek bana kredi sağlaması da bu unutulmaz söyleşinin artısı oldu.
Paylaş