Yürü karakola

Diyelim ki Paris’te bir kafeterya’da oturuyorsunuz.

Haberin Devamı

Yan masadan münasebetsizin biri, laf atıp sizi tahrik ediyor.

Diyor ki:

-?Hey Türkler, siz şu meşhur soykırımcıların torunları değil misiniz?

La havle.

Şeytana uymak istemediğiniz için gayet nazik cevap veriyorsunuz:

-?Soykırım falan yok mösyö.

-?Vay, inkâr ha? Yürü karakola.

***

İşte durum budur.

Meclisten geçirmek istedikleri yasa, böyle sonuçlar getirebilir.

Sadece o mu?

Hiçbir tartışmaya katılamazsınız. Konferans falan veremezsiniz. Televizyona çıkıp açık oturumlarda konuşamazsınız. Sizi hep aynı mindere çekerler. Sonra da yürü karakola.

Nasıl Avrupa ama?

Ne medeniyet?

***

Lobimiz güzel çalışıyor. Ama karşı taraf kör ve sağır. İşin aslını esasını öğrenmek isteyen yok.?Maksat sadece hır çıkarmak. Bütün amaç sizi aşağılamak.

Haberin Devamı

Siz hâlâ bu işi tarihçilere bırakalım ezberindesiniz. Ne tarihçisi yahu? Adamlar kopkoyu siyasete dökmüşler işi... Parlamentolarına kadar getirmişler... Kraldan çok kralcı kesilmişler... Entel düzeyde bir fantezi bu... Sokaktaki insanların ise böyle bir derdi yok.?Yarınki oylamaya belki katılım bile çok az olacak... Nitelikli çoğunluk arayan kim?

***

Boykot falan çare değildir.

Ambargo bize hiç yakışmaz. Ama aynı düzeyde mukabele edebiliriz.

Ben, Afrika’da yapılan soykırım’ın teşhirinden yanayım.

Bir soykırım anıtı dikelim diyorum.

Hem de nereye?

Fransız Konsolosluğu’nun tam önüne.

Yazarın Tüm Yazıları